Ağlamayı Unuttuk

Goz yaşlarınızı tutmayın, ağlayın. Uzmanlara gore, ağlamak kadınlara iyi geliyor. Kadınlar asırlardan beri ağlayan varlıklar olarak bilinir. Aşklara, olumlere, filmlere, romanlara, şarkılara ağlarız.

Ağır yaşam koşulları, guclu kadın imajı kadınlara coğu zaman ağlamayı unutturdu, kuruduk. Yaşanan savaşlar, erkekleri desteklemek zorunda oluşumuz bize ağlamayı bıraktırdı.

Erkekler de nispeten gizli yerlerde veya sadece futbol yenilgilerinde, baba olduğunda, ebeveyn olmanın zorlaştığı zamanlarda veya eşini kaybettiğinde ağlar hale geldi.

Kadınlar da ağlamak icin ozel gunleri bekler hale geldi. Toplumda ağlamak zayıflığa denk goruldu. Coğu kadın ofkelendiğinde yoneticisi gormesin diye ağlamamak icin kendini tuttu veya uzaklaşarak yalnız bir koşede ağladı. Kendi şahit olduklarımızı da zayıflıklarını gosteriyorlar diye duşunduk.

Yapılan bir araştırmaya gore erkekler ayda bir kez, kadınlar dort kez ağlayabiliyor.

Ağlamak aslında zorlukların yenmenin ve rahatlamanın doğal bir sonucu.

Duygular sadece duygulardır. Onlar hissedilebilir ise, insan olduğumuzu anlarız ve bize zenginlik verir. Ağlamayı negatif gormek yerine rahatlatıcı olarak gormeliyiz. Aşırı ağlamaların altında başka nedenler mutlaka vardır. Bunu onlemek icin uzmanla goruşmek gerekir. Ara sıra ağlamak istediğiniz goz yaşlarınız bırakın aksın, nasılsa zamanla sıkıntılarınız su gibi akıp gidecek bir onemi kalmayacak.
__________________