Cilt yaşlanmasının hızını sadece genetik mirasınız belirlemez. Cildinizin nasıl yaşlanacağına yalnızca genleriniz karar vermez. Dış etkenler yani cevresel yaşlanmanın etkileri cok daha onemlidir.
Cilt yaşlanması diğer organlardan farklıdır. Cilt sadece icten değil, dıştan da yaşlanır. Vucudunuzun en buyuk organını, cildinizi diğer organlardan ayıran başlıca fark onun dış etkilere de acık olmasıdır. Kalbiniz, karaciğer veya akciğeriniz dış ortamın ısısından ya da nem değişikliklerinden habersizdir. İc organlar havanın yağmurlu, karlı, ruzgarlı, kuru veya rutubetli olmasından etkilenmezken, cildiniz butun bu değişimlerin tam ortasında kalır. Hem icten hem dıştan yaşlanır. İc dunyanızın dışında hava kirliliği, fabrika dumanları, endustriyel buharlar, sigara, egzoz gazları da cildinizi etkiler.
Araştırmalar, yaşlanmaya bağlı cilt sorunlarının %80-90'ının cevresel zararlardan meydana geldiğini gosteriyor. Genetik faktorler ve diğer icsel etkenlerde onemli ama onların gucu %20'yi gecmiyor. Eğer etkin bir "yaşlanma yavaşlatıcı program" uygulamak istiyorsanız cevresel yaşlanmayı oğrenmeli ve onlemeyi iyi bilmek zorundasınız. Cevresel faktorlerin oluşturduğu cilt yaşlanmasını nasıl onleyeceğiz sorusu yanıtlanması gereken en onemli problemdir. Bu sorunun alt başlıklarına guneşten koruyucu onlemleri, sigara icmeyi ve vucudunuzun antioksidan kapasitesini yukseltmeyi eklemeniz gerekiyor.
Guneş ışınlarından korunmak, riskli saatlerde guneşlenmemek, koruyucu giyecekler, aksesuarlar (guneş gozluğu, şapka, guneş şemsiyeleri...) kullanmak ve gun ışığı olan her saatte, cildin gorunen kısımların yuksek koruma faktorlu urunler ile korumak bu mucadelenin ayrılmaz parcalarıdır. Ozellikle en az 10-15 koruma faktorlu cilt urunleriyle cildinizi yaz-kış korumayı unutmamanız gerekiyor. Ozellikle guneşe cok fazla maruz kaldığınız donemlerde (guneşlenirken, kayarken, acık havada yururken…) cildinize yuksek koruma faktorlu urunlerle yardımcı olmalısınız. Cilt urunlerini secerken "koruma faktorlu olanları" tercih etmeli, cildinizi antioksidan kremlerle desteklemelisiniz.
CEVRESEL YAŞLANMAYI NASIL YAVAŞLATABİLİRİZ?
GUNEŞ: En etkili yaşlandırıcı ve birinci sucludur
Ozellikle guneş cildi yaşlandıran "dış zararlılar"ın başında yer alır. Dunyamızın en onemli ısı ve ışık kaynağı olan guneş ışığındaki ultraviyole (UV) ışınları cilt hucrelerinin en onemli duşmanıdır. Etkiledikleri her cilt hucresinin duvarında, organcıklarında ve ozellikle DNA'sında cok ciddi zararlar oluşturur. Oyle ki bu zararlar fark edilmediği takdirde solar keratoz adı verilen lezyonlara ve hatta cilt kanserine bile yol acabilir. Kontrolsuz, uzun sureli, yoğun ve korunmasız guneşe maruz kalmak cildin en etkili yaşlandırıcısıdır.
UYARI !
" Cocukluk doneminde ciltte su toplamalara yol acabilecek kadar guneş yanıklarına maruz kalan kişilerde ilerde cilt kanseri riski daha fazladır.
" 16 yaşın altındaki cocukların cildi daha ince ve hassas olduğundan guneşten korunmalarına ozellikle onem vermelidir.
" Solaryum ve bronzlaştırıcı kremlerden sakının.
