
Gecmiş araştırmalar, dunya capında Bitcoin madenciliği icin harcanan elektriğin yıllık 63 megaton karbondioksit (CO2) emisyonuna sebebiyet verdiğini gostermişti. Hatta bazı bilim insanları, kripto paraların tek başına kuresel ısınmayı 2 santigrat derece artırabileceğini dahi iddia etti.
Danimarka'daki Aalborg Universitesi'nden Susanne Kohler ve Massimo Pizzol, daha once yapılan tahminlere yeni bir bakış acısı kazandırdı. Hic şuphesiz kuresel ısınma, cağımızın en onemli sorunlarından biri ve insanlık bu kanayan yaraya henuz merhem bulabilmiş değil.
Araştırmaya gore orantısız sanayileşme nedeniyle hava kirliliği problemiyle mucadele eden Cin, Bitcoin kaynaklı karbon emisyonlarının yuzde 47'sini oluşturuyor. Aşağıdaki grafikte, Bitcoin madenciliğinin doğada bıraktığı karbon ayak izinin bolgelere ve ulkelere gore dağılımını goruyorsunuz.

Cin'deki emisyonları daha bolgesel bir seviyeye indirgeyen araştırmacılar, kriptokrasinin 2018 yılında toplam 17.29 megaton CO2 emisyonuna neden olduğunu tespit etti. Komur madenlerinin yoğun olarak bulunduğu bir bolge olan Moğolistan, Bitcoin kaynaklı emisyonların yuzde 26.2’sini oluştururken, Cin'in hidroelektrik yonunden zengin bir şehri olan Sichuan'da bu oran yuzde 16.5 olarak gercekleşti.
Kısacası grafik bizlere, Cin’deki Bitcoin madenciliği icin sadece fosil yakıtların değil, aynı zamanda yenilenebilir enerjilerin de kullanıldığını gosteriyor. Zaten araştırmacıların vurgulamak istediği konu da tam olarak bu.

Bulgulara rağmen Bitcoin icin endişelenmekten vazgecilmemesi gerektiğini belirten Kohler, ozellikle Bitcoin başına elektrik kullanımının arttığına dikkat cekti. Bitcoin madenciliğinin kuresel iklim değişikliği uzerindeki etkisine yonelik bir perspektif koymak icin bu araştırmayı yaptıklarını soyleyen Kohler, “Bazı insanlar, Bitcoin yuzunden Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen hedeflere ulaşamayacağımızı duşunuyor; ancak diğer yandan, madenciliğin buyuk kısmının yeşil enerji ile yapıldığını da goruyoruz” dedi.
Bitcoin'in karbon ayak izini daha iyi belirlemek icin madenciliğin nerede gercekleştiğine dair daha kesin verilere ulaşmak zorunda olduklarını ifade eden Kohler, “Bu alandaki araştırmalar, kripto para madenciliği icin kullanılan ekipman konusunda daha fazla şeffaflığa ihtiyac duyuyor” değerlendirmesini yaptı.