
İstanbulcunun sandığı acılıyor!
İstanbulcunun Sandığı… Şehri kuşatan bir dolu soz, yazı, alışkanlık, eşya, hatıra… Ve butun bunların hikÂyesi...
İSTANBULCUNUN SANDIĞI BİR ŞEHRİN RUHUNUN MİNYATUR HÂLİ.
İstanbulcu olmak icin İstanbul'un kadîm sakini olmak şart değil, şehrin havasını bir kez solumak, hatta bir filmden, bir romandan, bir şiirden ona bakmak dahi o ruha bulaşmak icin kÂfi. İskender Pala, İstanbulcunun Sandığı'nda gizli duyguları harmanlıyor; bazen icleniyor, bazen neşeleniyor; kimi zaman sitemini acığa vurup kimi zaman hulyalanıyor.
…Eğer şehri eğlencesiz bir film gibi uzaktan izliyorsa bir serce, solgun gunbatımlarının siluetine ağlamaktan yorulursa yolda ve donemeden yuvaya duşup olurse yavrularına hasret; o zaman, işte o zaman sarsılır duvarları şehrin ve tekrar kurulmak uzere başlar yıkılmaya.
…Zaman ki hem dost, hem duşman; hem mazlum, hem zalim. İstanbul ki hem vatan hem gurbet; hem bilge, hem Âlim. Zaman, aktıkca kuduran nehir bazen ve bazen İstanbul, durdukca kopuren zehir... Nefrete dost ve tuzak sevdaya zaman; hayırda şer ve şerde hayır gizleyen İstanbul'um aman...
İstanbulcunun Sandığı'nda İskender Pala zarif kalemiyle şehrin kalbine dokunuyor.
(Tanıtım Bulteninden)
Sayfa Sayısı: 190
Baskı Yılı: 2014
Dili: Turkce
Yayınevi: Kapı Yayınları
Kitap Adı: İstanbulcunun Sandığı Yazar: İskender Pala Kapak: Eda Ayhangil Editor: Rifat Ozcollu Yayınevi: Kapı Yayınları İlk Baskı Yılı: 2014 Dil: Turkce Barkod: 9786055107765