
Kimsesiz duygular sırayla gozlerimin onunden gecip kalbimde yolunu sonlandırdı. Bu his ne kadar acı veriyordu insana. Sanki bu insanlara kalbimi emanet etmişim de onlar da hep birlikte kuvvetle sıkmaya başlamış gibi. Aslında hic birine vermemiştim boyle bir yetki. Aslında ben hic kimseye boyle bir yetki verecek kadar cesaret sahibi değildim. Yaralarımı kendim actığım zamanlarda sarabiliyordum. Cunku bu kadarını oğrenebilmiştim. Fakat bu yaranın sahibi eğer bir başkası olursa savunmasızca birinin elinde merhemle gelmesini beklerdim. Bu yuzden cesur değildim. Yahut guclu. Ben kendi icimde duşuncelerle boğuşurken, yalnızlık en sevdiğim oluvermişti bir anda. Sebebini babam anlamasa da, sebebini kimse anlamasa da… Zaten kacışımın sebebi de buydu. Anlaşılmamak. Biliyordum ki biri beni anlarsa busbutun kayıp kalacaktım kendi zihnimde oluşturduğum dunyada. Ve kayıplık bitmeyen dongusunde var ettiği kocaman girdaplarla beni yutacaktı.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Huzun Yurdunun Duran Saati Yazar: Şeyma Daldallı Yayınevi: Ritim Sanat Yayınları Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 100 Ebat: 13,5 x 19,5 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786257862035