
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sozcusu Faik Oztrak, "Depremlerde vatandaşlarımızın hayatını kurtarmak icin Meclis'e gonderilecek her yasa teklifini ve kaynakları bu iş icin seferber edecek her turlu duzenlemeyi destekleriz." dedi.
CHP Merkez Yonetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıcdaroğlu başkanlığında video konferans yontemiyle toplandı.
Parti genel merkezinde toplantıya ilişkin acıklamada bulunan Oztrak, MYK toplantısında oncelikli olarak İzmir'de meydana gelen depremin ele alındığını belirtti.
Kılıcdaroğlu'nun, MYK uyeleri, CHP'li milletvekilleri ve belediye başkanları ile cumartesi İzmir'de olduğunu anımsatan Oztrak, depremzedelere gereken desteği verebilmek ve depremin yaralarını hızla sarabilmek icin calıştıklarını dile getirdi.
Oztrak, depremde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, aileleri ve sevenlerine sabır, yaralılara şifa dileyerek, "Arama kurtarma calışmalarını canla başla yuruten, mucizeler yaratan, bu sabah hepimizi sevincten ağlatan, fedakar kurtarma ve sağlık ekiplerimizin gayretleri her turlu takdirin uzerindedir. Kendilerine cok teşekkur ediyor, 'İzmir'e ve tum Turkiye'ye umut olmaya devam edin' diyoruz." ifadelerini kullandı.
Turkiye'nin deprem kuşağında olduğuna ve bu gercekle sık sık yuzleşmek durumunda kalındığına işaret eden Oztrak, "Neden işler hep arama kurtarma ekiplerimize kalıyor? Aslında bunun cevabını biliyoruz. Yurttaşlarımızın canını alan tedbirsizlik, kuralsızlık, tamahkarlık ve acımasız rant hırsıdır." diye konuştu.
İmar Kanunu
Oztrak, İmar Kanunu'nun bugune kadar 30 kez değiştirildiğini, bunların 22'sinin de AK Parti iktidarları tarafından yapıldığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu da bir başka ihale yasası hikayesi gibi. Bu donemde imar affı cıkarmak artık vakayı adiyeden oldu. En son 2018'de secime gitmeden hemen once, Meclis'ten yine bir 'imar affı' cıkarıldı. İmar affını cıkarırken de gerekcelerinden biri oldukca onemliydi. Bu aftan gelecek paralar, afet riski altındaki alanların donuşturulmesinde kullanılacaktı. Şimdi yıkılan bu binalardan bazılarının, cıkarılan imar affından da yararlandığını duyuyoruz. Bu durumda sormak gerekiyor, 'Bu binalar neden donuşume tabi tutulmadı? Neden sağlamlaştırılmadı veya yıkılmadı? Burada eksik olan ne? Hasarlı binanın tespitini kim yapıyor? Yıkıp yeniden yapmanın finansmanı nasıl sağlanıyor?' Bunların acıklığa kavuşturulması ve bir eksiklik varsa hızla giderilmesi gerekiyor."
Elazığ depreminden sonra CHP olarak bircok oneride bulunduklarını anımsatan Oztrak, şoyle konuştu:
"Biz depremlerde vatandaşlarımızın hayatını kurtarmak icin Meclis'e gonderilecek her yasa teklifini ve kaynakları bu iş icin seferber edecek her turlu duzenlemeyi destekleriz. Bu iş icin kaynak ve finansman mı yok? Aslında kağıt ustunde var. Hani imar affından toplanan paralar bu işler icin kullanılacaktı. Toplanan paralar bu iş icin kullanılmadığına gore nereye harcandı, kimlerin cebine gitti? Sadece imar affı değil deprem vergisi olarak yıllardır vatandaştan toplanan Ozel İletişim Vergileri de var. 2003 ile bu yılın eylul ayı arasında toplanan Ozel İletişim Vergisi, tam tamına 35 milyar dolar. Yani oyle az buz paralardan bahsetmiyoruz. Bu 35 milyar dolarla milyonlarca konut depreme dayanıklı hale getirilebilirdi. Biz, 'Bu 35 milyar dolar nereye gitti' diye sorduğumuzda saray sinirlenip, 'Bu tur şeylerin hesabını vermeye zamanım yok' demişti. Ama ne kadar sinirlenirlerse sinirlensinler, milletten deprem icin toplanan paraların neden kentsel donuşume gitmediğinin, neden bu can kayıplarına mani olmak icin kullanılmadığının hesabını, biz kendisinden sormaya devam edeceğiz."
Oztrak, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletten koptuğunu one surerek, "Bu rejimde, aslında her konuda kendisinin yetkili olduğunu tekrarlayıp duruyor. Dolayısıyla sorunları cozmek icin bizzat sorunun, bir deprem olduysa onun başında durması gerekiyor. Ama o, milletin sorunlarını bir kenara atmış, il il dolaşıp partisinin kongrelerinde nutuk atıyor." dedi.
