
British Columbia Universitesi, Turkiye Merkez Balıkcılık Araştırma Enstitusu, Mersea Deniz Koruma Danışmanlığı ve İstanbul Universitesi Deniz Bilimleri ve Yonetimi Enstitusu bunyesinde calışmalarını surduren bilim insanları, uluslararası deniz araştırma girişimi Sea Around Us'ın katkılarıyla Marmara Denizi'nde ve Karadeniz'de bir araştırma yaptı. Yapılan araştırma, ulkemizdeki balıkların nesillerinin buyuk bir hızla tukendiğini gozler onune seriyor.
Yapılan araştırmaya gore hem Marmara Denizi'nde hem de Karadeniz'in Turkiye yakasında onlarca balık turunun nesli tukenmiş durumda. Ustelik nesli tukenen balık turleri arasında mavi yuzgecli atlantik orkinosu, kılıc balığı ve uskumru gibi balık turleri bulunuyor. Araştırmaya katılan bilim insanları, bu durumun Turkiye icin bir uyarı niteliğinde olduğunu ifade ediyorlar.

Araştırmanın sonuclarına gore Karadeniz'in Turkiye yakasında 17, Marmara Denizi'nde ise 19 balık turunun nesli tukenmiş durumda. Bu durum, Turkiye'nin denizlerinin giderek daha az canlıya ev sahipliği yaptığının acık bir gostergesi. Peki denizlerimiz neden giderek daha da yaşanmaz hale geliyor ve Turkiye'nin bu konuda neler yapması gerekiyor?
[h=2]Nesil tukenmelerinin bir numaralı nedeni: Aşırı avlanma[/h] Araştırmanın bir numaralı ismi olan Aylin Ulman, 1985 yılında yaşanan bir olaydan bahsederek aslında balıkların tukenme nedenini acıkca ortaya koyuyor. 1985 yılında Marmara Denizi'ndeki orkinosların sadece bir gunde Japonya'ya yuksek fiyattan satılmak icin toplandığını ifade eden Ulman, bunun balıkların coğalmasını engellediğini soyluyor. Mesela mavi yuzgecli atlantik orkinoslarının avlandığı, en son 2007 yılında bildirilmiş ve o yıl sadece 33 ton avlanmış. Oysaki yakalanma miktarı, 2001 yılında 929 ton olarak gercekleşmiş.

Bilim insanlarının yaptığı son araştırma, Turkiye İstatistik Kurumu tarafından acıklanan rakamlara dayanıyor. 1967 ila 2016 yılları arasındaki balıkcılık verilerini inceleyen bilim insanları, bu verileri Karadeniz ve Marmara Denizi'nin ekolojik bilgileriyle kıyaslamışlar. Yapılan bu kıyaslama, balıkların nesillerindeki tukenme icin de bir zaman cizelgesi oluşturmuş durumda.
Yapılan araştırma, 1967 yılında denizlerimizde olup, 2016 yılında tespit edilemeyen balık turlerini nesilleri tukenmiş olarak kabul ediyor. Ayrıca 50 yıllık bu surecte avlanma miktarının olması gerekenden yuzde 80 kadar aşağıya indiği durumlarda da bu balık turunun neslinin ticari olarak tukenmiş olduğu ifade ediliyor. İşte yapılan araştırmalar, Karadeniz'in Turkiye yakasında 17, Marmara Denizi'nde ise 19 balık turunun yok olduğunu gozler onune seriyor.

Aylin Ulman'a gore herhangi bir bolgedeki balık soylarının tukenmesinin temel nedeni aşırı avlanma. Ustelik bu durum, sadece aşırı avlanan balık turleri icin bir risk oluşturmuyor. Ulman, aşırı avlanma nedeniyle soyu tukenen mavi yuzgecli orkinosların, başta kopek balıkları olmak uzere ceşitli balık turlerinin de soyunun tukenmesi icin domino etkisi yarattığını ifade ediyor. Zaten Marmara Denizi'nde 1980'li yıllarda tukenen mavi yuzgecli orkinoslardan sonra kopek balıklarına da bolgede pek rastlanmamış.
[h=2]Araştırmaya gore Karadeniz ekosisteminde yaşanan cokuş, Marmara Denizi'nde de benzer bir şekilde gercekleşecek[/h] Bilim insanlarının yaptığı araştırma, avlanmayla ilgili etkili bir yonetim planı olmaması nedeniyle Karadeniz'deki balık ekosisteminde ciddi bir cokuş olduğunu ortaya koyuyor. Ancak araştırmaya gore bu cokuş, Karadeniz'den ayrı duşunulemeyen Marmara Denizi'ni de etkiliyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nin kaderinin de Karadeniz'le benzer olacağını ifade ediyorlar.

Sea Around Us'ın Baş Araştırmacısı Daniel Pauly, turlerin aşırı avlanmasının ve soylarının tukenmesinin, beraberinde ekolojik cokuşleri getirdiğini ifade ediyor. Pauly'nin boyle duşunmesinin nedeniyse balık ekosistemlerindeki gıda zinciri. Pauly, yaşanan nesil tukenmelerinin bu gıda zincirini bozarak buyuk bolgelerdeki balık ekosistemlerini yok edeceğini soyluyor. Pauly'ye gore bu duruma cozum bulunamayabilecek olsa da Turkiye'nin acilen harekete gecmesi gerekiyor.
Pauly'ye gore Turkiye'nin yapması gereken ilk şey, İstanbul ve Canakkale'de bulunan boğazları endustriyel balıkcılığa karşı korumak. Turkiye'nin bu tur bir adım atmasının etkili bir koruma yontemi olabileceğini ifade eden Pauly, bu adımla birlikte Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi'nin kendi işlevini yerine getirmeye başlayabileceğini ifade ediyor. Bu tur bir adımın atılıp atılmayacağıysa şu an icin bilinmiyor.