ONLEM :
" Guneş ışınlarının dik geldiği saatler olan 11:00-15:00 arasında dışarıda uzun sure kalınmamalı
" Guneş koruyucu bir urun guneşe cıkmadan yarım saat once surulmeli ve her iki saatte bir tekrarlanmalı
" Şapka, koruyucu giysiler ve UV korumalı gozluk kullanılmalı
" Her mevsimde UV ışınlarına karşı onlem alınmalı
" Kış aylarında en az 15 SPF, yaz aylarında cilt tipine gore 30-50 SPF iceren bir urun kullanılmalı
" Antioksidan iceren meyve ve sebzeler tuketilmeli
" Gunde en az 8 bardak su icilmeli
" Antioksidan iceren nemlendiriciler kullanılmalı
" Antioksidan, vitamin ve mineraller iceren besin destekleri kullanmalı
BEBEKLERİN CİLDİ MUKEMMELDİR
Bebeklerin ciltleri mukemmeldir. Yumuşak, kıvamlı, sıkı, nemli ve puruzsuzdur. Bebeklerle cocukların "cilt yaşı ortaklığı" on beş, on altı yaşına kadar devam eder. Bunun nedeni cevresel yaşlanmanın cildi henuz etkilememiş olmasıdır. On beş on altı yaşlara doğru genclerin yolları yavaş yavaş ayrılmaya başlar. Ergenlik sivilceleri ile yapılan mucadelelerin başarısı cilt yaşlanmasını belirleyen etkenlerin başında gelir. Yirmili yaşlara gelindiğinde yol ayrımı iyice belirginleşmiştir. Sigara kullanıp kullanmamak, yoğun ve uzun sureli olarak guneş ışınlarına maruz kalıp kalmamak, guneşten koruyucu urunlerden yararlanma becerisi, "solaryum zararlısı"na maruz kalıp kalmamak ve az da olsa cilt bakımında dikkatli davranmak yol ayrımının onemli belirleyicileridir.
CİLT YAŞINIZI BİLİYOR MUSUNUZ?
Farklar otuz-otuz beşli yaşlar donulunce ortaya cıkacaktır. Onuncu mezuniyet yılı balosunda bazı arkadaşların daha genc kaldığı, bazılarının beklenenden daha hızlı yaşlandığı mutlaka konuşulacaktır! Cilt yaşlanması ile ilgili koklu farkların ve dedikoduların başladığı yıllar ellili yaşlar yani yirmi beş-otuzuncu mezuniyet yılı toplantılarıdır. Bu yaşlarda cilt yaşlanması yonunden yollar coktan ayrılmış, bir kısım arkadaşlar hala genc kalırken diğerleri fazlaca yaşlanmıştır. Bu farkın nereden kaynaklandığını oğrenmek istiyorsanız bu kitabın size yardımcı olabileceği umudunu taşıyoruz.
BİR ONERİ
GUNE GUNEŞ KORUYUCU URUNUNUZU SUREREK BAŞLAYIN!
Yaşlanma etkilerini azaltmak istiyorsanız her yeni gune başlarken guneş koruyucu surmeyi ihmal etmeyin. Unutmayınız ki en değerli giysiniz cildinizdir. Eviniz guneş alıyorsa, evdeyseniz bile, guneşten korunun. Pencere camını UV korumalı filtre iceren camlarla değiştirilebilirsiniz. Guneşten gelen zararlı ışınları suzme gorevini yerine getiremeyen ozon tabakasındaki delinme nedeniyle guneş artık daha zararlı olmaya başladı.
SPF (Sun protection factor =guneş koruma faktoru) arttıkca urunun cildi guneşten koruma etkisi de artar. Cildiniz normalde 20 dakikada yanıyorsa SPF 15 ile 300 dk (5 saat) da yanarsınız.
ULTRAVİYOLE NEDİR?
Guneşten gelen ışınlardan 400nm altındaki dalga boyunda olanlara ultraviyole ışınları denir.
UV ışınlarının bizi ilgilendiren iki tipi vardır. UVA ve UVB . Uzun dalga boyunda olan UVA ( 320-400nm ) derinlere nufus ederek cildin esnekliği uzerinde kalıcı zararlara yol acar. Kısa dalga boyunda olan UVB( 290-320nm) ise cildin dış tabakalarında yanmaya yol acar, cildi yaşlandırır ve cilt kanseri gelişiminde rol oynar. Guneş koruyucu urunler, UVA ve UVB ışınlarının her ikisine de koruyucu etki sağlamalıdır. Atmosferimize guneşten gelen ışınların suzulerek gelmesini sağlayan ozon tabakası son yuzyılda gelişen teknolojilerle beraber oluşan gazlardan dolayı darbe almış ve artık eskisi kadar gorevini yapmaktadır. Bundan dolayı daha fazla korunmaya ozen gostermek zorundayız.