Faik Oztrak, Erdoğan'ın katıldığı AK Parti Van 7. Olağan İl Kongresi'nden bir fotoğraf gostererek, vatandaşlar icin sosyal mesafe kurallarının uygulanmadığını iddia etti.
Erdoğan'ın "Uzun yıllar boyunca bu ulkeye hakim olan vesayetci zihniyetin en cok ihmal ettiği alanlardan biri de afetlere dayanıklı yapı inşasıdır." sozlerini eleştiren Oztrak, "İstanbul'u 1994'ten 2019'a kadar 25 yıl, ulkeyi ise son 18 yıldır yoneten kim? Recep Tayyip Erdoğan. Deprem vergileriyle milletten 35 milyar dolar toplayıp, hesabını vermeyen kim? Yine Erdoğan. 'İstanbul'a ihanet ettik' diyen kim? Erdoğan." ifadelerini kullandı.
"Turk lirası tarihinin en değersiz seviyesinde"
Oztrak, acgozluluk, ofke ve kibrin insanın ozune zarar verdiğini soyleyerek, şoyle devam etti:
"İcine duştuğu ofke ve kibir hastalığı, Erdoğan'ı anlaşılan yiyip tuketmeye başladı. Erdoğan'a bakınca hic de sağlıklı bir ruh hali gormuyoruz. 18 yıldır iktidarda kendisinin olduğunu da unutmuş durumda. Artık Erdoğan, Erdoğan'a karşı. Hafta sonu deprem felaketini bir kenara itip gittiği partisinin il kongresinde inanılmaz hikayeler anlatıyor. Yıllarca bu ulkeyi faiz, kur, enflasyon şeytan ucgenine sıkıştırarak, cari acığını yuksek maliyetli borclanmayla kapatarak somurenlerin, butun bunların oyunlarını birer birer bozuyorlarmış. Daha dune kadar kim ekonomi uzerinde millete başarı destanları anlatıyordu? Recep Tayyip Erdoğan. İki senede ne değişti de birileri ulkeyi faiz, kur, enflasyon şeytan ucgenine sokuyor?"
1975 ile 2002 arasındaki 27 yılda, butceden yapılan faiz odemeleri toplamının 251 milyar dolar olduğuna işaret eden Oztrak, "2003 ile 2020'nin ilk dokuz ayı arasında yani Erdoğan doneminde 18 yılda butceden yapılan faiz odemeleri ise 491 milyar dolar. 27 yılda 251 milyar dolar, 18 yılda 491 milyar dolar. Yani Erdoğan doneminde odenen faiz, onceki 27 yılda odeneni ikiye katlamış. Şeytan ucgenine ulkeyi kim sıkıştırmış? Devletin resmi rakamları 'Erdoğan' diyor. Yine Erdoğan işbaşı yaptığında 1 dolar, 1 lira 62 kuruş idi. Eski parayla 1 milyon 620 bin lira. Bugun 1 dolar ne kadar? 8 milyon 400 bin lirayı gecti. Turk lirası tarihinin en değersiz seviyesinde. Paramız pul oldu. Kim sayesinde? Tabii ki Erdoğan ve onun atadığı 'dolara bakmayan' damadı sayesinde." diye konuştu.
"Devlet odediğinden daha fazla borclanırsa kaynaklara el koymuş olur"
Hazine ve Maliye Bakanlığının 2021 yılı icin ongorulen borclanma programına tepki gosteren Oztrak, "Gelecek yıl, iceriye 449 milyar lira borc odeyeceklermiş. İceriden de 541 milyar lira borclanacaklarmış. Yani piyasaya 100 lira odeyip, 120 lira cekecekler. Daralan bir ekonomide, devlet odediğinden daha fazla borclanırsa kaynaklara el koymuş olur. Bu durumda ozel kesim ne yapacak, nereden para bulacak da işini cevirecek, yatırım yapacak?" diye sordu.
Oztrak, Turkiye'nin duşuk ve orta gelirli ulkeler arasında dış borcu en yuksek 10 ekonomiden biri haline geldiğini belirterek, "Arjantin'den sonra doviz rezervinin dış borcu karşılama oranının en duşuk olduğu ikinci ulkeyiz. Borc cok, borclanmanın maliyeti cok, doviz rezervi ise hic yok. Eylul itibarıyla iade etmek kaydıyla başka ulkelerden Merkez Bankasının aldığı paralar haric net rezervler eksi 49 milyar dolar. Yani Merkez Bankasının doviz bilancosu eksi bakiye veriyor. Bu da yetmezmiş gibi eylulde Merkez Bankasının kasasından 45,5 ton altın satmışlar. Anlaşılan bunların niyeti, kasanın dibini iyice sıyırıp ondan sonra gitmek." ifadelerini kullandı.
