"Munevver titreyen elini yavaşca o'nun eline bırakıverdi. Elini sımsıkı kavradı eli. Sıkı ama nazikce… Oyle nazik bir tutuş ki, sanki yavru bir kuşu avucuna alırcasına… İncitmemeye ozen gosterir gibi… Ustelik bu ayaz kış gununde, nasıl olabiliyorsa sıcacıktı elleri. Yumuşak, guven verici… Başını kaldırdı, baktı Munevver. Gozgoze geldiler. Kehribar rengi gozleri vardı!.."

Aşk biraz kehribara benzer aslında... Bir ağacın ozsuyu gibi insanın doğasında vardır... Recine diye yuzune bakmadığımız o şey, yıllar boyunca binbir mevsimi yaşar, en sert ruzgÂrlarda savrulur, en vahşi yağmur taneleriyle dovulur, en sıcak guneşle ısınır, en soğuk karla kaplanır... Sonunda ise şahane bir renkte cok değerli bir taşa donuşur. Adına o zaman kehribar derler… Aşkın kehribar hali herkese nasip olmaz. Cunku sabır gerektirir. Emek gerektirir. Hoşgoru gerektirir. Vefa gerektirir. Recineyi mucevher yapan zorlu surecte ellerinizi sımsıkı kenetleyip durabiliyorsanız eğer, boynunuza kehribardan kolyenizi ışık ışık bir nişan gibi takarsınız. Kehribar aşkın ta kendisidir..
(Tanıtım Bulteninden)



Sayfa Sayısı: 352

Baskı Yılı: 2015


Dili: Turkce
Yayınevi: Hayykitap
Kitap Adı: Kehribar Zamanında Aşk Yazar: Bige Guven Kızılay Yayınevi: Hayykitap İlk Baskı Yılı: 2015 Dil: Turkce Barkod: 9786059841306