Guneş cilde ne yapıyor?
Yaşam kaynağımız olan guneş olumlu etkileri yanı sıra olumsuz etkiler de taşır. Guneş kendimizi mutlu hissetmemizi sağlar, guneş sayesinde derimizden D vitamini sentez ederiz, bronzlaşınca kendimizi daha guzel hissederiz. Ancak bronzlaşmanın bedelini yıllar gectikce ağır bir şekilde odemek zorunda kalabiliriz.
Guneş yanığı, cildin yaşlanması ve kanser başta olmak uzere ciltte gorduğumuz değişikliklerin en birinci nedeni UV ışınlarının ciltteki melanin, hemoglobin ve DNA gibi kromoforlar tarafından emilmesi (ozellikle DNA nın UVB yi emmesi) ve sonucta bu kromoforların hasar gormesidir. UVB ust derideki melanin ve DNA tarafından emilir ve guneş yanığına yol acar. UVA ise alt derideki damarlardaki hemoglobine bağlanır. Burada oluşan kimyasal maddeler kollagen ve elastik liflere zarar vererek cildin yaşlanmasını hızlandırırlar.
Su toplamaların ve soyulmaların gorulduğu guneş yanıklarında hasar daha fazla oluşur. DNA'nın gorduğu hasar buyuk oranda tamir edilir ama bazı kalıcı bozukluklar yaşanabilir. Bu bozukluklar zamanla birikir ve yavaş yavaş cildin yaşlanmasına veya kontrollu buyumeyi etkileyen bir bozukluksa cilt kanserine yol acabilir. UV ışınları en cok acık tenlileri, cilli ve kızıl saclıları etkiler.
Guneşe bağlı yaşlanma belirtileri
" Kuru ve mat bir cilt
" Derin kırışıklıklar
" Elastikiyet kaybı
" Gozeneklerde acıklık
" Duzensiz kahverengi lekeler
" Kılcal damarlarda artış
" Ciltte incelme
" Morarmalar
" Uzerinde puturler olan kızarıklıklar ( aktinik keratozlar)
" Deri kanserleri
BİR ARAŞTIRMA:
New York'tan plastik cerrah Darrick Antell, tek yumurta ikizleri uzerinde yaptığı araştırmasında guneş ışığının rolunun kalıtımdan daha onemli olduğunu bulmuştur. İkizlerden guneşe cok az cıkan kardeşler, cok fazla guneş altında kalan ikizlerine gore daha az kırışıklığa ve daha genc gorunume sahip bulunmuşlardır.
BİR BİLGİ:
Soler Keratozlardan Cilt kanseri Gelişebilir !
Soler keratozlar ciltte guneş hasarının bir gostergesidir. 40 yaş uzerindeki kişilerde ozellikle guneşe acık bolgelerde , kızarık veya kahverengi renkte, uzerinde puturler veya kabuklanmalar olan , kabukları kaldırınca kanayabilen lekeler şeklinde gorulurler. Genelde burun uzerinde ,alında , yanaklarda , dudaklarda , ellerde ve erkeklerde sacsız olan baş bolgelerinde gorulurler. Zamanla bunların bazılarından cilt kanseri olan epidermoid karsinom gelişebilir. Bu nedenle bu tip bir cilt sorunu fark edildiğinde dermatoloji uzmanına muayene olunması gerekmektedir. Soler keratoz tedavisinde bazı kremler , kriyoterapi ve laser yontemleri etkili olmaktadır. Ayrıca guneşten koruyucu onlemler de cok onemlidir. Gereken tedavi uygulandığında ve onlem alındığında cilt kanseri gelişimi onlenebilir.
BİR TEST: BİLEĞİNİZE BAKIN!
Eğer dış etkenlerin ne kadar onemli olduğunu oğrenmek istiyor,"cevresel yaşlanma"nın ne kadar onemli olduğunu gozlerinizle de teyit etmeyi arzuluyorsanız, "bilek testi"ni deneyin! Bunun icin bilek bolgesindeki cildinizin dışı ve icine bakmanız yeter. Bileğinizin dışında gorduğunuz manzara derinizin dış etkenlere bağlı yaşlanmasıdır. Bileğinizin ic kısmı ise sadece icsel yaşlanmanın sonucudur. Aradaki farkın ne kadar urkutucu olduğunun farkında mısınız? Cilt yaşlanması ile mucadelede cevresel yaşlanmanın ne kadar onemli bir faktor olduğunu bu kucuk test size yeteri kadar anlatmış olmalı!
