Ruyamda benim ruyalarımı goren birini goruyorsam ya da gercek yaşamım sandığım yalnızca ruyamda gorduğum kişinin ruyasıysa. Haluk yalnızca bir ruya kahramanıysa. Gercekten yaşamıyorsa, soluk alıp verişi ruya icabıysa...

O zaman kendimi cimdiklemem anlamsız. Birinin ruyayı goreni cimdiklemesi gerekir. Bunu benim yapmam mumkun değil.

Yine bir Bıcakcı apartmanı, yanıp sonen sarıbeyaz ışıklar, komşu evlerden duyulan konuşmalar ve tıslamalar... Uzun merdivenler, flulaşan seyirler, yuzleşmeler, cok tanıdık gelen tuhaf şeyler... Mantığa sığınan tekduzelikler, bıkkınlıklar, birbirine benzeyen sokaklar, ic ice gecen ruyalar, "yazarsan kurtulursun", caresizler, gevezeler ve uzun suskunluklar... Komşularım bir hayal olabilir mi? Sevgilim, dostum, annem nerede? Ben kimim?

Hayat bir ruya... Genc bir adam başkasının hayatını ruyasında yaşarsa ne olur? Biz kimin ruyasıyız?

Haluk, ruyasında bir başkasının hayatını dikizliyor. Bir ruya dedektifi gibi bu adamın peşine duşuyor... Ve giderek takip ettiği adama donuşuyor. Her şey birbirine karışıyor...

Hakan Bıcakcı, muğlÂklığı kullanarak kesinliği, gerceklikten kacarak gerceği anlatıyor. Ruya Gunluğu, Bıcakcı kulliyatının sarsıcı duraklarından biri...



Sayfa Sayısı: 152

Baskı Yılı: 2011


Dili: Turkce
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Kitap Adı: Ruya Gunluğu Yazar: Hakan Bıcakcı Yayınevi: İletişim Yayıncılık İlk Baskı Yılı: 2011 Dil: Turkce Barkod: 9789750509148