
TUBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Yeşil Mutabakat cağrısının enerji, cevre, ulaştırma gibi bircok alanı etkileyebileceğini belirterek, "Turkiye'nin AB ile ihracat hacmi dikkate alındığında bazı sektorlerimizi cok yakından ilgilendirecek. Bunu bir tehdit olarak değil bir fırsat olarak değerlendireceğimiz goruşundeyiz." dedi.
Mandal, cevrim ici olarak duzenlenen "Turkiye-AB İlişkileri Ekseninde Ufuk Avrupa ve AB Programları İstişare Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Turkiye'nin Ufuk 2020 Programı'nda son 2 yılda elde ettiği başarıların net bir şekilde gorulduğunu soyledi.
Bu başarının tesadufi olmadığını vurgulayan Mandal, 2018'den itibaren TUBİTAK'ın destek modelini Avrupa Araştırma Alanı ile daha da ilişkilendirmeye calıştıklarını anlattı.
Mandal, bu donuşumun Avrupa Birliği (AB) programlarından alınan geri donuşu hızlandırdığına dikkati cekerek, "Destek programlarımızı girdi temelinden daha cok, cıktı ve etki temeline donuşturduk. Turkiye'de 2000'li yılların başından itibaren Ar-Ge'ye ciddi bir kaynak ayrıldı. 2018'den itibaren var olan kaynaklarımızı, potansiyelimizi yetkinliğimizi cıktı ve etkiye donuşturmeye odaklandık." diye konuştu.
Gelecek yıla ilişkin butce teklifinde TUBİTAK'ın destek butcesinin 2020'ye gore 2 katına cıkarıldığının altını cizen Mandal, "Bu da ulkemizin bu konuya verdiği onemi gosteriyor. Turkiye'nin Ar-Ge'ye ayırdığı kaynağın milli gelire oranı 2018'de 1,03 iken 2019'da 1,06'ya cıktı. Ozel sektorun gercekleştirdiği Ar-Ge harcaması oranının da yuzde 64,2'ye yukselmesi de bizim acımızdan kıymetli." değerlendirmesinde bulundu.
Mandal, "birlikte başarma" yaklaşımını merkeze almaya calıştıklarına işaret ederek, yakın zamanda başlatılan Sipariş Ar-Ge, Patent-Lisans ve Sanayi Doktora programlarından bahsetti.
Kovid-19 ile mucadele doneminde, normalde 5 yıla yayılabilecek aşı calışmalarının 1 yıl icinde gercekleştirilmesi ve 3 aşı adayının hayvan deneylerinin tamamlanması gibi başarıların "birlikte başarma" yaklaşımının sonucu olduğunu dile getiren Mandal, bu surecte insan kaynağı, tedarik zinciri ve altyapıyı beraber kullanmanın onemli bileşenler arasında yer aldığını ifade etti.
"Yeşil Mutabakat cağrısını fırsat olarak değerlendirebiliriz"
Mandal, Ufuk 2020 Programı'nda, Turkiye'nin 2019 ve 2020 yıllarındaki başarılarına değinerek, "Programdan geri donuşumuz 267 milyon avro oldu, bunun yıl sonunda 300 milyon avroya cıkacağına inanıyoruz. Maddi kazanımın yanında, iş birliği ve networkun gelişmesi ve katma değerin oluşmasında da onemli kazanımlar var." şeklinde konuştu.
Programa ilişkin bilgiler veren Mandal, burada yer alan KOBİ'lerin daha da artması icin ozel caba gosterdiklerini bildirdi.
Mandal, TOBB'un da AB programlarında en onemli paydaşlarından biri olduğunu belirterek, Ufuk 2020 kapsamındaki paylaşımları Birlik vasıtasıyla duyurmaya devam etmek istediklerini soyledi.
Programda son 2 yıldaki başarıya rağmen daha gidilecek yol olduğuna dikkati ceken Mandal, "Ticaret hacmimizin olduğu ukeler aynı zamanda AB cerceve programlarında başarılı ulkeler. Dolayısıyla Ar-Ge tabanlı ikili iş birlikleri hem firmalarımızın hem de ulkemizin kazancına donuşecek." diye konuştu.
Mandal, Yeşil Mutabakat cağrısının da enerji, cevre, ulaştırma gibi bircok alanı etkileyebileceğine değinerek, "Turkiye'nin AB ile ihracat hacmi dikkate alındığında bazı sektorlerimizi cok yakından ilgilendirecek. Bunu bir tehdit olarak değil bir fırsat olarak değerlendireceğimiz goruşundeyiz." dedi.