Eğer cilt yaşlanması ile etkili bir şekilde mucadele etmeyi duşunuyorsanız cevresel yaşlanmayı yavaşlatmak zorundasınız. Bunun icin işe guneş ışınlarından korunmak ve sigara dumanından (ister kendiniz icin ister duman altı olun) uzak kalarak başlamalısınız. Mumkun olduğu kadar temiz bir cevrede yaşamaya calışmalı, hava kirliliğinden, egzoz dumanından cildinizi uzak tutmalısınız. Bu koruma cemberinin icine mumkunse ısı ve nem değişikliklerinden korunmayı da almaya calışmalısınız. Eğer cevresel etkilere fazlaca maruz kalan biriyseniz cildinizi cevresel yaşlanmadan koruyan "ilac gibi urunler" ile korumaya almalısınız.
UZAK DURUN!
" Guneş
" Sigara
" Alkol
" Kirli hava
" Egzoz dumanı
" Dengesiz beslenme
" Fast food gıdalar
" Katkı maddesi iceren yiyecek ve icecekler
" Olumsuz duşunceler
" Aşırı kahve, siyah cay ve cola
" Yanlış cilt urunleri
" Cok mimikli konuşmak
" Uc beyazdan (tuz, şeker ve un ) kacının.
YAPIN!
" Yaz -kış hergun guneşten koruyucu bir urunle cildinizi koruyun
" Sigara icmeyin, icilen ortamlarda bulunmayın, iciyorsanız bırakın
" Alkolu alışkanlık haline getirmeyin, 1-2 kadeh şarap icebilirsiniz ama yerine uzum veya başka meyve suları tercih etmeniz daha sağlıklı
" Kirli havalarda dışarıda dolaşmayın, temiz havada yuruyuş yapın
" Egzoz gazı solumamak icin trafikte fazla kalmamaya bakın
" Cildinizi hergun temizleyin, nemlendirin
" Olumlu duşunun, gulumseyin
" İyilik yapın, mutlu olun
" Gunde en az 5 saat uyuyun
" Sırtustu yatın
" Daha cok meyve ve sebze yiyin
" Daha cok balık tuketin
" Sık kilo alıp vermeyin
" Doktorunuzun size onerdiği antioksidan ve besin desteklerini kullanın( kendiliğinizden almayın)
" Yaz-kış guneş gozluğu kullanın
" Gorme kusurunuz varsa gozluk kullanmayı ihmal etmeyin
" Gunde 8 bardak su icin
" Sosyal ortamlarda bulunun
" Daha cok dost edinin
" Yeşil cay icin
" Uzum ve nar yiyin
İKİNCİ FAKTOR: İCTEN GELEN YAŞLANMA...
DOĞAL YAŞLANMAYI EN COK GENETİK MİRAS BELİRLER
Cilt yaşlanmasının bir nedeni de icsel yaşlanmadır. Siz yaşlandıkca (diğer organlarınız gibi) cildiniz de yaşlanacaktır. Cilt hucreleriniz eski guc kabiliyetlerini kaybedecektir. Yaşınız ilerledikce gencliğinizdeki o sıkı, nemli, gergin, puruzsuz ve ipeksi cilt gorunumunuzu kaybetmeniz doğaldır. Buna asla uzulmemelisiniz. Cildinizin sağlam bir ortu, cok guclu bir koruyucu kılıf olduğunu duşunmemelisiniz. Cildiniz de kalbiniz, bobreğiniz, beyniniz gibi doğal yaşlanmadan nasibini alacaktır. Nasıl ki yaşlanan beynin biraz unutması, yaşlı bir kalbin kanı eskisi gibi guclu pompalamaması normalse yaşlanan cildin de biraz kırışıp kuruması, gevşeyip sarkması olağandır.
Vucut ağırlığınız neredeyse %15'i kadar bir bolumu oluşturan bu kocaman organın muthiş bir damar ve sinir ağı ile desteklendiği yağ bezleri, ter bezleri ve tuy kokleri ile olağan ustu bir organizasyon icinde calıştığını bilirseniz siz yaşlandıkca onun da yaşlanmasını hoş karşılarsınız.
