
Kırsala Donuş Seti
Kırsala Donuş Seti icimizde uyanan buyuk bir isteğe yanıt veriyor: Tum şehir yaşantısından koparak bir an once kırsala donmek! Bu bitmek tukenmek bilmeyen donuşum isteğine sessiz kalınamaz. Ancak cevapları bulunması gereken sorular var. Kırsala donuşun ardından bizi ne bekliyor? Sebze yetiştiriciliği veya hayvancılık mı yapmalı? Sebze yetiştiriciliği nasıl organik yapılabilir? Hayvancılık icin neler inşa etmeliyiz? Dort kitaptan oluşan Kırsala Donuş Seti bu isteğin ardındaki sorulara cevap arayanlar icin geniş bir okuma alanı sunuyor. Ben Hartman'ın "Pratik Sebze Yetiştiriciliği Rehberi" en verimli şekilde yapılabilecekler hakkında bize muhteşem ipucları veriyor. Bu ipucları toprak ve tohumdan başlayarak tezgaha ve sofraya uzanıyor. Tayfun Ozkaya'nın "Nasıl Bir Organik Tarım?" kitabı sebze-meyve yetiştiriciliğinde organik uzerine bize rehberlik ederken, "Başka Bir Hayvancılık Mumkun" kitabında ise hayvancılıkla uğraşmak isteyenlere sesleniyor. Melih Aşanlı'nın "Geleneksel Yapı Teknikleri" kitabı ise insanların, hayvanların ve bitkilerin yaşam alanlarını sil baştan tasarlama konusunda ilham veriyor. Kırsala donuş isteğine yanıt arayanları geniş caplı cevaplar taşıyan bu sette buluşmaya davet ediyoruz.
Pratik Sebze Yetiştiriciliği Rehberi
Pratik Sebze Yetiştiriciliği Rehberi, kucuk-buyuk toprakla uğraşan herkes icin tam bir baş ucu kaynağı. Esasında bu kitabı yayınlamamız icin, bizi okurlarımız yonlendirdi. Domates nasıl budanır, tohum ne zaman alınır, fide nasıl yetiştirilir ve daha pek cok soruyu yoneltip, cevapları icin kaynak sorduklarında sunacak kitap gosteremiyorduk. Neyse ki sonunda, elinizdeki rehberle, ekoloji yayınlarımız icindeki buyuk bir acığı kapatmış olduk. Cunku bu rehber, sozu dolandırmadan, dallandırıp budaklandırmadan, elinizdeki tohumun, hasat zamanına kadar gecirdiği yolculuğa, usta bir bahcıvan gibi eşlik etmeniz icin gereken butun bilgileri, sade bir anlatımla madde madde diziyor. Bugun, ne guzel ki kentte, kasabada ve kırda, toprağa, tohuma ve bunların geleneksel yetiştirilme bicimine hak ettiği saygı yeniden gosterilmeye başlandı. Eli toprağa hic değmemiş ve cok değişik mesleklerden insanlar sebze ve meyve yetiştiriyor. Şimdi elinizdeki rehberle bilgi ve deneyim kazanıp, lezzetli, verimli ve şenlikli hasat yapmaları daha da kolay olacak. Zaten mesleği ciftcilik olanlar icin de bu kitap onemli bir kaynak. Surdurulebilir, tuketici odaklı, ekim zamanı, urun secimi ve yonetimi gibi konularda muthiş ipucları veriyor. Ciftcinin en buyuk problemi “verimlilik” icin ozel oneriler sunuyor. Bu nedenle hayatını kentten kıra kaydıranlar icin cok değerli yontemleri bir bir anlatıyor. Pratik Sebze Yetiştiriciliği kitabının, kulaktan kulağa tavsiye edilerek, kısa zamanda cok sevileceğine ve tohumdan hasada kadar el altında tutulan vazgecilmez bir kaynak olacağına inanıyoruz.