"1 milyar avroluk bir fon imkanı var"
Turkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Ufuk 2020" ve "Ufuk Avrupa" programlarının iceriğini bilmenin, programlarla sağlanan imkanlar ve yararlanma surecleri hakkında bilgi sahibi olmanın onemini vurguladı.
Girişimcilerin ve odaların, Ufuk 2020 ve gelecek yıldan itibaren Ufuk Avrupa fonlarından daha fazla faydalanmanın yollarını araması gerektiğine dikkati ceken Hisarcıklıoğlu, "Ulke olarak buraya kaynak koyuyoruz, bu kaynaklardan istifade edebilmemiz lazım. IPA fonlarında elde ettiğimiz başarıyı, Ufuk 2020 programında da elde edebiliriz." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, AB'nin cevreye ilişkin hedefleri kapsamındaki duzenlemelerinden Turkiye'nin ihracatının da doğrudan etkileneceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Turkiye icin AB en buyuk ticaret ortağıdır. AB ile ticaret yapmanın, ulkenin uretim altyapısının gelişmesinde ciddi katkısı var. Gumruk Birliği, bizim uretim altyapımızın ve kapasitemizin gelişimine olumlu katkıda bulunmuştur. AB ile ticari ilişkilerimizin geleceğini goz onunde bulundurursak, 'Yeşil Mutabakat'ın ihracatımız uzerinde doğrudan etkisi olacağı muhakkaktır. Biz 'Yeşil Mutabakatı' da uretim yapımızı donuşturme aracı olarak kullanabiliriz."
"Yeşil Mutabakat" icin proje cağrısıyla 1 milyar avroluk bir fon imkanı olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, bu programlardan maksimum fayda sağlanması ve sunulan fonlardan yararlanmada herkese gorevler duştuğunu soyledi.
Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak bu konuda farkındalık oluşturmak ve uyeleri teşvik etmek uzere calışmaları da artırarak devam ettireceklerini anlattı.
"Gumruk Birliği guncellemesi herkesin yararına olacak"
Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı da ozel sektor ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeyi onemsediklerini, AB programlarının daha iyi anlaşılması konusunda bircok toplantı yaptıklarını dile getirdi.
Turkiye-AB ilişkileri konusunda gelinen son duruma ilişkin bilgi veren Kaymakcı, katılım muzakereleri, Gumruk Birliği'nin guncellenmesi, vize serbestliği, terorle mucadele ve goc konusunda iş birliği, Turkiye AB diyalog toplantılarının yapılması gibi konularda gelinen aşamadan bahsetti.
Kaymakcı, Gumruk Birliği'nin guncellemesi noktasında, Almaya Donem Başkanlığının olumlu bir tutum sergilediğini belirterek, şoyle konuştu:
"Doğu Akdeniz'deki sondaj calışmaları cercevesinde yaşanan gerginlikleri cozme konusunda Yunanistan, Guney Kıbrıs Rum Yonetimi ve son donemde Fransa'nın atmış olduğu adımlarla son donemde istediğimiz muzakere surecini başlatamadık. Turkiye her zaman uzlaşmadan ve sağduyulu adımlar atılmasından yana. Bir veya birkac ulkenin kendi cıkarlarını AB'nin cıkarları onune koymasını kabul edemeyiz. Akıl ve mantıktan yana tavır alınırsa Turkiye her zaman ilişkilerini muzakere cevresinde geliştirmekten ve Doğu Akdeniz'de tum kıyıdaş ulkelerin cıkarına olan bir iş birliğinden yana. Gumruk Birliği guncellemesi surecinin başlatılması da herkesin yararına olacak."
Katılım oncesi mali iş birliği programlarına değinen Kaymakcı, Turkiye'nin şu anda 8 AB programı veya ajansından yararlandığını bildirdi.
Kaymakcı, bu programların buyuk bir kısmının suresinin yıl sonunda dolacağını, 2021-2027 doneminde yeni programların başlayacağını ifade etti.
Acılış konuşmalarının ardından, katılımcılardan gelen sorular cevaplandırıldı. Daha sonra, "Ufuk 2020 Programı: Yeşil Mutabakat Cağrısı" sunumu yapıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sevgi Ceren Gokkoyun