Marcel Proust tum gununu yatakta gecirir, eski gunleri duşunurdu. Paul Cézanne saatler boyu oylece bir elmaya bakardı. Auguste Escoffier sadece muşterilerini memnun etmeye calışırdı. İgor Stravinski muşterilerini memnun etmemeye calışırdı. Gertrude Stein ise sozcuklerle oynamayı severdi. Fakat aralarındaki teknik farklara rağmen, bu sanatcıların hepsi de insan deneyimine sonu gelmez bir ilgi duyuyordu. Yarattıkları eserler keşif edimleriydi, anlayamadıkları gizemlerle bu şekilde boğuşuyorlardı. Daha once iki kitabını yayımladığımız Jonah Lehrer Proust Bir Sinirbilimciydi’de kendi alanlarına damga vurmuş sekiz isim uzerinden, sanatcıların bilim alanında kanıtlanmış olguları bilimcilerden once sezgileriyle ongorduklerini herkesce anlaşılır bir dille anlatıyor. Bunu yaparken duygularla duşunceler arasındaki ayrıma olduğu gibi, sanatla bilim arasındaki katı işbolumune de karşı cıkıyor ve yeni bir yol, “dorduncu kultur” yolunu oneriyor. Fakat dorduncu bir kulture ulaşabilmemiz icin oncelikle sahip olduğumuz iki kulturun alışkanlıklarını değiştirmesi gerekir. Hepsinden once, beşeri bilimler samimi bir adımla pozitif bilimlerle bağ kurmalıdır. Proust Bir Sinirbilimciydi bu yolda atılmış onemli bir adım.

(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Proust - Bir Sinirbilimciydi Yazar: Jonah Lehrer Yayınevi: Ayrıntı Yayınları İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786053144656