
Diyarbakır'da vaka sayısındaki duşuş nedeni ile kapatılan yoğun bakım poliklinikleri yeniden acılıyor
DİYARBAKIR - Dicle Universiteleri Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, korona viruste Diyarbakır'da ekim ayının ilk haftasından itibaren yuzde 30 civarında bir azalma olduğunu ve buna bağlı olarak aktif yoğun bakım polikliniklerini kapattıklarını fakat son 3-4 gundeki kısmi artışın kendilerinde tereddut oluşturduğunu soyledi.
Korona virus salgınının kontrol altına alınması icin dunyada olduğu gibi Turkiye'de de tedbirler ve mucadele devam ediyor. Donemsel olarak kontrol altına alınan virus kimi kentlerde azalma yaşanırken, kimi kentlerde de tırmanışa gecti. Dicle Universitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, Diyarbakır'da ekim ayının ilk haftalarıyla birlikte korona virus nedeni ile kendilerine başvuran hastalarda ciddi bir azalma olduğunu hatta bir yoğun bakım polikliniklerini de kapattıklarını belirtti. Prof. Dr. Akdağ, Diyarbakır'da son 3-4 gunde havaların da soğumasıyla beraber bir artışın soz konusu olduğunu dile getirdi.
"Son 3-4 gundeki artış tereddut oluşturdu"
DU Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, korona virus ile mucadelelerine devam ettiklerini soyledi. Diyarbakır'da ekimin ilk haftasından itibaren gittikce azalan bir tablo olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akdağ, "Ozellikle son 3 gun haric, korona virus nedeni ile bize başvuran hasta sayısında ciddi bir azalma vardı. Hatta biz bir yoğun bakımımızı da kapatmıştık. Bunu da soylemiş olayım aktif hizmete acılmış olmakla beraber orada hastamız bulunmamaktadır. Klinik hastalarımızda da sayısal olarak azalma oldu. Poliklinik başvurularında da bir azalmamız oldu. Tabi burada hem filyasyon ekibinin ciddi bir katkısı var. Hem de muhtemelen bir bağışıklık sayısı, hem de bilinclenme duzeyi arttıkca muhtemel komplikasyonları birtakım olumleri vatandaşlar gordukce biraz daha hastalığı korumayı ciddiye alarak bu seviyeye gelmiş olabilirdik. Okul sureci de başladı. Okul surecinin bu şeye katkısı olup olmadığıyla ilgili Bilim Kurulunun kararı henuz net ortaya cıkmadı ama onun etkisinin şu aşamada olduğunu soylemek doğru olmaz. Ancak hava soğukluğuyla beraber diğer virus, grip gibi mikropların artışıyla beraber bir surec yaşıyoruz. İstanbul başta olmakla beraber, diğer şehirlerde de kısmi bir artış mevcut. Bunu Bakanımız da ifade etti. Bir plato cizmekteyiz. Ama son 3-4 gundeki kısmi artış birazda olsa bizde tereddutte yol acmakta. Altın uc kuralı her zaman hatırlatmak lazım, sosyal mesafe, maske ve hijyeni mutlaka uygulamalıyız" dedi.
"Maskenin kullanımı ile birlikte gripte bir azalma var"
Mevsimsel grip ile koronayı ayırt etmek gerektiğine dikkat cektiren Prof. Dr. Mehmet Akdağ, "Gripte temel anlamda bir burun akıntısı olur. Burun akıntısıyla beraber kucuk bir tıkanıklık, yanma bazen de boğazda ağrı olur. Ancak, hastaların coğunda ateş yoktur. Coğunda halsizlik olmaz. Eklem ağrıları daha az olur. Ancak korona da ise burun akıntısından ziyade boğaz ağrısı, ciddi anlamda halsizlik, ateş ve beraberinde nefes darlığı şikayeti gelmektedir. Cok ayırıcı bir şey, oysa mevsimsel nezlede nefes darlığı yoktur. Devam eden bir ateş ve ciddi bir halsizlik mevcut değildir. Kişide bir haftadan uzun suren burun akıntısı, halsizlik ve beraberinde eşlik eden bir ateş varsa, diğer hastalıkları da duşunebiliriz. Korona gibi, korona dışında sinuzit de olabilir, bademcik iltihabı da olabilir, farenjitte olabilir. Şu anda Turkiye'deki tabloda gripte bir azalma var. Gripte kişiden kişiye damlacık yoluyla bulaşıyor. Maskeyi kullandığın zaman o bulaş yolunu da onlemiş oluyorsun. Bir taraftan hem koronayı hem gribi hem de kişiler arası tukuruk yoluyla veya solunum yoluyla bulaşmış hastalıkları da onlemiş oluyoruz" diye konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / RIDVAN KILIC