
Moda haftalarının tamamlanmasıyla anladık ki, dekolte onumuzdeki yıl gardırobumuza pek uğramayacak. Frapanlığın merkezi Milano'yu saymazsak, New York, Paris ve Londra podyumlarında gorduğumuz tasarımlar, seksapelden oldukca uzaktı. Bu ozellikle işkadınları icin iyi haber; Biliyoruz ki coğu işyerinde yazılı bir kanun olmamakla birlikte, dekolte kapıdan donuyor; iceri sızmayı başarsa bile, pek beğenilmiyor. Yine de bu durumu ulkemizdeki 'mahalle baskısına' yormak, doğru bir saptama olmaz. Zira yurtdışında da işverenler, seksapel konusunda işi sıkı tutarak, yonetmelikler hazırlıyorlar. Buna son ornek İsvicre'den geldi. 65 bin personeli olan İsvicre merkezli banka UBS, giyim-kuşam ile ilgili 44 sayfalık bir rehber hazırladı. Rehberde, corap renginden, topuk boyuna hatta sac modeline varana kadar uyulması gereken pek cok detay yer alıyor. Kurallara uymadığınız taktirde, kınama alabiliyor hatta işinizden olabiliyorsunuz.
Başka bir ornek de İngiltere'den; Financial Times'ın haberine gore 3 bin yonetici arasında yapılan bir araştırmada, giyim kuşamın terfi ve zam konularında etkin olduğunu ortaya koydu. Ancak genel tahminlerin aksine, seksapel başarının anahtarı değil: Yoneticilerin yuzde 43'u gereğinden frapan giyinen personeli terfi etmeden once tekrar tekrar duşunduğunu soylerken, yuzde 20'si yukseltmek bir yana, gerekirse işten cıkarabileceğini soyledi. Turkiye'de ise coğu firmada 'yazılı' dekolte kanunları olmasa da, sessiz kurallar işliyor. Dekoltenin inisiyatifi elinizde olsa da, vamp bir stile sahipseniz, işyerinde stilinizi torpulemeniz oneriliyor.

Kimse Lady Gaga gibi gelmedi
Sinan Oncel (Twigy Yonetim Kurulu Başkanı): Dekolte konusu zaman yer ve etkinlikle butunleşir. Cırağan'daki bir davete sırtı acık bir elbiseyle gidebilirsiniz, ama soz konusu olan bir iş yemeğiyse elbise bir anda 'dekolte' olarak adlandırılır ve hoş karşılanmaz. Her ne kadar kişinin inisiyatifine kalmış bir durum olsa da, iş yerinde 'iş'le meşgul olacağımızdan, ona gore giysi secmek daha yerinde olur. Şimdiye kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadığım icin bir sınırlandırma getirme ihtiyacı hissetmedim. Kimse işe Lady Gaga gibi gelmedi. Boyle bir durumla karşılaşsaydım, belki bir yaptırım uygulama ihtiyacı hissedebilirdim. Belki de gulup gecerdim, bilemiyorum.
Giyim tarzı one gecmemeli
Suleyman Orakcıoğlu (Orka Group Yonetim Kurulu Başkanı): Giyim de kişinin sorunluluklarıyla, bulunduğu pozisyonla alakalı bir durum. Dolayısıyla bu durumu da calışma disiplini olarak değerlendiririm. Kişi kendisini nasıl iyi hissediyorsa, ona gore giyinmeli tabii. Ancak işinden cok giyim tarzıyla konuşuluyorsa tatsız bir durum olur. Frapanlık bir olcude tolere edilebilir, fakat seksapelin iş ortamında bence hic gereği yok. Boyle bir calışanımız olursa sanki 'sucluymuş' gibi uyarmam, yakışık almaz. Ancak stilinin sorumluluklarının onune gectiğiyle ilgili uygun bir dille kendisiyle konuşabilirim.
Kural yok ama...
Yılmaz Yılmaz (Koton Yonetim Kurulu Başkanı): Bizim işyerimizde bununla ilgili herhangi bir kural yok. Zaten moda alanında calıştığımız icin, daha liberal davranıyoruz. İsteyen başını orter, isteyen de dikkat cekici tasarımlar giyer. Ancak tum bunlar 'işyeri kuralları'yla sınırlıdır. Nasıl şort giyen bir erkek personel garip karşılanıyorsa, moda olduğu icin parmak arası terlikle işe gelen bir calışana da ihtiyacımız yok. Şık, temiz ve modern olduğu surece, bizim icin bir sorun yaratmaz.
__________________