Cocukluk yıllarıyla romanına başlayan yazar, bu metninde Amûdê şehrini bir karakter olarak kurgulayıp, şehrin atmosferini olay orgusu icinde işlemektedir. Bu şehir atmosferinde, tarihi durum okuyucuya yansıtılırken Amûdê sinemasının yakılması, oldurulen cocuklar ve viraneye donen Cezîre'nin oykusu akıcı bir dille anlatılmaktadır:

Ancak bir kez bizim tarafa gectiler mi, sığırcıkların bir kısmı ya sobaya ya da şişlere gecirilip fırına girerdi. Kuşların gubreyle kamufle ettiğimiz metal tuzaklara ya da soğut ağacından yapılan buyuk sepetlerin icine girmelerine yardımcı olduk, sonra da sopanın ucuna bağlı ipi uzaktan cekerek hapsolmalarını sağlardık.

Yazar pek cok farklı karakterin gozuyle anlatır olayları. Anlatıcının, delileri birkac sozle akıllandırmakla unlu buyukannesi gibi karakterleri ustaca konuşturması dikkat cekici. Bir donem anlatısı olarak da okunabilecek roman, ic ice gecmiş olaylar zinciri ve karakter tiplemeleriyle edebi bir şolen niteliği taşımaktadır.
(Tanıtım Bulteninden)



Sayfa Sayısı: 240

Baskı Yılı: 2015


Dili: Turkce
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Kitap Adı: Mezopotamya'nın Kumları Yazar: Fawaz Hussain Cevirmen: Nilgun Diner Yayınevi: Ayrıntı Yayınları İlk Baskı Yılı: 2015 Dil: Turkce Barkod: 9786053140481