Gece ne kadar gec yatacağım ya da sabah ne kadar gec kalkacağımı
duşunmezdim.

Dişlerimi fırcalar, saclarımı uzun uzun tarayabilirdim...

kesintisiz, duşuncesiz uyuyabilmenin kıymetini
bilmezdim.

Evimi her gun temizlerdim. Hatta susler, pusler, kucuk dekorasyon
oyunları yapardım.

Evimi dağıtacak şeylerin kucuk oyuncaklar, yırtık kağıtlar olacağı
aklıma bile gelmezdi...

Saksılarımın zehirli olup olmadığını duşunmemiştim bile. Ya da banyoda
duran el sabununun bir icecek gozuyle gorulebileceğini...

Anne olmadan once...

Uzerime bu kadar işeneceğini, kusulacağını ve daha da ilginci bundan
rahatsız olmayacağımı bilemezdim. Gaz cıkartmanın eğlenceli tarafını
goremezdim.

Anne olmadan once...

Ağlayan bir bebeği aşısı yapılsın ya da test icin kan alınacak diye
boğure boğure kucağımda sıkabileceğimi bilmezdim. Ağlamaklı gozlere bakıp
ağlayabileceğimi, minik bir tebessumden buyuk mutluluklar
yaşayabileceğimi duşunemezdim.

Saatlerce uyuyan bir bebeği seyretmek icin uyanık kalabileceğimi...

Anne olmadan once...

Kalbimin vucudumun dışında bir yerlerde olabileceğini...

Ac bir bebeği doyurmanın insanın ruhunu nasıl doyurabildiğini..

Bir anne ile cocuğunun arasındaki bağın gobek bağından cok daha sağlam
olduğunu...

Bu kadar kucuk bir bedenin bu kadar buyuk bir huzur verebileceğini...
Duşunemezdim.

Anne olmadan once...

Butun bir gece boyunca, hatta geceler boyunca her şeyin yolunda gidip
gitmediğini kontrol etmek icin 10 dakikada bir uyanacağıma...

Kapılardan nefes sesi dinleyeceğime...

Başkasının oksuruklerinin ciğerimi parcalayabileceğine...

Bir insan opucuğunun kesilen parmağımın acısını dindirebileceğine...
İnanamazdım...



Alıntı:
ALINTIDIR


__________________