Uzun Surmuş Bir Gunun Akşamı'nda baskı, bir dış etken, insan eliyle oluşturulduğu ne denli bilinse de bir tur kıran gibi ortaya cıkar. Bizans'ta "resim-kırıcılık" diye adlandırılan baskı donemi başlatılırken genc keşiş Andronikos'un kendi kendine sorduğu soru şudur: Birey olarak bu baskı karşısında, benimsemediğim, ama bana zorla benimsetilmek istenen bu yeni inanc karşısında ne yapmalıyım?

İnsan icerikleri, toplumdan topluma, donemden doneme, cağdan cağa değişebiliyor. Bunların taşıdığı değerin saltık değil goreli olduğu, "Ada" ve "Tepe" oykulerinden oluşan "Uzun Surmuş Bir Gunun Akşamı"nda surekli olarak altı cizilen bir duşunce. "Dutlar" ise Bizans'taki baskı ortamının cağdaş zaman dilimi icinde, iki ayrı zaman noktasında yeniden oykulenişi. "Ada" ve "Tepe"nin yazarı olarak Bilge Karasu'nun, dolaylı - dolaysız yoldan tanıklık ettiği bu yeni baskı donemi sonunda, inanc konusunda bir karara varması, kendi oykulerini de karara bağlayışının oykusu..



(Tanıtım Bulteninden)





Kitap Adı: Uzun Surmuş Bir Gunun Akşamı Yazar: Bilge Karasu Yayınevi: Metis Yayıncılık Hamur Tipi: 2. Hamur Medya Cinsi: Ciltsiz Barkod: 9789753422260

[h=5]Oduller[/h] Sait Faik Hikaye Armağanı