Dedikodu yapmadan bir daha duşunun
Dedikodu, hakkında konuşulan kişinin hayatında derin yaralar acabiliyor.




Bir insanın hayatı boyunca 'Ben asla yapmadım' diyemeyeceği şeylerden biri de dedikodu... Hele de canınızı sıkan biri varsa onun hakkında iki lafın belini kırmak ne kadar da rahatlatıcı değil mi? Ancak en masum sanılanı bile can yakabilen, hem konuşanın hem konuşulanın celladı olabilen dedikodudan uzak durmak gerekiyor. Bizimki gibi geleneksel toplumlarda sakınmak ne kadar zor olsa da hem kafanız hem vicdanınız rahat olsun hem de kimsenin ustune vazife olmayan bilgiler nedeniyle canınız yanmasın istiyorsanız dedikoduya başlamadan once bir kez daha duşunun.

Mesleği dedikoducu olanlar

İnsanların bu cok merak ettiği bilgileri oğrenmek icin ozel caba harcayan kişiler olduğunu belirten Uzman Psikolog Ozalp, "Bu kişiler icin dedikoduculuk tıpkı bir meslek gibi... Bilgi toplamak icin ozel olarak calışıyorlar. Orneğin sizin kesinlikle vermek istemediğimiz bir bilgiyi sizden oyle bir ustalıkla alıyorlar ki siz daha ne dediğinizi bile anlamadan o bilgi coktan yayılmış oluyor" diyor. Bu kişiler genellikle hayatta bir meşgalesi olmayan, belli ozellikleri ile kendini ispatlayamamış, huzursuz, aile-arkadaş-iş ilişkilerinde mutsuz olan, ailede olumsuz etkiler altında kalan hatta istenmeyen cocuk olduğunu hisseden insanların arasından cıkıyor. Bu kişiler kendilerini dedikodu sayesinde guclu, akıllı, aranan kişi pozisyonuna cıkartıyorlar. Uzman Psikolog Ozalp, "Dedikodu bir başkasına zarar vermek mantığı icinde yapılıyor. Bu kişi cevresine guvenmediği, inanmadığı icin zarar verme isteği duyuyor. Bilgi aktardığı kişilere 'Ben bunu sizin iyiliğiniz icin yapıyorum' dese de aslında dedikoduyu diğer insanları yaralamak icin bir silah olarak kullanıyor. Kendi hakkıyla, bileğinin gucuyle değil, boyle bir kolaycılıkla kabul gormek istiyor. Bu insanlar cevreleri tarafından kabul gormeye başladıklarında, eş ve arkadaş ilişkisi kurmaya başladıklarında ise dedikoduyu azaltıyorlar" diyor. Bu tespit, dedikodu yapmasından rahatsız olduğunuz yakınlarınıza yardım eli uzatabileceğiniz gerceğini de ortaya koyuyor.

Kopyala yapıştır dedikodular

Uzman Psikolog Alanur Ozalp, dedikodunun sadece birbirini tanıyan insanlar arasında sınırlı kalmadığı, ozellikle gelişen teknoloji ile birlikte internet uzerinden ozellikle unluler hakkında dedikodu yapmanın cok yaygın olduğunu belirtiyor. Gun icinde Twitter'daki gonderileri takip ettiğinde bircok unlu isim hakkında aslında hic kimseyi ilgilendirmeyen bilgilere rastladığını soyleyen Ozalp, "Bugun ortaokul ve lise cağındaki cocukların ders iceriklerinde mutlaka bilmeleri gereken cok onemli konuları bilmediklerini ancak orneğin unlu bir şarkıcının sevgilisinin ne iş yaptığından annesinin kim olduğuna kadar bircok gereksiz bilgiyi akıllarında tuttuklarını goruyorum. Bu tur bilgileri taşıyan kişiler cok populer oluyor, herkes ona imreniyor. Bu konularla ilgilenmeyen cocuklar ise sıkıcı olarak nitelendiriliyor. Hatta bazı cocuklar sırf uzerlerine sıkıcı etiketi yapışmasın diye ozel olarak bilgi toplamaya başlıyor. Cocuklar kendi aralarında dedikodu yarışı yapıyorlar" diyor. Ozalp, internet uzerinde iki kişi arasında kaldığı duşunulen yazışmaların da kopyala-yapıştır yolu ile ucuncu kişilere yayıldığını, bunun da bir tur dedikodu olduğunun altını ciziyor.

İşyerinde dedikodu performansı duşuruyor

Uzman Psikolog Alanur Ozalp, işyerinde caresiz bırakma anlamına gelen 'mobbing'in en guclu ve zarar verici yonteminin dedikodu olduğunu cunku dedikodunun yalan bile olsa bir kere duyuldu mu temizlenmesinin cok zor olduğunu belirtiyor. "Hakkınızda bir dedikodu yayıldı mı sonrasında bin kişi gelip aksini soylese de o lekeyi temizlemek cok zor oluyor" diyen Ozalp, kafalarda hep bir soru işareti kaldığını soyluyor. İşyerinde dedikodu erkekler icin ayak kaydırma aracı olabilirken kadınlar icin daha cok kim ne giymiş, nereye gitmiş, kiminle berabermiş, o pahalı urunu almak icin parayı nereden bulmuş gibi konular etrafında donuyor ve herkes icin performans duşurucu etki yaratıyor. Eğer ortamda dedikoduyu seven bir calışan varsa diğerleri 'Benim hakkımda da konuşuyor mu, soylediklerini nasıl oğrenirim, aksini nasıl ispatlarım' diye caba sarf etmeye başlıyor.

Bazen bu onemsiz sayılan konuşmalar o kadar ileri boyuta varıyor ki karşı taraf icin can yakıcı olabiliyor. Ote yandan dedikoduyu yapan da bu iş icin buyuk emek harcıyor, soruyor soruşturuyor ve bu caba iş performansına olumsuz yansıyor.
Etrafınızda size en taze dedikoduları aktaran birisi varsa dikkat edin

Cunku bir gun onun malzemesi olmamak icin hep iyi gecinmeye cabalayacaksınız ancak yine de korktuğunuz başınıza gelecek. Bunu onlemek icin bu tur insanlarla daha az konuşarak, onlara daha az bilgi aktararak aranıza belli bir mesafe koyun. Bir sure sonra onun da pes edip sizinle bağlantı kurmaya calışmadığını goreceksiniz. Eğer siz dedikodudan uzak durmakta kararlıysanız bunu karşı tarafa net bir şekilde ifade etmeniz gerekiyor. Orneğin bulunduğunuz masada bir dedikodu donuyorsa cok net olarak konuyu duymak istemediğinizi, bu nedenle masadan kalkacağınızı belirtmelisiniz.

kaynak

__________________