
“Buyudum.
Zehirli bir ırmaktı zaman. Bizi kendine, kendini suskunluğa surukledi.”
O yaz sonu kent kıyamet soylentileriyle uyandı gune. İşaretler bir bir cıkıyordu ya da oyle olduğuna inanmayı istiyordu bazıları. Sokakta alamunit fotoğraf ceken Settar, kenti calkalayan o dort gunde, hesapta olmayan bir gonul hikÂyesine savrulacak, hayatı boyunca ondan saklanan sırlar yumağını cozmek zorunda kalacaktı. Bir insanın kendisi hakkında bildiği en temel şeyler yanlış olabilir mi?
Peki boyle bir durumda hatıraların iceriği de değişir mi? Settar’ın bir şeyleri değiştirecek zamanı var mıydı? Dort gun sonraki mahşere hazırlanan kent ahalisi ibadethaneleri ve meyhaneleri doldurmuşken, sırları dokulmuş bir hayatı yeniden bicimlendirmek mumkun muydu? İstanbul tarihinde kaydedilmemiş o dort gunluk mahşerin sarsıcı oykusudur Kıpırdamıyoruz. Bir halkın yaşadığı altust oluşun kıyısında kendi hayatına tutunmaya calışan karakterin oykusudur. Aşkın doğasını anlama cabasıdır. Aşkın “her şeye rağmen” olduğunun şiiridir Kıpırdamıyoruz.
Fotoğrafa donuşen bir dunyanın kuytularında gezinerek onun gizemlerini cozen saf bir cocuğun destansı hikÂyesidir. Bu romanı okuduktan sonra kotuluk ile iyiliği yeniden tanımlamak zorunda kalacaksınız. Kıpırdamıyoruz icimizde kıpırtısız kalan, suskun isyanın sesi olacak.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Kıpırdamıyoruz Yazar: İsmail Guzelsoy Yayınevi: Doğan Kitap Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 328 Ebat: 13,5 x 19,5 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786050977578