Coğu ana baba yeni doğan bir bebeğin şımartılıp şımartılamayacağını merak eder. Bir asır once ağırlıklı olarak kabul edilen goruş, yeni doğan bir cocuğun şımartılabileceği ve bunun cok kolaylıkla gercekleşebileceği yonundeydi. Bebekler katı programlara tabi kılınır ve yalnızca kesinlikle gerekli olduğunda ele ve kucağa alınırlardı. Kucuk bir bebek ac olduğu ya da altına yaptığı icin ağlamıyorsa feryatları genellikle duymazlıktan gelinirdi. Kimse şımarık bir cocuğu olsun istemezdi.
Bugun ise doktorlar, yeni doğmuş bir bebeğin şımartılabilmesinin soz konusu olmadığına inanmaktadırlar. Artık, katı bir şekilde uygulanan tum o programlar bir yana bırakılmış ve onların yerini, her bebeğin ve onun ait olduğu ailenin gereksinmelerinin hesaba katıldığı esnek bir program almıştır. Ana babalar cocuklarını kucaklarına almaya teşvik edilmektedirler. Doktorlar ana babalara, yeni doğmuş bebeklerinin, gerek beslenme, gerek rahatlarıyla ilgili acil gereksinmelerine yanıt vermelerini oğutlemektedirler. Sonuc olarak, bebeğinizin tadını cıkarmaya bakın.

Bir bebeğin ruhsal gereksinmeleri.bedensel gereksinmeleri kadar onemlidir. Yeni doğmuş bir bebek bile yakınlığa gereksinim duyar. Bir yeri agnyorsa rahatlatılmak ister, birine gulum-semek icin o birinin ona gulumsemesini ister ve istediği şeylerle ilgilenen ve onları yerine getiren birinin bulunduğunu oğrenmek ister. Bunu yapan bir ana baba yeni doğmuş bebeklerini şımartmış olmaz. Yapmayanlar ise bebeklerinin, ruhsal guvenliğini sağlama şansını yok etmiş olacaktır.

Yeni doğan bebeğinizi cok fazla ilgi gostererek şımartma konusunda endişelenmenize gerek olmamakla birlikte bazen davranış modellerinin, doğumdan sonraki ilk donem icinde ortaya cıktığını ve bunların yaşamın ucuncu ya da daha sonraki aylannda geri teptiğini ve sonucta da ana babanın, cocuklarının kaprislerinin kolesi durumuna geldiklerini unutmamanız gerekir.

Bu durum bazen, mideleri surekli gaz yapan bebeklerde ortaya cıkabilir. Geceler boyu, karnı ağrıyan yavrunuz kucağınızda odanın icinde yurursunuz. Bircok bebekte karın ağrısı nobetleri ucuncu ayda kesilir. Bebeğiniz de bu rahatsız donemi atlatmış gibi gorunur. Bebeğin karnının şişliği artık inmiştir ve cocuk pek rahatsızlık hissediyorsa da benzememekte-dir.Ancak her akşam, bebeği sepetine koyduğunuz anda cığlıklar başlar.

Bebek kucakta tutulmanın ve gezdirilmenin tadını oğrenmiştir bir kez. Bazıları bu bebeğin biraz şımarmış olduğunu soyleyecektir. Biraz şımarmış bir bebeği cok şımarmış bir bebek olmaktan korumak icin, onu memnun etme cabalarınızı biraz azaltmanız gerekebilir. Bebeği yatağına bırakın, iyi geceler dileyin ve bebek feryada başlayınca hemen kurtarmak icin iceri koşmayın.

Daha buyuk bebeklerden farklı olarak, yeni doğmuş bir bebeğin cevresi ve o cevreye olan tepkisi son derece sınırlıdır. Daha cocuğunuzun oyun arkadaşını dovmesinden, parmağını acık bir elektrik prizine sokmasından ya da size sert bir "hayır" demesinden endişe etmeniz icin onunuzde uzun aylar bulunmaktadır.

Yeni doğan bebeğin davranışı daha cok, acil fiziksel gereksinmelerine olan tepkilerinden oluşur. Tipik bir yeni doğmuş bebek gunun buyuk kısmını, her 2 ile 4 saatte bir beslenmek amacıyla bolunen bir uykuyla gecirir. Bu arada da gunun onemli bir bolumunu ağlamakla değerlendirebilecektir.

Ana babalar genellikle, cocuklarının uygun miktarda yemek yemediğinden, yeterince uyumadığından ya da cok fazla ağladığından endişelenirler.

