Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Myanmar Ozel Raportoru Thomas Andrews, Myanmar hukumeti ve ordusunu, 8 Kasım'da yapılacak genel secim oncesinde gazeteciler ve protestocular da dahil muhalefete yonelik "zulumden" vazgecmesi cağrısında bulundu.
Ozel Raportor Andrews, yaptığı yazılı acıklamada, hukumetin belirlediği secim standartlarını alkışladığını belirterek, ozgur bir ortamda tum halkın katılımıyla gercekleşmesi gerektiğini belirtti.
Arakanlı Muslumanlara yapılan mezalime atıfta bulunan Andrews, "Ancak bu (secimler), demokrasinin can damarını baltalayan yasaların uygulandığı ve Arakanlı Muslumanlar'a olduğu gibi ve dinin etnisitesine dayalı olarak oy kullanma hakkının reddedildiği bir surecte gercekleşemez." uyarısında bulundu.
Andrews, Myanmar ordusunun 1861'de İngilizler tarafından cıkarılan ceza yasasını, ifade ozgurluğu hakkını kullanan gazetecileri, oğrencileri ve muhalefetin diğer unsurlarını hapse atmak icin kullandığını vurguladı, hukumeti bu kesimlere yonelik uyguladığı zulumden vazgecmeye cağırdı.
Myanmar hukumetinin muhalefete yonelik baskılarını eleştiren Andrews, "Muhalefetteki siyasi partilerden devlet medyasına erişimlerinin engellendiğini ve hukumet politikalarını eleştirdikleri icin mesajlarının sansurlendiğini duydum. Bu bir haksızlık ve aynı zamanda secmenlerin secim gunu bilincli bir şekilde oy kullanabilmeleri icin bilgi edinmelerinin onunde bir engel." değerlendirmesinde bulundu.
"Bengalli" terimine tepki
Andrew, Secim Komisyonu Birliği'nin secmenler icin hazırladığı bir uygulamada Arakanlı Musluman adayları "Bengalli" olarak nitelemesine de tepki gosterdi. BM'nin kurduğu Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonunun "Bengalli" teriminin "sistematik baskı ve zulum" aracı olarak kullanıldığını tespit ettiğini anımsatan Andrew, "Bu sadece bir yanlış değil aynı zamanda tehlikedir." uyarısı yaptı.
BM İnsan Hakları Yuksek Komiserliği Sozcusu Ravina Shamdasani, 27 Eylul'de yaptığı acıklamada, "8 Kasım genel secimleri oncesinde Myanmar'daki insan hakları durumu hakkında ciddi endişelerimiz var. Bunlar arasında orantısız bir şekilde Arakanlı Muslumanlar ve Arakan eyaletindeki etnik Arakan nufusu dahil olmak uzere azınlıkların (secimlere) siyasi katılım hakkının ihlalleri yer alıyor." ifadesini kullanmıştı.
Zulum altındaki insanlar
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "dunyanın en cok zulum goren halkı" olarak tanımlanan Arakanlılar, gittikce artan saldırılarla karşı karşıya.
Uluslararası Af Orgutune gore, 2012'den sonra coğu kadın ve cocuk 750 binden fazla Arakanlı sığınmacı Myanmar'dan kacmak zorunda kaldı.
2017'deki yeni saldırı dalgasının ardından da komşu Bangladeş'e sığınanların sayısı 1,2 milyonu gecti.
Ontario Uluslararası Kalkınma Ajansının (OIDA) bir raporuna gore, 25 Ağustos 2017'den bu yana yaklaşık 24 bin Arakanlı Musluman, Myanmar devlet guclerince olduruldu. 34 binden fazla Musluman ateşe atılırken, 114 binden fazla kişi de fiziksel şiddet gordu.
18 bin Arakanlı kadın ve genc kıza Myanmar askerleri ve polislerince tecavuz edilirken, 115 binden fazla ev yakılıp, 113 bin ev de tahrip edildi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Bayram Altuğ