“Evlilik aşkı oldurur mu?” gibi klişe ama her daim merak konusu olan soruya, pek cok evli insan “evet” yanıtını verir. Ama onlar, aslında, aşkın olumunu evliliğin uzerine atan ve kendilerini sucsuz ilan edenlerdir.
Aşkı olduren, kadın ve erkeğin artık birbirlerine duygusal yatırım yapmamaları ve ilişkiye ozen gostermemeleridir.
Elbette aşkın o en yoğun yaşandığı, ayakların yerden kesildiği donemlerden sonra evlilikte artık karşınızda idealdeki değil, gercek bir insan vardır. Diş fırcalama bicimi, evdeki duzeni farklı gelebilir size. Bir miktar hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, farklı alışkanlıklarını yadırgayabilirsiniz. Ama bu normal olandır. Onu her şeyi ile mukemmel gormek bir ceşit hastalıktır.
“Birbirimiz icin farklı ve ozeliz”
İşte evlilikte kabul edilmesi gereken ilk şey, iki ayrı insan olduğunuz gerceğidir. “Garip ve farklı taraflarımızla, farklı renklerimiz ve zevklerimizle başka insanlarız” diyebilmektir onemli olan. Tabii bunu soylerken arkasından, “Ama biz birbirimiz icin ozeliz” de diyebilmektir.
Bunu başaramayanlarda, eşlerden birinin diğerini ya da her ikisinin de birbirini değiştirme isteği ve cabası oluşur. Bu, karşı tarafın duygularını, ic dunyasını kırarak, onu eleştirerek, suclayarak verilen bir uğraştır.
Flort ederken birbirlerine hayranlıklarını dile getiren, başarılarını onaylayan ciftler, evlendikten sonra, “O benim gibi olsun, benim gibi duşunup, hissetsin” demeye başlarlar.
Aşk paylaşım ister
İşte bu noktada evlilik icin tehlike canları calmaya başlar. Cunku zorla değiştirilmek istenen kişi, direnc gosterir, o direndikce catışmalar başlar. Catışmaların yoğunlaştığı evliliklerde, eşlerin birbirlerinden uzaklaşması, aşkın olmesi kacınılmazdır. Oysa aşk, paylaşım ve catışmasız ortam ister.
Evlilikte duyguların canlılığını yitirmesinde, ciftlerin nikah masasında attıkları imza sonucu artık birbirlerine sonsuza dek sahip oldukları inancı ve kaybetme korkusu yaşamama durumunun da buyuk payı vardır.
Oysa kaybetme korkusu, ilişkiyi canlı tutar, monotonlaşmamasını sağlar.
Sevdiğinizi soyleyin
Sevgi ve aşk da emek ve caba gerektirir. “Nasılsa artık o benim kocam/karım, sevdiğimi soylememe gerek yok” diye duşunmemelisiniz.
Kuşkusuz hic kimse bir gun boşanmak icin evlenmez. Ama “Bu adam/kadın benim her halimi ceker, cunku bana cok aşık” diye pervasızca davranmamalısınız. Aranızdaki romansı koruyabilirseniz, gercek sevgi, asıl, evlilikte birbirinizi iyice tanıdıktan ve birbirinize alıştıktan sonra başlar.
__________________