Sorular
Turkiye'nin, Doğu Akdeniz'de 14 Kasım'a kadar surecek yeni Navtex (denizcilere duyuru) ilanına Yunanistan'ın sert tepki gosterdiği hatırlatılarak Doğu Akdeniz politikasına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Oztrak, "Doğu Akdeniz'deki sorunlarımızı bir tek Yunanistan ile cozemeyiz. Onun icin bir an evvel bolge ulkeleriyle yapıcı diyalogları kurmak zorundayız. Baştan itibaren, 'Bir an once Mısır ve Suriye ile bir diyaloğa girin, goruşme ortamını sağlayın' diyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Oztrak, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'ye yonelik sozleri, 'Fırat'ın doğusuna yeni bir operasyon hazırlığı mı var' dedirtti. Olası bir operasyon değerlendirmeniz nedir ve bunu CHP olarak destekler misiniz?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Bugun ulkemizde 5 milyon Suriyeli var. Bu insanlara bu ulke 50 milyar dolara yakın para harcadı. Dolayısıyla Suriye'nin sorunlarının, o ulkenin toprak butunluğu icinde cozulmesi temel arzumuzdur. Yine bu cercevede ulkemizdeki Suriyeliler'in bir an once barışa kavuşmuş, refah yolunda hızla ilerleyen vatanlarına geri donmesi de onemli tercihlerimizden biridir. Bu amaclara ulaşılabilmesinin yolu da Suriye yonetimiyle sağlıklı bir diyalogdan gecmektedir."
İzmir'deki depreme ilişkin "Bayraklı Belediyesinin yıkılan binalar hakkında curuk raporu verdiği iddia edildi. Ancak Cevre ve Şehircilik Bakanlığı boyle bir raporun ellerine ulaşmadığı yonunde acıklaması oldu. Bunun hakkında değerlendirmeniz ne olur?" sorusunu cevaplayan Oztrak, "Yıkılacak binaların, dayanıksız binaların tespitini kimin yapacağı konusunda ortada bir belirsizlik var. Yine bu binaların yıkılacağının tespit edilmesi halinde, onlemlerin kim tarafından alınacağı konusunda da ciddi sıkıntılar var. İzmir'de belediyelerimiz hasarlı binaları tespit etmek icin girişimde bulunmuşlar. O binalarda yaşayan kişilere de buralardaki hasarı bildirmişler. Ama o binalarda yaşayanlar her nedense bir turlu uzlaşmaya varıp kendi aralarında gerekeni yapamamışlar." ifadelerini kullandı.
Oztrak, problemin sebebinin mevzuattan kaynaklandığını iddia ederek, bu konunun suratle cozulmesi gerektiğini soyledi.
Kentsel donuşumun, Turkiye icin onemli bir mesele ve fırsat olduğuna işaret eden Oztrak, "Maalesef gectiğimiz donemde bu iktidar bu fırsatı kacırmıştır. Kentsel donuşum yatırımlarıyla inşaat sektorunu canlandırmak yerine alışveriş merkezleri ve rezidanslarla bu sektoru canlandırmayı tercih etmiştir. Her siyasetcinin, her siyasetin kendine gore bir yoğurt yiyişi vardır. Hukumet rezidanslara alışverişlere onem vermiştir ama CHP iktidara geldiğinde en onemli onceliği kentsel donuşum olacaktır." ifadelerini kullandı.
Oztrak, "Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın, '1999 depremi sonrasında devlet 2 gun olayın ne olduğunu bile anlayamamıştı. Ulkenin başbakanı depremin ne olduğunun farkında değildi' ifadelerine ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna da şoyle yanıtladı:
"Her şeyden once, 'Gecmişte bu vardı, şimdi biz bunu yaptık' şeklindeki değerlendirmeleri doğru bulmam. Hele hele depremin yaraları daha hic sarılmadan, bu değerlendirmenin doğru olduğunu duşunmuyorum. Burada ne yapacaklarını, vatandaşların acılarını hafifletmek icin ne yapılacağını soylemeleri gerekiyor. Ama maalesef hukumet başka yerlerde. Yani 1999 depremiyle İzmir depremini karşılaştırıyorlar. İkisi de cok farklı."
İmar aflarına ilişkin değerlendirmesi de sorulan Oztrak, "İmar afları, aslında kacak yapıların affı. Dolayısıyla bu tur afları getirecekseniz, bundan sonra bu tur kacakların onune gecmeniz lazım. Yani bizim ihtiyacımız olan imar affı, kacak yapı affı şeklinde olmamalı, bir imar seferberliği şeklinde olmalı." dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ahmet Sertan Usul