
Yılların koruyum, 15 yıl oldu. Ancak goruyorken yapmak isteyip yapamadığım bircok şeyi kor olunca yaptım. Gorme yetimi kaybettikten bir sure sonra işim değişince cevrem de değişmeye başladı. Daha fazla fırsatla karşılaşıyordum. 'Kulağımdaki sanat' fikri de boyle ortaya cıktı. Artık sanatla daha cok ilgileniyorum. Goruyorken hic tiyatroya gidememiştim orneğin... Son beş yılda sık sık oyun izleyen, izlemediğinde bunun eksikliğini hisseden bir insan oldum. Hatta bazı tiyatro gruplarıyla arkadaşlık kurdum; provaları izliyor, oyunları kulisten takip ediyorum. Benim icin guzel bir gelişme.
Bir gun, bir AVM'nin sahnesinde oyun izlemeye gidecektim. Hatta sabahtan gidip dekorların kurulmasını bile gorme şansım olacaktı, daha doğrusu dinleme... Pandemi oncesi, AVM'nin girişi kalabalık. Yanımda tiyatro seven oğretmen bir hanım arkadaşım var. Girişte X-Ray cihazına bastonumu ve cantamı verdim. Bu sevmediğimiz bir durum, bilmediğin bir yerde bastonsuz kalmak... Elimle yoklayarak cihazı buldum ve gectim. Tam o sırada elimi bir kadın tuttu. "Siz kimsiniz?" dedim, "Guvenlik" cevabı aldım. Sormadan soylemesi gerekirdi. Bastonumu ve cantamı verip "Sizi gideceğiniz yere bırakayım" diye ekledi. Tam o sırada arkadaşım bize yetişti, biraz da sitemle "Hanımefendiyi bulunca beni unuttun" diyerek... Haklıydı, bayağı gulduk. Guvenlik bizi gideceğimiz kafeye goturuyordu ama arkadaşım "Biz bulabilirdik kafeyi" sozleriyle hala sitem ediyordu.
Gorsem cok iyi izleyebilirdim!
Başımıza sıkca gelen bir durumdur, benim kor olmam arkadaşlarımın da goremediği onyargısına neden oluyor. Guvenlik arkadaşıma sormamıştı bile... Ben "Arkadaşım goruyor. Biz yolu bulabiliriz. Teşekkur ederiz" dediğimde fark etti. Ozur diledi ve yanımızdan ayrıldı.
Kahvaltının ardından salona gectik; dekor, prova, sac ve makyaj, her şey sorunsuz yuruyordu. Yonetmen ve oyuncularla sohbet ettim. Oyundan once tum dekora dokundum. ve sonunda oyun başladı... En onde ve ortadaydım, gorsem cok iyi izleyebilirdim!
Oyuncuları tanımak seyir zevkini arttırıyormuş. İlk perde bitince kulise gittik. Herkes toplandı, "Abi nasıldı?" soruları... Yonetmen de geldi. "Her şey super" diyerek desteğimi sundum. Benim acımdan oyunun nasıl olduğunu sormaları beni cok mutlu etmişti. Oyun sonrasındaysa buyuk bir heyecan hissettim, sanki butun oyunculardaki coşkuyu seziyordum.
Kaynak: Hurriyet