Turkiye ve Azerbaycan'ın Taşkent buyukelcilikleri, Dağlık Karabağ'daki catışmalar ve Ermenistan'ın Azerbaycan'daki sivillere yonelik saldırılarına ilişkin ortak bildiri yayımladı.
Bildiride, Ermenistan'ın 27 Eylul 2020'de ateşkes rejimini ihlal ederek Azerbaycan'ın Kapanlı, Cıraklı, Ortakerbent, Alhamlı, Şukurbeyli, Cocukmercanlı koylerine ağır silahlarla saldırılar duzenlediği, uluslararası hukukun acık ihlali olan ve sivil kayıplara yol acan bu saldırıların 12 Temmuz'da Gence, Tovuz, Terter ve diğer kentlere gercekleştirildiği ve Azerbaycan'ın puskurttuğu saldırıların devamı niteliğinde olduğu belirtildi.

Ermenistan'ın 11-17 Ekim'de Gence, Terter, Mingecevir ve Ağcabedi'deki yerleşim alanlarına duzenlediği saldırılarda 65 sivilin hayatını kaybettiği, 292 kişinin yaralandığı ve 2 bin 400'den fazla konutun yıkıldığı aktarılan ortak bildiride, "Bu saldırılar Ermenistan'ın gayrimeşru işgalini surdurebilmek icin Cenevre Sozleşmeleri başta olmak uzere uluslararası hukuku tamamen hice saymakta beis gormediğini ve ateşkes dilinden anlamadığını ortaya koymaktadır. Ermenistan'ın sivil altyapıyı, okulları, kreşleri ve hatta mezarlıkları dahi hedef alan bu mutecaviz eylemleri şaşırtıcı olmayıp, her zamanki işgalci ve saldırgan zihniyetinin acık bir yansımasıdır. Uluslararası toplum bu hukuk tanımazlığa artık 'dur' demelidir." ifadesi kullanıldı.
"Ermenistan, bolgede barış ve istikrarın onundeki en buyuk engel olduğunu bir kez daha gostermektedir"
Ermenistan'ın başta Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyi kararları olmak uzere Ermeni guclerinin Azerbaycan'ın tum işgal edilen bolgelerinden cekilmesine ilişkin bircok uluslararası kuruluşun kararlarını yok saydığı vurgulanan bildiride, "Uluslararası toplumun dikkatini Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ ve cevresinde yıllardır surdurduğu hukuk dışı işgalden başka yerlere cekmeye yonelik girişimlerle Ermenistan, ihtilafa yeni boyutlar kazandırmak istemekte ve bu sayede siyasi cozumun onunu tıkamaya calışmaktadır. Bu eylemleriyle Ermenistan, bolgede barış ve istikrarın onundeki en buyuk engel olduğunu butun dunyaya bir kez daha gostermektedir." ifadesine yer verildi.
Yıllardır gayrimeşru bir işgal surduren Ermenistan'ın Azerbaycan'a yonelik insanlık dışı eylemlerini ortmek icin son donemde Turkiye ve Azerbaycan hakkında akıl dışı bir karalama kampanyasına giriştiği vurgulanan bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Yabancı savaşcıların Azerbaycan tarafında savaşmak uzere Turkiye uzerinden catışma bolgelerine gectiği, Turk F-16 savaş ucaklarıyla Ermeni hedeflerinin vurulduğu gibi gerceklikten tamamen uzak, asılsız iddia ve acıklamalar esasen Ermeni yonetiminin carpık zihniyetinin tezahuru niteliğindeki hezeyanlarının son orneğini teşkil etmektedir. Kimliğini tek taraflı bir tarih anlayışından sadece husumet cıkararak oluşturan Ermenistan yonetimi bu tur asılsız iddialarla kendi yaptığı uluslararası hukuk ihlallerini gizlemeye, uluslararası hukuka aykırı saldırganlığını meşru gostermeye calışmaktadır."
Bugun bolgede yaşanmakta olan catışma durumu ve yaşanan insanlık dramının tum sorumluluğunun 30 yıldır uluslararası hukuka aykırı bicimde Azerbaycan topraklarındaki işgalini surduren Ermenistan'a ait olduğu vurgulanan bildiride, "Azerbaycan, halkını ve toprak butunluğunu korumak icin uluslararası hukukun mutlak garantisi altında olan meşru mudafaa hakkını kullanmaya devam edecektir. Bu surecte, 'İki Devlet-Tek Millet' anlayışı cercevesinde Turkiye ve Azerbaycan, uluslararası hukukun egemen kılınmasına yonelik olarak birlikte hareket etmeyi surdurecektir." ifadesine yer verildi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Bahtiyar Abdulkerimov