Erich Maria Remarque’ın tum dunyada buyuk yankı bulan Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’un ardından yazdığı İnsanları Sevmelisin, savaşın kullerinin soğumaya yuz tuttuğu gunlerde gecer. Multecilerin yangını ise surmektedir: Sınırdan sınıra kovalanarak gecen bir hayatta, artık hicbir yerde istenmemektedirler. Sığınmacıların bir turlu “sığınamadığı” dunya, gunumuz dunyası icin de cok tanıdıktır. Adını Kutsal Kitaplarda gecen “Komşunu kendin gibi sev” buyruğundan alan; herkesin bir gun multeci olma ihtimalini hatırlatan, bunca acının

aslında “boşa” cekildiğini soyleyen, tarihin daima tekerrur etmesinden dolayı endişe veren,

tum bunlara karşın olumlu duyguların vurgulandığı sıcak bir roman İnsanları Sevmelisin.



Marill bardağını boşalttı. “Kotu bir cağdayız. Barış toplarla, bombardıman ucaklarıyla korunuyor. İnsanlık ise, toplama kamplarıyla, toptan oldurmelerle. Butun değer olculerinin altust edildiği bir zamanda yaşıyoruz Kern. Bugun saldırgana ‘barış koruyucusu’, kamcılanana ve kovalanana ise ‘dunya duzenini bozan’ deniyor. Ustelik bir suru millet de buna inanıyor.”



(Tanıtım Bulteninden)





Kitap Adı: İnsanları Sevmelisin Yazar: Erich Maria Remarque Cevirmen: Esat Mermi Erendor Kapak Tasarımı: Fusun T. Elmasoğlu Yayınevi: Everest Yayınları Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 13,5 x 19,5 İlk Baskı Yılı: 2017 Baskı Sayısı: 1. Basım Medya Cinsi: Ciltsiz Barkod: 9786051851617