
İngiltere'deki Reading kasabası yakınlarında bir atık geri donuşum merkezinde calışan Ian Scot-Browne, bu ayın başlarında, bir calışma arkadaşından, telsizle "acilen itfaiyeyi ara" mesajı aldı.
Smallmead geri donuşum tesisindeki atık tasnif makinelerinden birinden duman cıkıyordu.
Scott-Browne, makinalarda cıkabilecek bir yangının felaket olacağını biliyordu. Plastik, karton, kağıt atıklarıyla dolu tesiste alevler taşıma bantları uzerinden hızla her yere yayılabilirdi.
Tesisin yoneticisi Scott Browne "Yangının kontrolunu kaybedebileceğimizden korktum" diyor.
İtfaiyecilerin, tesiste calışanların da yardımıyla tasnif işini yapan makinaların yan panellerini sokup dumanın izini surmesi ve yangını kaynağında sondurmesine kadar 15 gergin dakika geciyor.
Bu tur kucuk yangınlar atık geri donuşturme tesislerinde şaşılacak kadar sık goruluyor. Birleşik Krallık sınırları icinde ortalama her gun en az bir atık merkezinde bir tur yangın yaşanıyor.
Cok sık rastlanması, sektoru bu yangınları sondurme konusunda ustalaştırmış aynı zamanda. Ama hic cıkmamalarını tercih ediyorlar, ozellikle de patlayabilecek maddelerle dolu geri donuşum merkezlerinde.
[h=3]Telefon, tablet ve diş fırcası pilleri cok tehlikeli[/h]Burada onemli bir sorun şu: Geri donuşum calışanları yangın tehdidini azaltmak icin ne kadar titizlik gosterirlerse gostersinler, insanların coplerine ne attığını kontrol etmeleri mumkun değil.
İngiltere'deki geri donuşum şirketlerini temsil eden Cevre Hizmetleri Birliği (ESA), insanların geri donuşum kutuları ya da cop torbalarına cok fazla sayıda eski pil attıklarını, bunların atıkları ayıran makinalarda kolayca parcalanıp yanmaya başladığını soyluyor. Bu nedenle bu soruna da "zombi pil sorunu" diyorlar.
ESA bu sorunla baş edebilmek icin insanları, pillerini doğru şekilde atmaya cağıran bir kampanya başlattı.
Cep telefonları, tabletler ve diş fırcalarında kullanılan lityum-iyon pilleri, zarar gordukleri zaman cok tehlikeli olabiliyor.
Geri donuşum merkezlerinin guvenlik kameralarından gelen goruntulerde bunların aniden patlayıp atık ayırma işlemlerinin yapıldığı alanlarda yangın cıkardığı ortaya cıktı.
Ustelik bu pillerin oluşturduğu tehdit giderek de buyuyor.
2019 yılının Nisan ayı ile 2020'nin Mart ayı arasındaki 12 ay icinde, Birleşik Krallık'taki geri donuşum tesislerinde lityum-iyon pilleri yuzunden 250 yangın başladığı duşunuluyor. Bu, yıl boyu bu tesislerde cıkan yangınların yuzde 38'ini oluşturuyor. Oysa bir yıl once bu oran yuzde 25'ti. Bu cok hızlı bir yukseliş.
[h=3]En tehlikelisi elektrikli araclardaki akuler[/h]Newcastle Universitesi elektrokimya bolumunden Profesor Paul Christensen, deneylerinde bu lityum-iyon pillerini parcalayarak patlamalarını sağlıyor ve etkilerini inceliyor.
Bunlar itfaiye orgutlerinin bu sebeple cıkan yangınlara daha etkili bir şekilde mudahale edebilmesine katkı sağlama amaclı denemeler.
Profesor Christensen oncelikle pillerin "buyuk bir destekcisi" olduğunu ve bunların normal koşullarda gayet istikrarlı olduklarını soyluyor.
Fakat, telefonlarımızdakilerin benzeri en kucuk lityum-iyon pillerinin bile delindikleri takdirde, roket gibi alev cıkararak patlayacaklarını da ekliyor.
Ama en cok elektrikli otomobillerde ya da ev ve işyerlerinde elektrik depolamak amacıyla kullanılan buyuk akuler konusunda endişeli.
Bunlar genellikle bir cok kucuk hucreden oluşuyorlar ve akunun sorunsuz bir şekilde calışmasını sağlayan bir yazılım tarafından idare ediliyorlar. Fakat orneğin arac kaza yapar, bir yere carparsa ve bu hucreler zarar gorurse, iclerindeki kimyasal maddeler cok buyuk bir ısıyla alev alabilir ve diğer hucreleri de ateşleyerek buyuk hasara yol acabilir.
Profesor Christensen "Elektrikli bir arac boyle bir durumda, yakıtla calışan bir aractan cok daha uzun sure yanacak, patlayıcılık ve zehirleyicilik potansiyeli taşıyan gazlar yayabilecektir. Kazadan saatler, gunler, haftalar sonra yeniden yeniden alevlenebilirler" diyor.
Elektrikli araclar şimdilik cok yaygın değil ama bu durum onumuzdeki yıllarda kuresel ısınmayla mucadele onlemleri kapsamında kacınılmaz olarak değişecek ve akuler cok daha onemli bir sorun haline gelebilecek.
İngiltere'de hukumet gelecekte yeni benzinli, mazotlu ve hibrid arac satışlarına konan yasağı 2040'dan 2035'e cekti. Dunyanın dort bir yanında bir cok hukumet de benzer bir plan izliyor. Cin 2025 yılı itibariyle satılan yeni otomobillerin yuzde 25'ini elektrikli aracların oluşturmasını hedefliyor.
Bu da sadece arac sayısının değil, bu aracları ureten, depolayan ve satan tesislerin de artması anlamına geliyor.
Profesor Christensen bu koşullar altında planlama ve guvenlik kuralları belirlenirken bu kadar guclu akulerin oluşturduğu risklerin de gozonune alınması ve itfaiyecilerin de buna uygun bir eğitimden gecirilmesi gerekeceğine işaret ediyor.
Şu anda İngiltere'de elektronik aletlerde kullanılan diğer kucuk piller icin tavsiye edilen ise bunların cope atılmak yerine, dukkanlar veya geri donuşum merkezlerine konulan ozel pil donuşum kutularına konması.