Engin Akyurek’in Sessizlik adlı oyku kitabı okuru; insanların birbirlerini gozunun icine bakarak tanıdığı, konuşarak dokunduğu, dertleşerek anlaştığı yıllara goturuyor. Cocukların hÂl cocuk olduğu, boş arazi gorunce topu alıp koştuğu, komşuların teklifsizce birbirlerinin kapısını caldığı, bayramların hep birlikte kutlandığı, mutlulukların acıların paylaşıldığı… Aşkların like’lara kurban gitmediği, sessizliğin ayrılık anlamına geldiğinin bilindiği yıllara.
Arsızlığı aramızdaki ilişkinin zamansal yolculuğuyla ilgili değildi. Arsız olduğu zamanlar gozlerini bana diker, benimle dalgasını gecip kedilik gorevlerini asla yerine getirmezdi. Kedinin gorevleri mi olur, demeyin. Hani kendini iki sevdirir, yalandan mauvv der, oyun icabı da olsa sucluluk duygusu yaratır ya, ondan diyorum...
Dunyanın en guzel aşk sahnesini cekiyorduk. Kolumdaki hesap makineli saatime bakarak “Pardon! Saatiniz kac?” demişti. Saatim 8.15’i gosteriyordu. Zamanın ceyrekliğinin bir luzumu yoktu. Yirmi gecelerde inecekti zaten. Sesini icimin kayıt cihazı hafızasına almıştı. Butun seslerde artık onunda notası olacaktı.
Elimdeki komur parcalarına bakıp kardan adamımla konuşur gibi: “Anne iyi adamlar hep guzel mi gulerler?”
“Nerden cıktı şimdi bu, kim soyledi bunu sana?”
“Kim soyleyecek: Kardan adamım.”

(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Sessizlik Yazar: Engin Akyurek Yayınevi: Doğan Kitap Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 13,5 x 19,5 İlk Baskı Yılı: 2018 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786050955255