Erken doğum son adet tarihinden sonra 37. haftaya kadar olan doğumları kapsıyor. Tek cocuk bekleyenlerde yuzde 10 oranında gorulurken ikiz hamileliklerde bu oran artıyor. 17 yaşın altı ve 35 yaş ustu anne adayları da erken doğum riski ile karşı karşıya.

Her bebeğin 9 ay 10 gunu anne rahminde gecirmesi en ideal durumken, her şeye rağmen erken doğumlar olmaktadır. Tıpta ve son yıllarda ulkemizde yaşanan gelişmelere bağlı olarak artık daha fazla premature bebek hayatta kalabiliyor.

Bir kac yıl oncesine kadar premature bebekler icin yaşam sınırı 27 haftayken, gunumuzde bu sınır 24 haftaya kadar inmiştir. Ancak, erken doğan bebeklerin onemli bir kısmı tam hazır olmadan dunyaya gelmelerinin olumsuz sonuclarını yaşıyorlar.

Bu nedenle doğum uzmanları dunyanın her yerinde erken doğum riski taşıyan bebeklerin bir kac hafta, hatta bir kac gun daha gec doğmalarını sağlamak icin, ellerinden geleni yapıyorlar. Yapılan calışmalar geciktirilen her gun icin bebeklerin yaşama şanslarının arttığını gosteriyor. Ancak her şeye karşın erken doğumu yaşayan bircok kadın var.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doc. Dr. Arda Lembet erken doğumu şu şekilde tanımlıyor: "Normal gebelik sureci 37-40 hafta arasındadır. Doğumun 37. gebelik haftasından once gercekleşmesi erken doğum olarak adlandırılır."

Bebek neden erken doğar?
Bebeklerin neden erken doğdukları konusunda tek bir sebep yoktur.Bu olay coğunlukla bircok nedene bağlı olabiliyor. En onemli nedenlerden biri coğul gebelik. Doc. Dr. Lembet diğer risk faktorlerini şu şekilde acıklıyor: "Rahim ici ve dışı enfeksiyonlar, coğul gebelikler, amniyon sıvısının fazla olması, rahmin yapısal anormallikleri, rahim ic tabakası icine kanamalar, genetik faktorler, doğumu başlatan fizyolojik mekanizmaların erkenden tetiklenmesi erken doğumun en sık rastlanan sebepleri arasındadır."

Kimler risk altında?
Erken doğum konusunda bilinmeyen bircok etken olduğu icin butun anne adaylar bu risk acısından değerlendirilmelidirler.

Ancak bazı hamilelerin bu durumla karşılaşma riski cok daha yuksek. Doc. Dr. Lembet risk altındaki anne adaylarını şu şekilde grupluyor:

-Yaşı 17'in altında, 35'in uzerindekiler

-Birden fazla bebek bekleyenler

- Daha once duşuk ya da erken doğum yaşayanlar

- Bazı sistemik ve enfeksiyon hastalığı olan gebeler

- Duşuk kilolu anne adaylar

- Sigara icenler

- Hamileliğinde vajinal kanama sorunu olanlar

- Stres altında ve yoğun calışma şartları altında yaşayanlar

- Duşuk sosyoekonomik durumda olan hastalar

Bu risk faktorlerini onceden tespit etmek ve gerekli onlemleri almak cok zor değil. Doc. Dr. Lembet konuyla ilgili şunları soyluyor: "Anne kilosunun ve yaşının ideal aralıkta tutulması, calışma şartlarının uygun olması, iki gebelik arası gecen surenin 1 yıl uzerinde olması, sigara ve diğer kotu alışkanlıklardan uzaklaşılması ve olası erken doğum eyleminin bel-kasık ağrısı, vajinal akıntı miktarında artış, su gelmesi, vajinal kanama gibi oncu belirtilerinin hasta tarafından erken fark edilmesi ve doktora başvurulması erken doğumu engellemede onemli olcude rol oynar."

"Erken doğumu tahmin, tedavi ve korunma" programı
Erken doğumu onlemek doktorlar icin cok onemli. Boylelikle bebeğin yaşama şansını artırıyorlar. Bu amacla Acıbadem Hastanesi bunyesinde "Erken doğumu tahmin, tedavi ve korunma" adlı bir program yurutulecek.

Bu programda tekrarlayan erken doğum sorunu yaşayanlar, ciddi vajinal enfeksiyon saptanan gruplar, coğul gebelikler, tup bebek yontemleri sonrası oluşan gebelikler yakın bir şekilde takip edilecek.

Bu kapsamda yapılacakları Doc. Dr. Lembet şoyle acıklıyor: "Bu hasta grubunda gebelik başında ve hatta oncesinde başlayacağımız takip protokolunde, hastaya bireysel risk tayini ve aktif izlem yontemini uygulayacağız.

Bu yontemler ve izlem icinde vajinal ve rahim ici enfeksiyon taraması, biyolojik sıvılar ve anne kanında var olan bir takım biyokimyasal belirteclerin taranması ve olcumu, servikal ultrasonografi yonteminin daha yaygın olarak kullanılması, hasta eğitimi ve bilgilendirmesi gibi pek cok parametreden yola cıkılacaktır."

__________________