
“Harab”, yıkık dokuk, viran; kendinden gecmiş gibi anlamlara gelir. “Abad” ise onun tam tersine mamur, bayındır manalarını ihtiva eder. Aynı zamanda bir sozcuğe eklendiğinde onun cok bulunduğu yeri ifade eder. Orneğin şems-ÂbÂd, guneşi bol olan yer; feyz abad suyu bol, feyizli yer anlamlarını taşır. Harab abad ise, her yerin harap olduğu bir mekanı niteler. Ancak sozcuğun icinde gizliden gizliye bir mamurluk vardır. Bu sozcuk, benim dunyamda klasik şiirimizin gunumuz perspektifinden gorunumune tercuman olur.
Nesimi subh ile hayat bulan gul bahcesine sonbahar ermiş, tazelik ve guzellik yavaş yavaş kemalden zevale intikal etmiştir. Ancak bulbuller gulun soluşundan duydukları uzuntuyle figana devam etmektedirler. O bahce metruktur, harap olmuştur. Ama diğer yandan onun guzelliğine hala ilgi duyan ve onu tanımak isteyenler mevcuttur. İşte o harap bahce, gonulleri abat etmeyi surdurmektedir. Ben de bu yuzden eski şiirimize yeni dunyanın penceresinden baktığım denemelerime “Harab abad” ismini uygun gordum.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Harab-Abad Yazar: Ozer Şenodeyici Yayınevi: Kut Yayınları Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı: 2019 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786056919060