Geleneksel Yapı Teknikleri
Kendi evini inşa etmek, buyulu ve cekici bir cağrı. Peki gercekten mumkun mu? Cok yakın bir tarihe kadar, hepimiz yaşayacağımız evi kendi ellerimizle ve koy imecesi ile yapıyorduk; Colde, kutuplarda, dağ başları, nehir kenarlarında ya da cok uzak adalarda. Butun insanlığın coğrafyalarına ozel tasarımları ve nesilden nesile aktardıkları bir bilgelikleri vardı. Taş secimiden, ağacların kesileceği mevsim hatta ay dongusune kadar, şimdi bakıldığında insanı hayrete duşuren bir teknik ve tasarımla. Ustelik bu yapılar binlerce yıla meydan okuyor. Betonun altmış yıllık omru, bunları sadece gulduruyor. İster kendi elleriniz ve belirli bir dayanışma ağı icinde evinizi yapmaya karar verdiniz, isterseniz bir usta ile anlaşıp işe koyuldunuz. Gozunuz kor, kulağınız sağır ve elleriniz bağlı olmasın. Artık kendi evini, sectiği malzemeden, ic tasarıma kadar profesyonellerin insafına bırakmaya razı olmayan bir bakış acısı egemen oluyor. Bunun Turkiye’deki ornekleri azımsanmayacak kadar arttı. Hem de ortaya cıkan yapılar, parmak ısırtıyor. Malzeme ile iklim arasındaki denge, araziye oturuş, deneysel calışmalara verilen değer ve en onemlisi insanı icinde iyi hissettiren evler, hepsi mumkun. Melih Aşanlı geleneksel sanatlar bilgilerinin uzerine, uzun yıllar calıştığı restorasyon ve heykel tekniklerini de ekleyerek, kendisi gibi kırsala yerleşen veya yerleşmeye niyetli gonulluler icin muhteşem bir rehber kitap hazırladı. Arazi, toprak ve arazinin neresine evinizi oturtacağınızdan başlayarak, malzemeleri sınıflandırarak, temelden catıya kadar evinizi inşa etmenizi yahut ustaları yonlendirmenizi sağlayacak kitabıyla hayranlık uyandırıyor. Melih Aşanlı belki de anlatmak istediklerinin ozunu şoyle ozetliyor; “Suyun, toprağın, taşın, ağacın doğasını idrak etmek, algılamak en gerekli ilkeler. Malzemelere hukmetmeye calışmadan da, sadece uyum sağlayarak ihtiyaclarımızı karşılayabileceğimiz aslında eski olan guncel bir onerme ile ne isterseniz yapmakta ozgursunuz.” Aslında butun mesele de ozgur olmak değil mi ?
Nasıl Bir Organik Tarım ?
Nasıl bir organik tarım istiyoruz ? Organik tarıma tamamıyla geciş uzerine duşunurken, onumuze organik olduğu ileri surulen, oysa dupeduz endrustriyel olan bir tarımsal uretim şekli cıktı. Bu aşamada durup duşunmek ve tartışmak gerekiyor; nasıl bir organik tarım istiyoruz? Her birimizi yakından ilgilendiren, sağlığımızı ve geleceğimizi etkileyen tarım yontemleri uzerine daha cok yoğunlaşmalı ve kamuoyu oluşturmalıyız. Bu duşunceden yola cıkan bir grup bilim insanı, kucuk ciftci, kooperatifci, sendikacı ve meraklı 16 Mayıs 2011’de Ege Universitesi Ziraat Fakultesi’nde bir calıştay duzenledi. Bu kitapta Ciftci Sendikaları Konfederasyonu, Boğazici Universitesi Tuketim Kooperatifi, Başka Bir Gıda Mumkun Girişimi, Kibele Ekolojik Yaşam Kooperatifi, Marmaric Ekolojik Yaşam Derneği deneyimlerini paylaştı, nasıl sorusunun yanıtlarını aradı. “Katılımcı sertifikasyon”, “bilge koylu tarımı”, “topluluk destekli tarım”, “ev yapımı ilaclar” gibi secenekler enine boyuna konuşuldu. Elinizdeki kitap, bu tartışmaları Turkiye geneline yaymak icin tasarlandı.
Başka Bir Hayvancılık Mumkun
Cevreye ve insana dost hayvancılığın yerini endustriyel hayvancılık alıyor. Binlerce hayvanın daracık yerlere tıkıştırıldığı, kesif yemlerle beslendiği, mutsuz hayvan kalabalıkları dunyanın her yanına yayılıyor. Bu hayvanların dışkıları ve idrarları, gubre/tezek olmanın yerine heba ediliyor. Hastalıklara karşı surekli antibiyotik veriliyor. Yem ihtiyacları da yoğun yemlerle karşılandığı icin, tarlalarda ekilen azot bağlayıcılar ekilmiyor ve meralara onem verilmiyor, yağmalanıyor. Bu sorunlar sıralamakla bitmiyor. Butun bu olumsuzlukların insan sağlığı uzerine etkileri de bir o kadar karanlık bir tablo ciziyor. Damar tıkanıklığına bağlı kalp-damar hastalıkları ve buna bağlı inme ve kalp krizi, parkinson, alzheimer, kanser, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar buyuk oranda beslenmeye bağlı olarak gelişiyor. Bir yandan endustriyel hayvancılık icin harcanan milyarlar, ote yandan bunun sonucu ortaya cıkan hastalıklarla mucadele etmek, kirlenen yeraltı sularını temizlemek icin harcanan milyarlar, yine bizim cebimizden cıkıyor. Bu kadar para harcanmasına karşın, endustriyel hayvancılıktan elde edilen et ve sutun kalitesi, ozgur gezen ineklerin, ozgur gezen tavukların etinin, sutunun ve yumurtasının kalitesinin yanına yaklaşamıyor. Tablo bu kadar berrak ve epeyce bir kişi ve uzman bu durumun farkındayken, sorun ne? Endustriyel hayvancılığa mahkûm muyuz? Başka yolu, yordamı var mı? İşte elinizdeki kitap bu sorulara cevap arıyor.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Kırsala Donuş Seti-5 Kitap Takım Yazar: Ben Hartman Yayınevi: Yeni İnsan Yayınevi Hamur Tipi: 1. Hamur Sayfa Sayısı: 701 Ebat: 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 2789788618994