Butun canlıların cok iyi tanıdığı, kadınların daha cok yaşadığı, ayrı olaylarda hissedilen aynı duygu: hayal kırıklığı...



Sonu mutlu biten aşklar filmlerde mi kaldı; yoksa bir yerlere mi saklandı? Veya biz hep daha fazlasını istediğimiz icin mi sonuc husranla bitti... Bu dunyada en iyi tanıdığımız duygulardan biridir hayal kırıklığı; sevginin de en yakın arkadaşıdır. Hatta hayatın icinde sıkca karşılaşır, istemeden samimi bile oluruz. Ben hic hayal kırıklığı yaşamadım diyen birini duydunuz mu? Ben duymadım... Zaten hayal kırıklığı olmasa nasıl ders cıkaracak, nasıl hayal edecek, nasıl sevecek ve nasıl buyuyecektik... Onunla ilk karşılaştığımızda canımız yanar; ikinci kez olduğunda yaşamıştım deriz ve ucuncusu olmasın diye tedbir alırız. Yani olgunlaşırız! İstediğiniz universiteyi kazanamadığınız zamanda, sevgilinizin sizi terk ettiği zaman da var olan ortak duygunun adıdır. Farklı hisler; ortak yarıda kalmış hayaller...

Kadınlar neden daha fazla hayal kırıklığı yaşar?

Cunku:

- Cok hayal kurar.

- Hep daha iyisini ister.

- Sonunu gormediği yollara merak salar.

- Cok sever...

- Kalbi, mantığının onune gecer.

Ne olursa olsun duygularını kaybettiğini duşunen kadın bile yine, yeniden sever, yeniden ister ve yeniden hayalleri suya duşer! Her defasında yeniden doğmak icin bir fırsat kollayan kadınlara; hayal kırıklıklarınızdan tekrar doğun, onunla gene karşılaşacağınızı bile bile!

ALINTIDIR.

__________________