Irazca şu dunyaya geldi geleli gun yuzu gormemiştir. Dertli mi dertli bir kadındır; ustelik genc yaşta dul kaldığından kadınlığını da bilememiştir. Gecimdi, cocuktu, sonra torundu derken sırtı doğru duzgun yumuşak bir yatağa değmemiştir. Yetmezmiş gibi, koyun muhtarı Cımbıldak Husnu ile Haceli’yi ev yeri yuzunden duşman beller kendine. Ev işi halloldu, sular duruldu derken, anlar ki, su uyurmuş ama duşman uyumazmış.

Bu sefer torunu Ahmet’e kotuluk eder duşmanlar; oğlu Bayram olumlerden doner. Yitirir bir bir dayanaklarını... ve zavallı Irazca’nın ne dirliği kalır ne duzeni.

Fakir Baykurt, Karataş koyu ve insanlarını anlattığı ve Yılanların Ocu’yle başlayan uclemesinin bu ikinci kitabında, "Yoksulluğun gozu kor olsun" dedirtiyor okura. Gucun parayla olculduğu bir dunyada ve işlerin kayırmayla, ruşvetle gorulduğu bir ortamda koylu olmanın, yoksul olmanın ne anlama geldiğini dile getirirken, insanlığın bu acınası haline sanki bir ağıt yakıyor.

Yılanların Ocu’nde başını gosteren yılanlar, Irazca’nın Dirliği’nde zehirlerini akıtıyor.



Sayfa Sayısı: 292

Baskı Yılı: 2015


Dili: Turkce
Yayınevi: Literatur Yayıncılık
Kitap Adı: Irazca'nın Dirliği Yazar: Fakir Baykurt Resimleyen: Kubilay Dağbatıran Kapak Tasarımı: Mithat Cınar Yayınevi: Literatur Yayıncılık İlk Baskı Yılı: 2006 Dil: Turkce Barkod: 9789750403965

[h=5]Oduller[/h] Yunus Nadi Odulleri