Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, vatandaşların Facebook, WhatsApp ve e-posta yazışmalarını delil olarak kabul edileceği bir karar verdi.

Karar, Sosyal Güvenlik Kurumu?nun (SGK) tarafından ödenmesi istenen bir borcun, iptal ettirilmesi için açılan davadan çıktı. Olaya göre;
Bir işçi Sosyal Güvenlik Kurumu?nun (SGK) tarafına tahakkuk ettirdiği prim borcunun iptali için bir avukatla anlaştı. Ücret için herhangi bir sözleşme imzalamayan avukatın ilk duruşmaya girmediğini iddia eden işçi, avukatın vekaletini iptal etti. Ancak avukatın alacaklı olduğunu söyleyip icra takibi başlatması üzerine süreç başladı. Avukatın icra takibi üzerine işçi, Asliye Hukuk Mahkemesi?ne başvurup avukatın vekaletten azil sebebiyle avukatlık ücreti talep ettiğini ve haklı avukat haklı olmasına rağmen ona karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını açıkladı.
Davacı, davalı olduğu avukatın söz konusu davanın ilk duruşmasına bile girmediğini ve bu sebepten ötürü azledildiğini ancak buna rağmen kendisinden yüksek bir ücretin talep edildiğini aktardı. Avukatın talimatı üzerine belirttiği kişilere avukatlık ücreti olarak bir kısım ödeme yapan işçinin ödeme yaptığı ve bu hususun taraflar arasındaki yazışmalarla sabit olduğu belirtildi.
Yargıtay ise, davalının söz konusu borçtan dolayı davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verdi. Davacının ise kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi kararı verildi.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi?nin aldığı kararla, iki taraf arasında herhangi bir sözleşme yapılmamış olsa da, avukat ve işçi arasındaki e-posta yazışmalarının delil olarak kabul edilmesine karar verdi.

Yargıtay ?ın kararında yer alan ifadeler:
?Davalı avukat tarafından davacıya gönderilen e-mail yazışmasında; SGK?ye açılacak dava ile ilgili ücret dökümü yapılmıştır. Mahkemece belirtilen mail yazışmasının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Yasada; ?Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.? yazılıdır. Bu düzenleme ile mail yazışmaları da belge olarak kabul edilmiştir. O halde, mahkemece mail yazışmaları ve davacı tarafından yapılan ödemeler değerlendirilerek davacının borçlu olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.?
Bu karar bundan sonraki davalarda da geçerli olacak.

Karar, Sosyal Güvenlik Kurumu?nun (SGK) tarafından ödenmesi istenen bir borcun, iptal ettirilmesi için açılan davadan çıktı. Olaya göre;
Bir işçi Sosyal Güvenlik Kurumu?nun (SGK) tarafına tahakkuk ettirdiği prim borcunun iptali için bir avukatla anlaştı. Ücret için herhangi bir sözleşme imzalamayan avukatın ilk duruşmaya girmediğini iddia eden işçi, avukatın vekaletini iptal etti. Ancak avukatın alacaklı olduğunu söyleyip icra takibi başlatması üzerine süreç başladı. Avukatın icra takibi üzerine işçi, Asliye Hukuk Mahkemesi?ne başvurup avukatın vekaletten azil sebebiyle avukatlık ücreti talep ettiğini ve haklı avukat haklı olmasına rağmen ona karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını açıkladı.
Davacı, davalı olduğu avukatın söz konusu davanın ilk duruşmasına bile girmediğini ve bu sebepten ötürü azledildiğini ancak buna rağmen kendisinden yüksek bir ücretin talep edildiğini aktardı. Avukatın talimatı üzerine belirttiği kişilere avukatlık ücreti olarak bir kısım ödeme yapan işçinin ödeme yaptığı ve bu hususun taraflar arasındaki yazışmalarla sabit olduğu belirtildi.
Yargıtay ise, davalının söz konusu borçtan dolayı davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verdi. Davacının ise kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi kararı verildi.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi?nin aldığı kararla, iki taraf arasında herhangi bir sözleşme yapılmamış olsa da, avukat ve işçi arasındaki e-posta yazışmalarının delil olarak kabul edilmesine karar verdi.

Yargıtay ?ın kararında yer alan ifadeler:
?Davalı avukat tarafından davacıya gönderilen e-mail yazışmasında; SGK?ye açılacak dava ile ilgili ücret dökümü yapılmıştır. Mahkemece belirtilen mail yazışmasının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Yasada; ?Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.? yazılıdır. Bu düzenleme ile mail yazışmaları da belge olarak kabul edilmiştir. O halde, mahkemece mail yazışmaları ve davacı tarafından yapılan ödemeler değerlendirilerek davacının borçlu olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.?
Bu karar bundan sonraki davalarda da geçerli olacak.