
Yanlış duşunceleri hep beraber yok edeceğiz!
Madalyonun bir gorunen, bir de gorunmeyen tarafından bakalım...
Gecen yıllar icinde bir cok konuda gelişim ve değişim yaşamaktayız.
Ve hala da hızlı da yaşamaya devam ediyoruz.
Bu sure icinde orflerimize ters olan neleri kabul ettik.
Bunların başında NİKAHSIZ YAŞAYAN ciftlere toplum sessiz kalıp, kabullenmesini mi?
Cok hızlı gecişler yaşamaktayız, bunların iyileriyle kotuleriyle beraber yaşamak zorundayız.
İstesek de istemesek de.
Gerci herkes halinden memnun.
ALAN RAZI, SATAN RAZI misali.
Toplumumuz kadina eski cağlardan beri yanlış gozle bakıyor.
İşte bunlardan ornek: Bir erkeğin tanıştığı bir kadına, belden aşağı cirkin duygularla bakması, kendini ve egolarını tatmine calışması. Acaba onun yakınlarına da aynı gozle bakanlar olabileceğini duşunemiyorlar mı?
Ne kadar basitler, hepsinden bahsetmiyorum, onlar kendilerini bilirler.
Dışındakileri tenzih ediyorum zaten.
Bazı duzgun gitmeyen eviliklerde boşanamayan kadınların asıl gerekcelerinden biri de, toplumun yanlış bakış acısı. Erkekler yuzunden. Ben burda erkek duşmanı falan değilim. Bunlar yaşanılan gercekler ve bir okadar da ayıplar... Maalesef ulkemizde dul kadın olmak zor...bu konuda insanlar duşunseler ki'' bende birgun dul kalabilirim, ya da eşim dul kalabilir ''diye...daha farklı bir gozle bakabilirler...Kadın gunumuzde toplumun her alanında ve oldukca iddialı ve istikrarlı erkeklerle calışma yaşamında bulunmaktadır.
Kadın anadır, Ata'dır herşeydir.
Peygamberimiz CENNETİ kadına layık gorup'' AYAKLARININ ALTINDADIR'' demiştir.
Kadın DUL kalınca toplum da zihinlerde cadı kazanı kaynamaya başlıyor.
Ozelliklede boşanmiş olan kadinlar sanki sahipsiz, başıbos gibi duşunuluyor. Yan gozle bakanlar cok oluyor.Şahit olduğum ornekleride var. Bu konular insanın kişiliği ile ilgili konular. Oyle bir devirde yaşıyoruz ki namus, ahlak kavramı yozlasmaya baslamış. Bazı şeyler normal karsılanmaya başlanmış... Boşanmış olan kadınlar eskisinden iki misli yaşayışlarına dikkat etmeleri gerekiyor. Cunku onları suclamak oyle kolay ki!!!
Kadın bu kadar acizmidir.
Ne gibi gorunmekte, neden oyle algılanıyor.
Bu kadının yanlış davranışından mı olmuştur. zihinlerin orumcek olduğundan mı?
Tabi cevap belli...
Benim cok sevdiğim bir ablam nur icinde yatsın...Eşi olduğu gunun akşamı veya takip eden zaman icinde yaşadığını anlattı.
Ben de size anlatınca, hak vereceksiniz.
Bu ablam emekli avukat ve eşi de hakim...Cenazeden sonra ya arkadaşı yemeğe kendi evine alıyor, ya da ablanın evindeler...Misafirler gittikten sonra oturuyorlar ablanın her zaman giyindiği giysiler ve aynı goruştuğ arkadaşı. Kocasının yanından kalkıp ablanın eteğine şal kapatıyor...Ve ablanın o kadar zoruna gidiyor ki. Eşi oldu diye abladan mı, kocasından mı orasını siz tahmin edin. Bence kendine ve eşine olan guven eksikliği. Ayrıca toplumun DUL KADINA yanlış bakış acısından kaynaklanıyor...O hanım arkadaşı da aynı baroda meslektaşı...Siz gerisini duşunun...
Boşanma sonrası kadınların erkeklerden daha fazla ruh sağlığı sorunları yaşaması ve toplumda kendisini yeniden kabul ettirmesinin doğurduğu sorunların temel nedeni evliliğin kadın uzerinde gorunmez bir zırh işlevi gormesinden kaynaklanmaktadır. Toplumda cinsiyet ayrımcılığı kadar cinsiyet ayrımcılığının dışında kadınlar arasında da kadının medeni durumuna bağlı bir takım ayrımcılık mı yoksa bakış acısı mı demeli farklı algılamalar ve farklı rol yuklemeleri vardır.
"Evli kadın geleneksel yapıda sahipli kadındır." Evlenmemiş kadın ki toplum ona kız der, yine sahiplidir(!) Ama boşanmış kadını toplum boşandığı icin sorumlunun kim olduğu, sorunun ne olduğu, kararın neden verildiği vs. bunlarla ilgilenmeden direkt suclu kabul eder ve sahipsiz olarak algılar.. Oysa ki evlenmemiş, evli, boşanmış.. bunlar sonradan yapılan etiketlemelerdir ve kadının değerini artırmaz, eksiltmez, kadının bir sahibi mutlak surette olacaksa eğer en doğrusu kendi kendisidir.. İşin ilginc tarafı bunu erkekler kadar kadınlar da boyle algılayıp boyle kabul ederler. Bundan oturu de boşanmış kadını toplumda ilk yalıtanlar yine hemcinsleri olmaktadır.
Bunu engellemenin en dolaysız yolu kadının kendini algılamasında ve kendine bakışında erkek bakışından farklı bir bicimde kendini değerlendirmesini sağlamaktır. Kadının kendine değer vermesi icin mutlaka birinin bir şeyi olmaya ihtiyacı olmadığını algılamasını sağlamanın yolu onu birey yapmaktan geciyor. Kadınlar arasında da dayanışmanın ozu bu olmalıdır. Bu suni ayrımlar nedeniyle de kadınlar ortak cıkarları etrafında toparlanmakta zorlanmaktadırlar.
Kadın dul kalınca butun erkeklerde oluşmuş yanlış duşunce...
Ya da gerisini sizin duşuncelerinizle tamamlayabiliriz.
Hani cahiller arasında geciyor diyecek olanlara, ornek olsun diye verdim...
Alinti
__________________