Hasan ağzını acıp bir şey diyemiyor. Hicbir gununu uc-beş kuruş kazanmadan gecirmeye gucu yok. At arabasıyla daha ne kadar iş yapabilir bu devirde, belli değil. At hepsinden cok yiyor, bakım istiyor, yer istiyor, peki, ne kazandırıyor bilmiyorum ama her birinin kaburgaları sayıldığına gore fazla değil. Otelden fazla bir şey kazanmıyorlar demek ki; yoksa bunlar yemiyor, icmiyor para biriktireceğiz diye mi uğraşıp duruyorlar? Bilemezsin ki... Ahmet Bey Amca'ya sorsan, onlara dunyanın parasını odediğini soyler eminim. Fakat yoksulluk, duşuncelerini soylemede engel olmamalı...Olmamalı...Ama oluyor... Bal gibi de oluyor işte! Hasan derdini değil bağıra bağıra haykırmak, duz sesle bile soyleyemiyor. Korkuyor işimden olurum diye. Haksız da sayılmaz ki... Adam 'Hadi işine git,' dese ne yapacak Hasan ağabey? Ev yok, iş yok, elde avucta bir kuruş para yok...Sanki burada duşuncesini soylemesi, soyleyebilmesi, olumune bir riski goze almasını gerektiriyor. Fabrikada olsa boyle olmaz, orada toplu bir gucsun, hani bizim sınıflarda hocalara yaptığımız toplu itiraz gibi; ama burada sadece zavallı, kimsenin umursamayacağı yalnız bir adamsın...Hasan Efendi'sin...Yalnız bir Hasan, elbette 'efendi' olacak!"
(Tanıtım Bulteninden)



Sayfa Sayısı: 154

Baskı Yılı: 2013


Dili: Turkce
Yayınevi: Cinius
Kitap Adı: Guneşin Solduğu Yaz Yazar: Akın Arlısoy Yayınevi: Cinius İlk Baskı Yılı: 2013 Dil: Turkce Barkod: 9786051278209