Bir dereceye kadar ana baba yeni doğan yavrularının davranışını yonetebilir. Ancak, ilk once bebeğin davranışının gercekten anormal mi yoksa yalnızca umduklarınızdan farklı mı olduğunu belirlemeniz gerekir, orneğin coğu kucuk bebek gunun buyuk kısmını uykuyla gecirirler, ama sizin bebeğiniz saatler boyu uyanık duruyor diyelim, sizi rahatsız eden bu davranışın kendisi midir yoksa yalnızca bunun anormal olupolmadığını mı bilmek istiyorsunuz? Normal davranışın ne olduğu hakkında kuşkuya duşerseniz doktorunuza danışabilirsiniz.

Her ne kadar genel eğilim, programı bebeğin belirlemesine izin vermek yolundaysa da bir ana baba da buna birtakım mudahalelerde bulunabilir. Kendini ayarlamak zorunda olan yalnızca siz değilsiniz. Yeni doğan bireyin de ailenin bir parcası olmak icin uzerine duşen gorevlere uyum sağlaması gerekir. Orneğin, beslenme programını her zaman bebeğinizin dikte etmesin izin vermeniz gerekmez. Bebeğiniz gece yansı uyanıp sut istiyorsa, ama siz geceleri saat 11 de yatmaktan hoşlanıyorsanız bebeği yatmanızdan once uyandırmaya calışın. Bebeğin ilk beslenme seansını biraz erkene alarak kendisini daha once kaldırdığınızda acıkmış olmasını sağlayabilirsiniz, coğu bebek, son oğunlerinden 3 ya da 4 saat sonra beslenme amacıyla uyandırılmaktan rahatsız olmaz.

Ana babalar bir bebeğin beslenme programına etki edip, bebeğin beslenmeler arasındaki zamanı uzatmayı oğrenmesine yardım edebilirler. Son yemekten sonra belirli bir sure gectiği icin bebeği otomatik olarak uyandınrsa-nız bebek de o saatte acıkmayı oğrenecektir. Benzer şekilde, bebek oğunler arasında uyanır ve siz hemen onu beslemeye koşarsanız bir model oluşturmuş olursunuz. Bunun yerine, bebeğin yeniden uykuya dalıp dalmadığını gormek icin bir sure bekleyin. Yeniden uyumuyorsa, emzik ya da biraz su vermek suretiyle beslenme saatini geciştirmeye bakın.

Ayrıca bebeğinize, uyku modellerini oluşturmakta da yardımcı olabilirsiniz. Sizin icin, bebeği bir beslenme seansından sonra tekrar yerine yatırmak en iyisiyse oyle yapın ve bundan taviz vermeyin. Dahası, bebek uyur uyumaz evin icinde ayak parmaklarınızın ucuna basarak yurumek şeklindeki yaygın hataya da duşmeyin.Aksi takdirde bebek bu anormal sessizliğe alışacak ve en hafif bir gurultude bile uyanacaktır. Ozellikle ilk kez ana baba olanlar icin gecerli yaygın bir duşunce, bir bebeğin davranışıyla ilgili en kotu şeyin ağlamak olduğu şeklindedir. Bebekler ceşitli nedenlerden oturu ağlarlar. Bebek acıkmış olabilir, altına yapmış olabilir, midesi gaz yapmış olabilir, hasta olabilir, midesi gaz yapmış olabilir, hasta olabilir, yorgun olabilir ya da yalnızca neşesiz olabilir. Bir olcuye kadar, bebeğinizin ağlamasını gidermekte, gereksinimlerine cevap vermek suretiyle yardımcı olabilirsiniz. Bebek acıktığında ona besin verin ya da altını kirlettiğinde bezini değiştirin. Bazı bebekler uyuyabilmek icin ağlama gereksinimi duyabilirler. Başka hicbir şey yarar sağlamıyorsa bebeği yatağına koymayı deneyin. Ağlayan bir cocuğu dinlemek, ozellikle o cocuk icin cocuğunuzsa, guc bir iştir, ama bebeği hemen kucağınıza almaktan kacının. Uyuması icin birkac dakika bekleyin.

En onemlisi, zaman icinde sorunun duzelmekte olduğunun bilincine varın. Birkac ay icinde ağlama nobetleri sona erecek ve bebeğiniz cok daha uyumlu ve yaşamından cok daha fazla zevk alır olmaya başlayacaktır.

Bu arada, sinirlerinizin yıpranmasına rağmen, kendinizi sakin tutmaya calışın. Ağlayan bir bebek cesaret kırıcı olabilir, ancak bir bebeğe "asla" kaba davranmayın.

Sarsmak ya da başka bir kaba davranış bebekte giderilmesi olanaksız hasarlara ve hatta olume yol acabilir. En iyisi "mola" talebinde bulunmak ve bebeğe guvendiğiniz bir insan bakarken kısa bir sure icin evden dışarı cıkmaktır.

__________________