Sezen Aksu'nun "Ozledin mi? Oyleyse kalk gel..." isimli bir şarkısı var, bakın ne diyor;

Ozledin mi? oyleyse kalk gel...
Bırak artık kim ne derse der.
Yasak, gunah, hayat elden gider;

Onların kendi hikÂyeleri yok.
Onlar sadece seyirci dunyada.
Yaşsız, hasarsız bir diyÂrda!

Şu sozlere bir bakın, ne kadar anlam yuklu. Ne zaman başlarız kendi hikÂyemizi yazmaya... Aklımız erdiğinden beri midir? Ergen olduğumuzdan beri mi yoksa? Hic şuphe yok ki cocukken dayatılmaya başlayan şeylerden dolayı, kabul gormek ve sevilmek adına daha zengin hikÂyeler yaşamaktan yani kendimizden belki de onemli olcude vazgeciyoruz ama buna rağmen sevda oykulerimiz, uzaklara yolculuklarımız, zor işlere girişmemiz, eserler yaratmamız, başarı icin tekrar tekrar ayağa kalkmamız, dostluklar kurmamız, yeniden yeniden aşık olmamız; hepsi insanlık oykulerimiz. Hayata katılmadan ve risk almadan bir yaşamdan sozedebilir miyiz? Herhangi birimizin anlatacak bir aşk hikÂyesi yoksa, nasıl bir tat almıştır hayattan hic duşundunuz mu? Kaybetmekten ve kırılmaktan korktuğu icin insanın risk alamamasının bedeli, kayıp bir hayattır aynı zamanda. Yaşarken hayata kattıklarımız kadarız. Secimlerimiz bizi oluşturur. Yıllar once T.E Lawrence' in "Kayıp Kız" romanını okurken, roman kahramanlarından birinin sozu aklımdan hic cıkmadı; "Kendi yanlışımı, başkalarının doğrularına tercih ederim." diyordu. Yalnızca kendi secimlerimizin sorumluluğunu alabildiğimizi, yanlışlarımızdan ders cıkararak kendimizi bulduğumuzu ve buyumeye doğru surekli yol aldığımızı ifade eden ne guzel bir soz. Metin Ustundağ'ın bunu anlatan bir karikatur koşesi de var; "Ve hayat bizi yaşar." diye. Siz hayatınızı yaşamazsanız, hayat sizi yaşar gercekten. Nereye doğru giderseniz gidin ruzgarın sizi goturduğu yer kadar, sizin ruzgara karşı durduğunuz, ruzgarın tersi yone gittiğiniz ve ruzgarı da yanınıza alarak yolculuk ettiğiniz zamanların coğunlukta olduğu bir hayat; sizin hayatınız olur. Arada bir hayatınıza donup bakmak, kendi secimlerinizle yuzleşmek, sonuclarının sorumluluğunu alabilmek, kendi katkılarınızı gorebilmek ve de ders cıkarabilmek hikayelerimizin catısıdır. Sigmund Freud; "Risk almadan bir hayattan sozedilemez." demiştir. Elbette risk alırken de sonucunda buyuk ve karşılanamayacak kayıpların olacağı risklerden sozetmiyoruz. Kaygı, uzulme ve acı cekme durumu yaratan hayat olayları da insana dair. Bu duyguları yaşama riskine rağmen istediğimiz şeylerin icine girdiğimizde insanın ve insanlığın tarihsel oykusu oluşuyor. Aksi hÂlde korkular gittikce buyuyup, yalnızlık ve sığlaşma yaşam bicimi haline donuşuyor. Bu nedenle ozlediyseniz kalkın gidin! Yola cıkacaksanız beklemeyin. Başka bir iş yapmak istiyorsanız uzerinde daha fazla duşunun, belki de daha mutlu olacaksınız. Surekli garantici bir hayat yaşamaya calışmak en fazla kaygı yaratan durumlardan biridir cunku hayatı her zaman kontrol edemezsiniz ve bu tip insanları hayatın surprizleri altust eder. Gittiğiniz yolda bazen aradığınızı bulamayabilirsiniz o zaman da başka bir surec, başka bir hikÂye başlıyor demektir ve bu ille de kotu olacak anlamına gelmez.

Can Yucel'in "Tam Zamanında" isimli şiirinden bir bolumle hayata katılmaya ne dersiniz?

Tam zamanında yaşlandığını hissedebilmeli,

Tam zamanında olmeli,
Iskalamak istemiyorsan yaşamı.

Haydi şimdi kalk bakalım;

Silkin şoyle bir...

At uzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi kalk bakalım,
Şimdi YAŞAMAK ZAMANI!

ALINTIDIR.
(DERLEYEN: AY VALK ALON)

__________________