KARADENİZ Bolgesi'nde kuresel iklim değişikliğinin etkisiyle azalan yağışlar, dere yatakları ve icme suyu kaynaklarının kurumasına yol actı. Uzmanlar, yağış rejimi duzensizleşen bolgede ani sel ve heyelan riskinin artacağını belirterek, tarım arazilerine koklu ağaclar dikilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Karadeniz Bolgesi'nde son aylarda azalan yağışlar, kuraklık tehlikesini de beraberinde getirdi. Bolgedeki baraj ve gollerde su seviyeleri duştu, icme suyu kaynakları azaldı. Kuresel iklim değişikliği bağlı yağış rejimi de değişen bolgede ani sel ve heyelan riski arttı. Tarım arazilerine koklu ağaclar dikilmesini isteyen uzmanlar, cay ve fındık bahcelerinde bu uygulamanın yapılmasının riskleri onleyeceğini belirtiyor. Uzmanlar yine cay ekiminde teras uygulamasından kacınılmasını onerirken, dere yatakları kıvrımlarının istinat duvarlarıyla kapatılmaması ve yapı inşa edilmemesi uyarılarında bulunuyor.
'DAHA FAZLA SEL VE HEYELAN BEKLİYORUZ'Artvin Coruh Universitesi Orman Fakultesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Oğretim Uyesi Prof. Dr. Aydın Tufekcioğlu, kuresel iklim değişikliğinin etkilerini tahmin etmeye yonelik ceşitli modelleme calışmaları yapıldığını belirterek, "Buna gore bolgede 200 ile 400 milimetre arasında yağış artışı ongoruluyor. Bolgemizdeki meteoroloji istasyonlarının yağış verilerine gore, son yıllarda yağışta artış eğilimi var. Tespitlerimizde hafif bir yukseliş eğilimi gozukuyor. Coğu zaman şiddetli yağışlarda ve yağış anomalilerinde artış oluyor. Bu da beraberinde sel ve heyelanları getiriyor. Bolgemizde iklim değişikliğiyle beraber daha fazla sel ve heyelan bekliyoruz. Bunun ciddi şekilde ele alınarak tedbir getirilmesi gerekiyor" dedi.
'CAY BAHCELERİNE KOKLU AĞAC DİKİLMELİ'Şiddetli yağışlar sonucu oluşan heyelanların en fazla cay ve fındık bahcelerinde yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Tufekcioğlu, "Heyelan gorulen bu yerlerde yol kenarındaki suları duzenli şekilde drene etmemiz gerek. Yol suları bahcenin kopup heyelanla gitmesine neden oluyor. Bahcelerin icinde derin kok yapan elma, armut, kızılağac gibi ağaclar yamacın tutulmasını destekliyor. Bunlar bahcelerde mutlaka olmalı. Cay bitkisi dikey kok geliştirir, yatay koku fazla yok. Yine cay dikiminden once yapılan teraslama da suyun toprağa girişini artırdığı icin heyelanı tetikler" diye konuştu.'DERE YATAKLARI DARALTILMAMALI'Prof. Dr. Tufekcioğlu, dere yataklarının istinat duvarıyla daraltılarak kıvrımlarının yok edilmesinin sel riskini artırdığını belirterek, "Yatak geniş olunca su yayılıyor ve hızı duşuyor. Hızı duşunce de derinliği ve taşıma kapasitesi azalıyor. Bu da sel riskini duşuruyor. Yine derelerin kıvrımları, taşınan malzemeyi havzanın ust kesimlerinde tutuyor. Dere kıvrımları yok edilirse taşınan malzeme denize yakın alanlarda derenin onunu tıkayarak yerleşim yerlerini sel basmasına neden olur. Yine yollar denizle dere arasında set gibi durmamalı. Yeni yapılan yolların altında alternatif su gecişleri sağlanmalı. Sahile yakın yerleşim yerlerinde de 2 metrelik su basman katları olmalı" dedi.'DERE, YATAĞINI ENİNDE SONUNDA GERİ ALIR'Dere yataklarındaki yapılaşmanın onune gecilmesi gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Aydın Tufekcioğlu, "Bircok yerde yerleşimler dere yatağında. Dere, yatağını eninde sonunda geri alır. Dere yatağındaki yerleşimlerin bir an once kaldırılması gerekiyor. Zaten her selde de bunu goruyoruz, bircok can kaybına neden oluyor. Zaten şu anda belirli bir yukselme var. Denize sıfır yerleşimlerde deniz seviyesi yukseldiği zaman risk oluşacaktır. Yerleşimin olabildiğince denizden yaklaşık 200 metre yuksek rakımlara doğru kayması veya bu bolgelerin ozendirilmesi doğru olur" ifadelerinde bulundu.

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı / Selay SAYKAL