Bu eserde de her Balzac romanında olduğu gibi kadın duygularının en ince bicimde ele alınışı ve mukemmel doğa tasvirleri, yazarın, gozlem gucunun ve realist romanın en buyuk kalemlerinden biri oluşunun nişanesidir.

Otuz yaşında bir kadının genc bir adam icin dayanılmaz cekici yanları vardır. (…) Gercekten, bir genc kızın sayısız hayalleri vardır, cok toydur, seks konusu da sevgisine cok yakından suc ortaklığı eder; onun icin bir delikanlı boyle bir sevgiyle de ovunemez. Oysa bir kadın, yapılacak fedakÂrlıkların butun kapsamını bilir. Genc kızın merak yuzunden, sevgilisininki ile ilgisi olmayan cekicilikler yuzunden suruklendiği bir durumda kadın, vicdani bir duyguya boyun eğer. Biri kendini bırakır, oteki ise secer. Bu seciş bile cok ovunulecek bir şey değil midir? Mutsuzluklar yuzunden hemen her zaman pahalıya mal olmuş bir bilgiye sahip tecrubeli kadın, kendini verirken benliğinden fazlasını verir sanki. Oysa cahil ve hemencecik inanan, hicbir şey bilmeyen genc kız, hicbir şeyin kıyaslamasını yapamaz; hicbir şeyin değerini veremez. Sevgiyi kabul eder ve inceler. İnsanın yonetilmekten hoşlandığı, soz dinleyip boyun eğmenin zevk olduğu yaşta kadın bize oğretir, oğut verir; genc kız ise her şeyi oğrenmek ister ve kadının şefkatli olduğu yerde o, toyluğunu gosterir. Kadın tek bir zafer sunar size, genc kız ise sizi bitmez tukenmez savaşlar vermeye zorlar. Birincisinde gozyaşlarından, zevklerden başka şey yoktur; ikincisinde ise keyifler, pişmanlıklar vardır. (…) Genc kızın tek bir şuhluğu vardır ve soyundu mu her şeyi soylemiş olduğuna inanır fakat kadının sayısız şuhlukları vardır ve binlerce ortu altında gizlenir. Son olarak kadın butun gururları okşar, toy genc kız ise yalnız bir tanesini. Zaten erkek, otuz yaşındaki kadının kararsızlıklarından, korkularından, cekingenliklerinden, heyecanlarından ve ofkelerinden etkilenir ki bunlara bir genc kızın sevgisinde rastlanmaz hicbir zaman. O yaşa geldi mi kadın; genc adamdan, uğrunda feda ettiği saygıdeğerliliği kendisine geri vermesini ister, yalnız onun icin yaşar, geleceği ile uğraşır, guzel bir yaşantısı olsun ister, bu yaşantının unlu, şanlı olmasına zorlar onu. Boyun eğer, yalvarır ve hukmeder, alcalır ve yukselir; genc kızın ağlayıp sızlamaktan başka şey yapamadığı durumlarda o, erkeğini bin vesile ile avutmasını bilir. Son olarak, durumunun butun ustunlukleri dışında otuz yaşındaki kadın, genc kız hÂline girebilir, butun rolleri oynayabilir, utangac olabilir ve bir felaket yuzunden guzelleşebilir hatta. İkisi arasında beklenenle beklenmeyenin, gucle gucsuzluğun arasındaki o olculemez ayrılık, uzaklık vardır. Otuz yaşındaki kadın her arzuyu giderir, genc kız ise hicbir arzuyu giderememek durumundadır, boyle yaptı mı yok olmaya mahkûmdur.
(Tanıtım Bulteninden)



Sayfa Sayısı: 208

Baskı Yılı: 2016


Dili: Turkce
Yayınevi: Tema Yayınları
Kitap Adı: Otuz Yaşındaki Kadın Yazar: Honore de Balzac Tercume: Samih Tiryakioğlu Yayınevi: Tema Yayınları İlk Baskı Yılı: 2016 Dil: Turkce Barkod: 9786051212692