Hande Baba’nın, salt icinde yer aldığı kitaba ozguymuş gibi duran turdeş oykulerinde, gece olunca hayalleriyle hayalete donuşen insanların gozden uzak yaşama alanlarına sığınma arayışlarının izlekleri su yuzune cıkıyor. Yaşadığı topluma yabancılaşmış bu insanların kaplumbağa misali icine gizlendikleri kabuk kimi zaman bir korunak, kimi zaman da ağır bir yuk. Kendisine bicilen rolu değil, bizzat kendisinin iradî tercihi doğrultusunda bir var oluşu gercekleştiren, korkularından kurtulmuş, zihinsel ve duygusal bakımdan gelişmiş, doğadan haz alan kadınlar var bu oykulerde. Belki burada tek tek kişileri aşan bir benlikten soz etmek gerek. Onlara, toplumun oteki beni demek daha doğru olur. Bu ortak ben, sahip olduğu insanlık bilincinin aşındırılmasına razı olmuyor.

Ozenle secilmiş sozcukler ve derinlikli ruhsal tahlillerde, gecmişle bugun arasında gezinirken geniş zamandaki sevginin değişik gorunumleriyle goz goze geliyoruz. O an “yaşamak, sevmektir” derken buluveriyoruz kendimizi.
Nezihe Altuğ
(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Gelincik Tarlası Yazar: Hande Baba Yayınevi: Kurgu Kultur Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 13 x 19,5 İlk Baskı Yılı: 2019 Baskı Sayısı: 1. Basım Barkod: 9786052195451