Tanzimat’la birlikte Turk edebiyatı, Tanpınar’ın da ifade ettiği gibi “mutlakı kaybetmekten doğan bir buhran”a duşer. Doğrularından kuşkuya duşen yeni insan tipi artık yuzunu realiteye; gercekliğin coklu gorunumlerine cevirir. Boylece mutlakcı geleneğin sarsılması etrafında bir medeniyet krizi baş gosterir. Ancak sarsılan yekpare geleneğin yerine farklı dunya goruşlerine ve duşunuş bicimlerine gore yeni mutlaklar oluşur. Bu durum, direncli yapısıyla zihniyetin kendini farklı tonlarda acığa cıkarmasıdır. Oyle ki sanatkÂrların bircoğu, yeni şeyler urettikleri kanısına kapılsalar da esasında onların gecmişi bir şekilde devam ettirdikleri gozden kacmaz. Bu hususun goz ardı edilmesi geleneğe karşı cıkanların yeni şeyler soyledikleri ya da gelenekten tumuyle dışarıda konuştukları zannına kapı aralar. Soz gelimi milliyetci bir şiirin dili ile toplumcu Marksist ya da İslamcı bir şiirin dili, mutlakcı dilde birleşebilir. Kitap, hakikati temsil iddiasıyla yola cıkan cok sayıda farklı ideolojik ve edebî tercihin esasında ne derece aynı dil ve bakış acısıyla konuştuklarını acık etme yolunda bir soylem analizine yonelmeyi umuyor.

(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Mutlakcı Dil Yazar: İsmail Suphandağı Yayınevi: İz Yayıncılık Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 460 Ebat: 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786053264590