KONYA'da, yurudukleri kaldırma cıkan otomobilin carpması sonucu eşi Bunyamin Ozkan (36) ile oğlu Ahmet Eymen'i (5) kaybeden kendisi de yaralanan Sibel Ozkan (36), "Bu bir kaza değil cinayet. Biz tedbirimizi almışız, kaldırımda gidiyoruz. Ailemle pazar yuruyuşu yapıyoruz. Bir araba geliyor ve kaldırımda bizi eziyor. Cekip birini kurşuna dizmek gibi bir şey. Bu kasti adam oldurme" dedi.
Kaza, 18 Ekim Pazar gunu saat 16.30 sıralarında, Selcuklu ilcesi Hocacihan Mahallesi Hicaz Caddesi'nde meydana geldi. Furkan Onat (19) yonetimindeki 42 CHG 99 plakalı otomobil, surucusunun kontrolunden cıkıp, kaldırımda yuruyen Bunyamin Ozkan ile eşi Sibel ve oğlu Ahmet Eymen Ozkan'a carptı. Kazada, Ahmet Eymen olay yerinde, baba Bunyamin Ozkan da kaldırıldığı Meram Tıp Fakultesi'nde hayatını kaybetti. Yaralanan Sibel Ozkan ise Meram Tıp Fakultesi Hastanesi'ne, surucu Furkan Onat Konya Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.
Kaza anı guvenlik kameralarına yansıdı. Tedavisinin ardından taburcu olan Onat, 'Bilincli taksirle birden fazla kişinin olumune neden olma' sucundan tutuklandı. Onat, bilirkişi raporlarında tam kusurlu bulundu. 'KIYAMET KOPUYOR ZANNETTİM'Tedavisinin ardından taburcu olan hemşire Sibel Ozkan, kaza anını anlattı. Ailesiyle birlikte yuruyuşe cıktıkları sırada kazanın meydana geldiğini belirten Ozkan, şunları soyledi:
"Eşim ve ben izinliydik. Yuruyuşe cıkmıştık. Kıyamet kopuyor, yer yarılarak icine giriyoruz zannettim. Ne aracın geldiğini ne de carptığını hissettim. Kalktıktan sonra etrafa baktım. Eşim Bunyamin ile cocuğum Ahmet Eymen kanlar icerisindeydi. Zaten ilk olarak nabızlarına baktım. Hemen 112 ekiplerini aradım onlara kan gruplarını soyledim. Cok kan kaybı olduğunu en az 10 unite kan hazırlanması gerektiğini ekiplere anlattım."'İKİSİ DE CANSIZ YATIYORDU, OLDUKLERİNİ BİLİYORDUM'Eşi ve oğlunun olay yerinde olduğunu anladığını belirten Ozkan, "İkisi de cansız yatıyordu. Olduklerini biliyordum. Hemşireyim, ikisinde de nabız yoktu" dedi. Kendisinin elinde kırık ve sol kalcasında catlak olduğunu soyleyen Ozkan "Belden aşağımda morluklar var. Yurumekte gucluk cekiyorum. Akrabalarım yardım ediyor. Doktorlar sayesinde ayağa kalkabildim. Bunlar gecici ancak psikolojik olarak cokmuş durumdayım" diye konuştu. 'KAZA DEĞİL CİNAYET'Tedbirlerini alarak kaldırımda yuruduklerini belirten anne Sibel Ozkan, şoyle konuştu: "Bu bir kaza değil, cinayet. Biz tedbirimizi almışız, kaldırımda gidiyoruz. Ailemle pazar yuruyuşu yapıyoruz. Bir araba geliyor ve kaldırımda bizi eziyor. Cekip birini kurşuna dizmek gibi bir şey. Bu bir kasti adam oldurme. Kaza sonrasında başka bir arac surucusu geliyor, hemen bize carpan surucuyu oradan kacırıyor. Orada cebelleşirken, beni de olume terk ediyorlar. Bende kaza sırasında taklalar atıp yere duşuyorum. İc kanama riskim var. Resmen cinayet bunun başka bir acıklaması yok."DAVADAN EMSAL BİR KARAR CIKMASINI İSTİYOROzkan, başka Bunyaminler ve başka Eymenler olmemesi, başka canların yanmaması icin davadan emsal bir karar cıkmasını beklediğini kaydetti. Ozkan, "Kac ocak sondurdu. Beni mahvetti, eşimin ailesini mahvetti. Tum Turkiye'yi ağlattı. Bir zevk icin bu olmamalı. Orada bir suru cocuk parkı da var. Başka cocukları da ezebilirdi. Oyle bir karar istiyorum ki, derdim para değil. Emsal bir karar olsun. Ben oldukten sonra da konuşulsun. Ben onu istiyorum. Ne mutlu ki bana, bir şehit annesiyim, bir şehit eşiyim" dedi. 'MUTLU BİR YUVAM VARDI'Sibel Ozkan, genc cocukları olan anne ve babalara da uyarıda bulunup, başka canların yanmaması icin cocuklarına arac vermemesini istedi. Ozkan, "Topluma faydalı bireyler yetiştirin. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil. Benim eşim yolda yururken, karınca yuvasının etrafından dolanırdı, basmamak icin. Ben cocuğumu da boyle yetiştirdim. Boyle anne ve baba olun. Lutfen annelere tekrar sesleniyorum. Cocuklarınızın ellerine arabayı verip de başı boş gezdirtmeyin. Kaldırımdayken tepemize cıktılar. Bu bir cinayet. Bizi ezdi gecti orada. Ben psikolojik olarak zaten onlarla birlikte toprağın altına girdim. Cok mutlu bir yuvam vardı. Ne hakkı vardı bunu dağıtmaya. Bu hakkı ona kim verdi. 5 yaşındaki sacını okşamaya kıyamadığım oğlumu oldurdu. Ahirette nasıl hesap verir bilmiyorum ama dunyada son nefesime kadar bunun hesabını soracağım. Emsal bir karar istiyorum. Sonuna kadar da bunun icin savaşacağım. Diyorum ya başka Eymenler Bunyaminler olmesin. Masum cocuklar olmesin. Başka ocaklar sonmesin. Başka Sibeller ağlamasın" diye konuştu. 'GECELERİN ZİFİRİ KARANLIĞA DONDUĞU GUNLER YAŞIYORUZ'Olen Bunyamin Ozkan'ın ağabeyi Mustafa Ozkan da "Acılarını tarif etmek mumkun değil. Acıların tarifsiz kaldığı, kelimelerin kifayetsiz olduğu, gecelerin zifiri karanlığa donduğu gunler yaşıyoruz. Olay yargıya intikal etti. Bir yargıya guveniyoruz. Yargının verdiği kararın en doğru şekilde cıkacağına guvencimiz tam. Bu noktada adaletimizden beklentilerimiz, delillerin yeterince incelenmesi. Gerekli araştırmaların yapılması. Artık ben omrumu bu davanın soruna kadar araştırılması icin uğraşacağım. Kardeşim ve yeğenim sucsuz yere kaldırımda yururken kasta giren bir kazayla olduruldu. Vicdanlarda karar oluştururken ona gore oluştursunlar. Zaten elimizde yeterince delillerimiz var. Olası kasta donmesi noktasında. Vatandaşların bu aracların yarış yaptıklarını konusunda ciddi iddiaları var. Onunla ilgili elimizde mahalle sakinlerinin beyanları ve olay gunu yarıştıkları bir aracın goruntuleri mevcut. Bunları mahkemeye gotureceğiz" dedi.

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı / Mehmet IŞIK