
TV8’de yayınlanan Kırmızı Oda adlı dizi, ilk bolumunden itibaren buyuk ses getirmiş ve geniş kitlelerce beğenilmişti. Bir bolumde birden fazla konuyu sırasıyla ele alan dizi, toplumda ‘sorun’ olarak gorulen olaylara işaret ettiği icin izleyen neredeyse herkesin takdirini toplamıştı.
Her ne kadar bir dizi, yani bir kurmaca olsa da izleyen pek cok kişi terapi odasıyla dizi aracılığı ile tanıştığından Kırmızı Oda, yalnızca iceriğini merak edenleri değil başrol Binnur Kaya’nın canlandırmış olduğu terapist karakterinin meslektaşlarının da ilgisini cekiyor. Hatta yapılan acıklamalara gore sadece ilgisini değil, tepkisini de…
BBC Turkce’ye acıklamalarda bulunan klinik psikolog Ece Oral Albayrak, Kırmızı Oda ile ilgili olarak, “Bu dizi bugun yaşadığımız sıkıntıların aslında gecmişte yaşadığımız aile yapıları, oradan gelen ilişkiler ve gecmiş yaşantılarla ilişkili olduğunu, bugun kurduğumuz ilişkilerin gecmiş ilişkilerden kaynaklanabileceğini gostermesi acısından gercekci.” ifadelerini kullanarak dizinin ‘klinik’ acıdan doğruluğunu takdir ederken, dizinin her konuda bu kadar başarılı olmadığını belirtiyor.
Ece Oral Albayrak’a gore Kırmızı Oda’daki terapist-danışan ilişkisi pek de gercekci değil. Hatta Albayrak, dizideki gibi dostane bir ilişki kurma hayaliyle terapiye giden bir danışanın, karşılaştığı terapist karşısında hayal kırıklığı yaşayabileceğini belirtiyor.
Albayrak’a gore danışan ve terapist ilişkisi icerisinde sınırların olmasının nedeni ise danışanı korumak. Zira Albayrak, danışanın sarılmaya ya da seni seviyorum gibi anlık rahatlamalara değil, kendi ic dunyasını anlamaya, anlamlandırmaya ve dış dunyada daha sağlıklı ilişkiler kurmak gibi kalıcı değişimlere ihtiyacı olduğunu belirtiyor ve butun bunlar icin de terapi odasında bir dost değil profesyonel olması gerektiğini ifade ediyor.
Ece Oral Albayrak ayrıca danışanın sadece terapisti tarafından sevgi sozcukleri ya da sarılmak gibi temaslarla rahatlatıldığını fark etmesi durumunda, terapi ve terapiste karşı farklı bir bağımlılık hissi geliştirebileceği konusunda da uyarıyor.
Gectiğimiz donemde Twitter'dan acıklamalarda bulunan Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli de, "20 yıllık asistanım gecenlerde ısrarla arayarak o dizideki gibi goruşme yaparsam randevu alacağını soyleyen birine, "Yok efendim, hocamızın odası turuncu. Siz burada hayal kırıklığı yaşarsınız" deyip randevu vermemiş. Kız haklı. Ben panda mıyım onume gelene sarılayım?" ifadelerini kullanarak dizideki terapist-danışan ilişkisini eleştirmişti.
Daha once kitaplarından İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir ve Masumlar Apartmanı dizilerinin uyarlandığı ve Madalyonun İci: Bir Psikiyatristin Not Defterinden kitabıyla Kırmızı Oda’ya ilham olan Psikiyatr Gulseren Budayıcıoğlu ise Ayşe Arman'a verdiği roportajda Kırmızı Oda’nın elde ettiği başarıdan memnuniyetini dile getirirken; “Kırmızı Oda yakında sadece bana ait bir dizi olmaktan cıkacak, Turkiye'deki tum psikiyatristlerin az cok katkısı olmaya başlayacak.” ifadelerini kullanmıştı.