
Eylul ayı, uzay tutkunları icin oldukca hareketli gecti. Gectiğimiz haftalarda yaşanan bir sızıntı, bilim insanlarının Venus'te yaşam izine rastladıklarını ortaya koymuştu. Bu sızıntıdan hemen sonra da konuyla ilgili acıklamalar gelmiş, Venus gezegeninde "fosfin" olarak isimlendirilen bir molekulun varlığını duyurmuşlardı. Şimdiyse bu konuda kafa karıştırıcı bir gelişme daha yaşandı.
Normal koşullarda sıcak ve zehirli bir gezegen olduğu bilinen Venus'te, yaşam ihtimali uzerinde durulmuyordu. Ancak fosfin molekulunun keşfi, bilim dunyasının gozunu Venus'e cevirdi. ABD'deki Cal Poly Pomona Universitesi bunyesinde calışmalarını surduren bilim insanları ise NASA'nın arşivindeki verileri incelerken bir gariplik keşfettiler. Bilim insanlarının keşfettikleri şey, Venus'teki yaşam izlerinin aslında yıllar once bulunmuş olduğunu gozler onune seriyordu.
[h=2]"Venus'te yaşama dair izler, 1978'de keşfedildi. NASA bunu fark etmedi."[/h]
Rakesh Mogul liderliğinde yapılan calışmalarda, NASA'nın 1978 yılında gercekleştirdiği "Pioneer 13" isimli Venus misyonunda fosfin molekulunun varlığının ipuclarının yakalandığı keşfedildi. Aslına bakacak olursak yeni calışma, 14 Eylul'de yapılan acıklamalardan farklı bir şey sunmuyor. Yani Mogul ve meslektaşları da Venus'te fosfin bulunduğunu soyluyorlar. Ancak NASA, o yıllarda daha dikkatli olsaydı Venus'teki yaşam izleri, coktan tespit edilmiş olabilirdi.
NASA, 1978 yılında gercekleştirdiği misyonda Venus atmosferine olcum cihazı gondermişti. LNMS olarak isimlendirilen bu cihaz, Venus'un atmosferinde ceşitli olcumler yapıp, bu olcumleri bilim insanlarına aktarmayı başarmıştı. Ancak o donemin şartlarında LNMS, Venus'un atmosferinde kendi haline bırakılmıştı. Muhtemelen Venus koşuları, Dunya'dan cok uzakta bir başına kalan cihazı yok etti.
LNMS, Venus atmosferine girdikten sonra kutle spektrometresi tekniğini kullanarak, atmosferdeki kimyasalları tanımladı. Bu tanımlamalar da bilim insanları tarafından inceledi. Ancak uzmanlar, 70'li yıllarda fosfin gibi fosfor bazlı bileşiklere değil, diğer kimyasallara yonelmişlerdi. İşte bu durum, Venus'teki yaşam bulgularının keşfedilmesini 40 yıl kadar geciktirmiş oldu.
Mogul ve ekibinin yaptığı calışmalar, diğer araştırmacılar tarafından da incelendi. Yapılan incelemelerde, fosfine cok benzeyen yapıların varlığı tespit edildi. Uzmanlar ayrıca, Venus atmosferinin icerisinde fosfor atomları olduğunu da keşfettiler. Uzmanlara gore bu atomlar, fosfin gibi ağır gazlar aracılığıyla atmosferde bulunuyorlar.
[h=2]Bilim insanları, elde ettikleri verileri onemsemediler: Nedeni ise oldukca masum[/h]
Yapılan araştırma, NASA'yı suclar nitelikte olsa da değinilmesi gereken farklı bir husus daha var. Şoyle ki LNMS'nin uretiliş amacı, fosfin benzeri molekulleri yakalamak değildi. Ayrıca atmosfer icerisinde fosfin ve benzeri bileşikleri birbirlerinden ayırmak da o donemler icin hayli zordu. Ancak bilim insanları, Pioneer 13 misyonunda elde edilen verilerde, fosfinle aynı kutleye sahip olan diğer molekullerin keşfedildiğini soyluyorlar. Yani eğer istenseydi, 1978 yılında fosfin keşfi yapılabilirdi.
Mogul, o donemlerde yapılan calışmalarda fosfin ve benzeri molekullerin onemsenmediğini savunuyor. Bunun nedeninin art niyet olmadığını soyleyen Mogul, o donemlerde bu tur molekullerin, atmosferde olmayacağının duşunulduğunu ifade ediyor. Bunun gibi farklı kimyasalların da Venus'te bulunabileceğini ifade eden Mogul, yeni keşif durumlarında yaşam icin elverişli olan yeni kimyasalların tespit edilebileceğini soyluyor. Ancak bu keşifler icin yeni calışmaların yapılması, belki de Venus atmosferine yeni uzay araclarının gonderilmesi gerekiyor. Elbette bu robotların, en başta sıcaklığa dayanacak şekilde inşa edilmesi gerekli.