Hamilelikte Kansızlık ve Demir Eksikliği
Gebelikte Kansızlık,Hamilelikte Donemi ve Kansızlık Belirtileri


Kadınlarda ozellikle hamilelik doneminde en sık karşılaşılan anemi turu demir eksikliği anemisidir. Uzmanlar, gebelik doneminde gorulen kansızlık problemi ve demir ihtiyacı hakkında onemli bilgiler veriyor.

Oksijen kanda hemoglobin adı verilen bir proteine bağlanarak taşınır. Alyuvarlarda bulunan hemoglobin aynı zamanda kana kırmızı rengi veren maddedir. Hemoglobinin normalden duşuk olması ise anemi olarak isimlendirilir.

Kadınlarda ozellikle hamilelik doneminde en sık karşılaşılan anemi turu demir eksikliği anemisidir. Dr. Senai Aksoy, hamilelikte kansızlık ve demir ihtiyacı hakkında bilgi veriyor.

Demir, hemoglobinin ana yapısında bulunan bir elementtir. Amerika Birleşik Devletlerinde kadınların – 30′unun anemik olduğu duşunulmektedir. Kadınlar erkeklere gore anemiye biraz daha eğilimlidirler. Bunun temel nedeni adet kanamaları ile duzenli ve surekli olarak kan kaybetmeleridir. Ayrıca kadınların beslenme alışkanlıklarının erkeklerden farklı olması da anemiye olan eğilimi arttırmaktadır. Hamilelik anemi riskini arttıran bir surectir.

Tum gebelik boyunca bir gebenin toplam demir ihtiyacı 1000 mgdır. Bunun 300 mgı bebek ve plasentaya aktarılır. 200 mgı mide ve barsaktan normal olarak kaybolur. 500 mgı ise artan kan hucresi ihtiyacını karşılamak icin kullanılır. Gebelikteki gunluk ihtiyac 7 mgdır. Cok az kadının gebelik oncesinden gelen demir depoları bu ihtiyacı karşılayacak duzeydedir. Kırmızı et ve yeşil sebzeler iyi demir kaynakları olmakla beraber, diyetle alınan demir miktarı da bu ihtiyaca cevap veremez. Bu nedenle gebelikte dışardan demir takviyesi adeta bir zorunluluk halini almaktadır.

Kusma ve Bulantı Artarsa
Gebelikte demir alımı ilk 16 hafta icinde varolan bulantı ve kusmayı bir miktar arttırabilir. Bu olursa, demir takviyesine ara verilerek ilk 16 haftadan sonra tekrar başlanabilir. Bu etkiyi azaltmak icin demirin gece yatarken ve ac karnına alınması duşunulebilir. Ac karnına alınması demirin emilimini de arttırmak acısından yararlıdır. Demirin emilimini arttıran bir diğer etken C vitaminidir. Bu vitaminin de ek olarak bulunduğu demir hapları bu nedenle tercih edilmelidir. Demir hapları bazen kabızlığa da neden olabilirler. Demir tabetlerinde bulunan 200 mg elemental demir gebelikteki gereksinimi karşılayacak en az demir dozudur. Gerektikce bu dozun uzerine de cıkılmalıdır. Ağızdan demir alamayanlar icin demir iğneleri de mevcuttur.

Kansızlık ilacı ISPANAK
Ispanak, uzerinde en cok konuşulan sebzelerden biridir. Vitamin ve mineral deposu olduğu icin kansızlığın ilacı olarak kabul edilen bu sebze cizgi filmlere bile konu olmuştur. Diyetlerin baş tacı, kış monulerinin değişmez aktorudur. Asya kokenli bir bitki olan ıspanağın Avrupalılar tarafından birkac yuzyıl once tanınıp bilinmeye başladığı sanılmaktadır.
Ancak butun dunyada ıspanağa bu gunku şohretini kazandıran biraz once belirttiğimiz gibi cizgi film kahramanı Temel Reis olmuştur. Bu olay ıspanağın hak ettiğinden daha fazla bir misyon yuklenmesine sebep olmuştur.
Yapraklarında iyot, demir, klorofil ve kalsiyum bulunan ıspanak, A, C ve K vitaminleri bakımından da zengin bir sebzedir. Kalp hastalıklarına, felce, yuksek tansiyona ve yaşlılığın getirdiği goz hastalıklarına karşı yararlı olduğu araştırmalarla ortaya cıkarılmıştır. Ayrıca cok duşuk kalorili bir besin olduğu icin, diyet yapanların gozdesidir.
Ispanak, genelde sanıldığının aksine, onemli bir demir kaynağı değildir. Ispanaktaki demir kucuk bir miktarda ve vucut tarafından emilmesi zor bir demirdir. Aslında doğal demir kaynağı olan besinler, beyaz ve kırmızı etlerdir. Bunun yanında yuksek oranda tuz icerdiği icin, karaciğer hastalarının, şeker hastalarının, bobrek ve sindirim sistemi hastalarının fazla yememesi onerilir.
Ispanak pişirirken dikkat edilmesi gereken birkac onemli husus vardır. Oncelikle ıspanakların cok iyi yıkanması gerekir. Ayrıca pişirirken az suyla pişirilmelidir. Cunku yapraklar pişerken sularını bırakacaktır. Son olarak ıspanağı fazla pişirmemeniz gerektiğini de unutmayın.

Gribe karşı soğan ve maydanoz
Selcuk Universitesi Tıp Fakultesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bulent Baysal, yoğunlukla kış aylarında kendisini gosteren gribin en etkili ilacının maydanoz ve soğan olduğunu soyluyor. Baysal "Bir baş soğan ile bir demet maydanozda portakaldan daha fazla C vitamini bulunuyor. Bundan dolayı bu iki sebze, gribal rahatsızlıkların tedavisinde cok etkili oluyor" diyor.

