
Gunun ilk saatlerinde Halep Kalesi’nden bakıldığında henuz uykudan uyanmamış şehir, gorkemli bir mezarlığa benzer. Kimi buyuk, kimi kucuk mezartaşlarını andıran yapıların arasında tek tuk ağac obekleri... Sonra yine birbirine benzeyen taş binalar, taş konaklar… Bu yeknesaklığın icinde duzensiz aralıklarla baş kaldıran minareler... Her şey insan eliyle yapılmamışcasına ufukla, toprağın rengiyle, gokyuzuyle uyum icindedir. Sanki arzın bu noktasında hicbir şey yok iken gokyuzunden bir taş duşmuş ve suya atılmışcasına halkalar oluşmuştur cevresinde. Her halka başka zamana ait...
Eskiden yeniye doğru yol yol acılıp genişler. Halep, zamanın binlerce yıl icinde taşa işlediği bir nakış gibidir. Var mıydı Halep?.. Hic oldu mu oyle bir şehir?.. Yoksa anne rahmine duşmeden once yaşayıp unuttuğumuz bir başka Âlem gibi hayalden, kurgudan mı ibaretti? Var mıydı Halep? Sisin, toz bulutunun icinde belli belirsiz şekillenen zarif taş yapılar, cıvıl cıvıl kapalı carşı ve gormuş gecirmiş camileriyle sabahın seherinde kımıldanıp canlanan, gun batınca yorgun bir aslan gibi hareketleri azalan, yatsı ezanıyla huzurlu bir uykuya teslim olan bu eski şehir hic var oldu mu?
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Halepli Adil Yazar: Hulusi Ustun Yayınevi: Ihlamur Kitap Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 48 Ebat: 10,5 x 16,5 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786257059022