Anlaşılmayan Kadınlar, Anlayamayan Erkekler
Kadınların tek bir veri ile milyonlarca senaryo uretme becerisi ile erkelerin tek bir kelime ile sonuca odaklı duşunce yapıları catıştığı anda, kadın anlaşılmadığından, erkekse rahat bırakılmadığından dert yanmaya mahkumdur. "Kişi kendinden bilir işi" misali, kadınlar erkeklerin kendileri gibi karmaşık duşunebilecekleri sanırlar. Tersi olarak da erkekler, kadınların eğer bir dertleri varsa bunu acık acık ortaya koymalarını beklerler. Bununla ilgili cok guzel bir orneği paylaşmak istiyorum sizlerle;
Kadın: Sacımı kestireyim mi?
Erkek: Olur.
Kadın: Ama kıyamıyorum.
Erkek: Oyleyse kestirme.
Kadın: Canım değişiklik istiyor...
Erkek: O halde kestir.
Kadın: Bana akıl vermeyi bırak, delilere verir gibi.
Erkek: Eğer nasıl hoşuma gittiğini bilmek istiyorsan, sana derim ki uzun saclı. Bunu biliyorsun.
Kadın: Beni tanıdığında kısaydı.
Erkek: Ve sana tam olarak ne dediğimi hatırlıyorum: "Ne guzel olurdun uzun sacla"
Kadın: Ama herkes kesmemi soyluyor.
Erkek: Bu durumda kuafore git ve bırak uyuyayım lutfen. Bunu senden Allah rızası icin istiyorum.
Kadın: Peki nasıl kestireyim? Kat kat mı yoksa percemli mi?
Erkek: Kat kat.
Kadın: Bana yakışacağını sanmıyorum, cunku sacım cok duz.
Erkek: Bırak percemli olsun oyleyse.
Kadın: Cok yorucu.
Erkek: Yorduğu zaman tekrar kestirirsin.
Kadın: O zaman asla uzatamam.
Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme guzelim.
Kadın: Bana guzelim deme!
Boşanma Avukatlarının İşleri Acıldı
Evlilik sonrası maskelerin cıkarılması, ciftlerin kendilerine odaklanması, anlayışın ve hoşgorunun tukenmesi, "artık o benim" mantığı ile ilişkiye yapılan yatırımın asgariye duşurulmesi, kadınların detaycı-surec odaklı, erkeklerinse genelci-sonuc odaklı yapılarının catışması bir araya gelince, ilk aşkla pişirilip sofraya konulan yemeğin tadı kacmaya başlıyor. Artık o yemek bir zevk olmaktan cıkıp aclık gidermek icin yenilen bir yemeğe donuşuyor. İlginc olansa, ciftler bu yemeği yedikce daha cok acıkıyorlar. Acıktıkca bu sefer birbirlerini yiyorlar. Ama aclık hic tukenmiyor. Aclıklarını gidermek amacıyla yaptıkları her şey yemeğin tadını biraz daha bozuyor. Aclığın ve kavgaların ic ice gectiği bir kısırdongunun icine sıkışıp kalıyorlar.
Cozumse evliliğe başlamak kadar basit aslında. "Her an onu kaybedebilirim" duygusunu evlilikte bile taze tutmakta bitiyor her şey. Biriyle evlenmiş olmanız, onunla sonsuza dek birlikte olabileceğiniz anlamına gelmiyor. Evlilik oranlarının git gide azaldığı ve boşanma oranının %80'lere ulaştığı gunumuzde, artık her an eşinizi kaybedebilirsiniz. Parmağına yuzuğu takmış olun ya da olmayın kaybetme riskiniz aynı. Siz bunu goz ardı edip, "nasılsa evlendik" mantığı ile hareket ederseniz, davranışlarınız bu riski daha da buyutuyor. Cocuk yapıp, evliliği garantileme stratejisi de artık işe yaramıyor. Dolayısıyla, her şey sizinle başlayıp sizinle bitiyor. Ya ilişkinizin başlarında aşkınıza yaptığınız yatırımı evlilik sonrasında da korursunuz ya da umutlarla yeşerttiğiniz bu tohumu kendi ellerinizle kurutursunuz. Karar sizin ama bu kararı verirken şunu mutlaka hatırlayın: Boşanma avukatları eskisine nazaran 4 kat daha fazla para kazanıyorlar! Neden acaba?
kaynak
__________________
Anlaşılmayan kadınlar anlayamayan erkekler
Kadınca0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kadınca
- Anlaşılmayan kadınlar anlayamayan erkekler
-
13-09-2019, 18:56:05