
Bir kole gibi ellerim onumde babamın asli gorevini yerine getirmesini beklerken, salonun icinde goz gezdiriyordum. Burası kocaman bir ev miydi, yoksa kocaman bir muze demek daha mı doğru olurdu? Emin olamadım. Evdeki her şey cok kıymetli ama ruhsuzdu. Bir evin sıcaklığı yoktu, belki de bu yuzden bende daima bir muze hissi uyandırmıştı. Evimiz, tıpkı babamın bakışları gibi insanı uşutuyordu. Salondaki en buyuk duvarda babamın govde gosterilerini olumsuzleştiren boy boy fotoğrafları asılıydı. Bir diğerinde ise babamın şeref madalyaları ...
Şominenin hemen uzerinde, parlaklıklarıyla goz alan iki tane kılıc karşılıklı duruyordu. Kapının tam karşısındaki duvarda cercevelenmiş dokuma bayrak, en tepede de Arapca dualar vardı. Antika konsolun uzerine yine babamın aldığı oduller ve plaketler konulmuştu. Kurt maketleri de evimizin olmazsa olmaz sembolleriydi.
Yerde rahmetli buyuk dedemin İran´dan getirttiği, annemle babamın goz bebeği olan bir halı vardı. Uzerine terlikle basmak yasaktı. Annem halının rengi bozulmasın diye carşaf orterdi. O halı sayesinde eşyanın insandan daha kıymetli olduğunu sanıyordum.
Siz sormadan ben acıklayayım. Sanırım beşaltı yaşlarındaydım. Elimdeki sut dolu bardakla halının uzerine duşmuştum. Annem, "Elmaaas!" diye cığlık atmıştı.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Hayır Yazar: Sezen Eren Yayınevi: Dorlion Yayınevi Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı: 2019 Baskı Sayısı: 1. Basım Barkod: 9786052493953