Hikikomori, Japonca da “elini, ayağını cekmek” anlamına geliyor. Bu terim teknolojinin merkezi diyebileceğimiz Japonya’dan yayılmış ve 21. Yuzyılın hastalığı olarak tanımlanıyor. Japonlar geleneksel yaklaşımlarından dolayı (Ozellikle erkek cocuklarının her turlu hizmetini ayağına kadar getirdikleri icin) bu hastalık yaygınlaşmış durumda. Hem hastalığın hem de hastanın ismi olan hikikomori, dunyada ve Turkiye’de de tehlikeli bir seyir izliyor. Erken teşhis edilmeli ve en onemlisi de hikikomoriye neden olabilecek durumlar kontrol altına alınmalıdır.
Cocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Oznur Simav Durusoy, hastalıkla ilgili onemli bilgiler aktarıyor…
Bu hastalık, her ne kadar teknolojinin yarattığı bir hastalık olarak gorulse de temelde başka nedenlere dayanıyor. Kişi, teknoloji ile ilgilenerek kendisini sosyal cevreye kapatıyor. Bilgisayar ekranı ile sanal alemde iletişim kuruyor. Bu iletişim oyle boyutlara geliyor ki, artık kişi tum temel ihtiyaclarını odasında karşılıyor. Yemeğini ailesi ile yemiyor, uyumak dahil tum ihtiyaclarını odasında karşılıyor. Hatta o kadar buyuk boyutlara kadar gelebiliyor ki, tuvalet ihtiyacını bile odasında giderenler olabiliyor.
Kimler Tehlike Altında?
Hikikomori hastalığı, buyuk oranda erkeklerde ve 15 yaşlarında goruluyor. Bu kişiler, sanal bir dunyada olmanın rahatlığını yaşıyorlar. Her şeyi kendi istedikleri şekilde yonetebiliyorlar ve kimse onlara cıkmıyor. Dolayısıyla bireylerde zamanla kendi kendisine yaşama eğilimi artıyor ve aileden kişilerle bile iletişim kurmak istemiyor. Arada bir dışarı cıkıyor olmaları asosyalliklerinin fark edilmemesine neden oluyor. Kişinin kendi tercihi olarak duşunuluyor.
Gunumuzde cocuk odalarının ice donuk kullanılması, sadece cocuğa ozel olarak duşunulmesi, evlerde ısıtma alanının ve kullanım alanının geniş olması, bireyler arasındaki iletişimi ister istemez azaltıyor.
Hikikomori hastalığı, başlangıcta bilgisayar ve internet duşkunluğu ya da bağımlılığı olarak tanımlanıyor. Aileler onceleri, cocuklarının dışarıda kendilerinin bilmediği bir yerde zaman gecireceğine, evde olmalarını tercih ediyorlar. Ancak bu tercih hikikomori hastalığına donuşebiliyor.
Aileler Ne Yapmalı?
Odalarının Kullanımı
13-14 yaşlarında başlayan hikikomoride, on ergenlikte olan erkek cocuklar, odalarında ders calışıyor diye duşunulmemeli, teknolojik aracların kontrol altında kullanılmasına izin verilmelidir. Bunun yanında cocukların derslerde aşırıya kacmamaları, gunun planlı kullanımı da onemlidir. Kız cocukları da dikkatle izlenmeli, iletişim sağlıklı şekilde devam etmelidir.
Bilgisayarların Konumu
Bilgisayarlar, ortak kullanım alanında (orneğin salonda) kullanılmalı, aileler kendilerini teknolojik alanda geliştirmeye onem vermelidir. Bu şekilde cocuklarını takip etmeleri kolaylaşacaktır. Ayrıca ebeveynler cocuklarını, odalarında ders calışırken tamamen kontrolsuz bırakılmamalı, mumkunse oda kapısını kapatmamalı, cocuğun odasına zaman zaman girerek, aileden kopuk bir durum yaratmamalıdırlar.
Aşk Faktoru
Altta yatan nedenlerden birinin de duygusal ilişkiler olabileceği de duşunulmelidir. Cocuk ve gencler aile desteğinden yoksun bırakılmamalı, kendi iclerine kapanmalarına neden olabilecek durumlar yaratılmamalıdır.
Anne ve Baba Orneği
Gence kendini iyi ifade edebilecek ortam evde her zaman icin sağlanmış olmalıdır. Cocuk ve gencler, sosyal ilişkilere yonlendirilmeli; acık hava oyunlarına ve arkadaşlık ilişkilerine ortam hazırlanmalıdır. Bilgisayar ve internet, oyun ağırlıklı değil; gercek ihtiyaca yonelik olarak kullanılmalıdır. Burada anne- babanın ornek olduğunu da belirtmeden gecemeyiz.
Aile ile birlikte yenilen yemeklerde, herkes gunu nasıl gecirdiğini anlatabilmelidir. Cocuk ve gencler daha cok dinlenmelidir.
Kaybedilmiş kuşaklar yaratmak istemiyorsak elimizde ve evimizdeki tehlikenin farkına varmalı, gec kalmadan onlemlerimizi almalı, gerekirse uzmanlardan yardım alabilmeliyiz.
__________________