Her derde deva bir sebze
Kış sofralarının vazgecilmez ceşnisi olan ıspanağın diğer faydaları da şunlardır: Hazmı kolaylaştırır, kabızlığı onler, vucudun dayanıklılığını artırır. Kansızlığı ve gelişme bozukluklarını giderir. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Kan miktarını artırır. Ağız, boğaz ve goğus hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. Vucudu soğuk algınlığına karşı korur. Hamilelerde cok faydalıdır. Doğacak bebeğin guclu olmasını sağlar. Yara, yanık ve dolamada da faydalıdır. Dişlerin curumesini onler, şişmanlık ve şeker hastalığında da faydalıdır.

Yeni bir kansızlık geni

İsrailli araştırmacılar, Bedevilerde cok yaygın olan bir anemi (kansızlık) turune yol acan geni buldular. Weizman enstitusu ve Tel Aviv universitesi uzmanlarınca, 45 Bedevi ailesi arasında yurutulen araştırma, CDAN1 adını verdikleri genin, kansızlıktan sorumlu olduğunu gosterdi. Uzmanlar, bu buluştan hareketle hastalığın genetik tedavisinin sağlanabileceğini ve diğer kansızlık turleriyle kan hucrelerinin oluşum mekanizmasının daha iyi anlaşılabileceğini duşunuyorlar. İsrailli araştırmacıların elde ettiği sonuclar, “American Journal of Human Genetics adlı derginin bu ayki sayısında yayımlandı.


Vucuttaki demir oranı yuksekmiş


Arkadaşınızın kızının vucudundaki demir oranının yuksekliği birkac nedene bağlı olabilir. Bunlardan biri, kan hastalıkları nedeniyle sık sık kan verilmesi, bir diğeri de demir metabolizması bozukluklarıdır. Vucuttaki fazla demirin uzaklaştırılması icin demiri bağlayıcı ilaclar kullanılabileceği gibi, belirli aralıklarla, kan sayımı uygun olduğu surece, kan almak da bir cozum olabilir. Hangi tedavi yonteminin uygulanacağına hastayı surekli takip eden kan hastalıkları uzmanının (hematolog) karar vermesi daha uygundur. Hastayla ilgili raporların fotokopisini gonderseydiniz daha ayrıntılı bir şeyler soyleme olanağım olabilirdi.


Kansızlık bazen tehlikeli olabilir
Halk arasında kansızlık denilince, genellikle demir eksikliğine bağlı kansızlık anlaşılır ve hemen demir iceren ilaclar tavsiye edilir. Oysa biraz sonra da goreceğimiz gibi, kansızlığın bircok tipleri var. Bunların hemen hepsinin tedavi yontemleri birbirinden farklı, hatta birbirinin tam tersi de olabiliyor. Orneğin demir eksikliği anemisi (kansızlığı), demir iceren ilaclarla tedavi edilebilirken, hemolitik anemiler denilen ve kan hucrelerinin parcalanmasına bağlı olan kansızlıklarda, demirli ilaclar son derece sakıncalı olabilmektedir. Bu nedenle, kansızlık olayını hafife almayıp, ciddi olarak tetkik ettirmek gerekir.



Kansızlık nedenleri

Yukarıda da belirttiğim gibi kansızlık bir hastalık olmaktan cok bircok hastalığı kapsayan bir gruptur. Kansızlığı uc grupta ele almak mumkun. Bir grupta, kan yapımındaki aksaklıklar, diğer grupta kan kayıpları, ucuncu grupta ise kan hucrelerinin omrunun kısalması, kansızlığa neden olabilmektedir. Kanamaları ele alırsak, bunlar belirgin ve gizli kanamalar olarak ayrılabilir. Belirgin kanamalar, kesikler, aşırı adet kanamaları, sindirim sistemi, akciğer gibi organlardan gelen kanlar şeklindedir. Gizli kanamalar icinde en sık rastlananı sindirim sistemi kokenli olanlarıdır. Hasta kanamanın farkında değildir, ancak ozel bir tahlil ile anlaşılabilir.
Kan hucrelerinin omrunun azalması da ciddi bir kansızlığa yol acabilir. Normalde 120 gun olan, akyuvarların ortalama yaşama suresi bircok hastalığa bağlı olarak cok kısalabilir. Bu hastalıklar arasında, kan hucrelerinin kendi hastalıkları olabileceği gibi, organizmanın başka yerlerindeki hastalıklar da yer alabilir.

Kan hucrelerinin yapımının azalması da bir kansızlık nedenidir. Bunlar arasında demir eksikliği, bazı tur vitaminlerin eksikliği ve kemik iliğinin ceşitli nedenlerle yavaş calışması yer alabilir.


Kansızlığa neden olan durumların bu kadar ceşitli olması, yukarıda da belirttiğim gibi, tedavide farklılıkları gerektirir. Tedavinin planlanabilmesi icin gercek nedenin bilinmesi gerekir. Bunun icin de coğu zaman, halk arasında kan sayımı olarak adlandırılan ve hemen her laboratuarda kolayca yapılan tahlil yeterli olabilmektedir.


Sık rastlanan hastalıkları coğu zaman pek ciddiye almama eğilimimiz vardır, oysa kansızlık zaman zaman cok ciddi bircok hastalığın ilk habercisi olabilir, bu nedenle hicbir hastalık gibi, kansızlık da ihmal edilmemelidir.

Alıntıdır