CİLT YAŞLANMASININ YOL HİKAYESİ…
Cildinizin şanssızlığı fazlaca goz onunde bir organ olmasındadır. Renginde, kıvamında ve nem oranında oluşan değişikliklere gorerek, dokunarak hemen farkına varırsınız. Eğer yaşınız ilerledikce cildinizin ust tabakasında yer alan olu deri hucrelerin daha yavaş atıldığını ve bu nedenle sertleştiğini, olu tabakanın yaşlandıkca inceldiğini ve su kaybettiğini, yaşlanan, incelen ust tabakanın alt tabakayı koruma gorevini aksatır hale geldiğini, yaşlanan derinin bazı bolgeleri daha fazla pigment uretirken diğer bolgelerinin melanin pigmentini uretmekte gucluk cekebildiğini ve butun bunları yaşlılık lekelerine acık-koyu farklı renkte bolgelere sebep olduğunu bilirseniz, cildinizde icsel yaşlanmaya bağlı değişimleri daha kolay anlarsınız.
BİR BİLGİ
Normalde derinin kendini yenileme suresi 26-42 gundur. Yaşlandıkca bu sure uzar. Alfa hidroksi asitler, retinol gibi urunler cildin yenilenme suresini hızlandırarak gencleştirici etki sağlamaktadırlar.
DAHASI VAR!
İcsel yaşlanmanın cildinizde yaptığı değişimler yukarıda anlatılanlarla sınırlı değildir. Yaşınız ilerledikce yaşlanmış, sertleşip daralmış damarlarınız, cildinize daha az besin ve su taşımaya, cildinizi urettiği atıklardan daha zor kurtarmaya başlar. Kısacası cildin beslenmesi de temizlenmesi de bozulur. İcsel yaşlanma cildinizin bağışıklık gucunu de zayıflattığından onu enfeksiyonlara ve kanserlere karşı korumasız bir hale getirir. Ayrıca, yaşlanan cildin su tutma yeteneği de onemli derecede zarar gorur. Cildin dolgusunu oluşturan ve glycosaminoglycanlar (GAG'lar) bilenen ara maddelerin uretiminin azalması cilt yaşlanmasının diğer tetikleyicisidir. GAG'lara siz su tutan ya da su ceken molekuller de diyebilirsiniz. Bu "su sever molekuller"in bazıları (hyaluronik asit gibi) kendilerinin bin katı su tutma yeteneğindedir. Cildin nemi-suyu azaldı mı, cilt yaşlanması birdenbire hızlanır. Nem cildin her şeyidir. Kuruyan, nemsiz kalan, susuz kalan her cilt hızla buruşup kırışır.
KOLLAJEN VE ELASTİN DE YAŞLANIYOR
Cilt yaşlandıkca, yalnızca aradaki dolgu malzemesi değil cildi bir arada tutan iskelet sistemi de yaşlanır. Cildin iskeletini oluşturan lifler kollajen ve elastin isimli molekullerdir. Bunlar cildinizi bir ağ gibi sarıp sarmalayan ona sıkılık, esneklik, uyum kabiliyeti ve sağlamlık sağlayan başlıca desteklerdir. Siz yaşlandıkca kollajeni ve elastini ureten hucreler de yaşlanır. Cildin iskelet sisteminde onemli değişimler ortaya cıkar. Ozellikle elastin lifleri orta yaşlara doğru hızla bozulmakta, kalınlaşıp kıvrılmakta, sertleşip dağınık ve parcalı bir yapıya donuşmektedir. Elastin liflerindeki bu doğal yaşlanmayı guneş ışınları daha da hızlandırmaktadır. Cildinizin guneşe maruz kalan bolumlerinin daha kalın ve bozulmuş bir hale gelmesi bundandır. Aynı değişimler kollajen liflerinde de gorulur. Siz yaşlandıkca bu lifler de kalınlaşacak, bukulmeler, yığılmalar gibi bozuşmalara uğrayacaktır. Kısacası icsel yaşlanmanın cildinizin destek dokusu ve iskeletinde yaptığı değişimlerin hikayesi bir hayli uzundur. Yaşlanma, cildinizi oluşturan karmaşık organizasyonu pek cok yonden bozar.
YAŞLANAN CİLTTE NELER OLUYOR?
Nem oranı azalıyor.
Kollajen lifler kalınlaşıp, kırılganlaşıyor. Sayısal kayba uğruyor.
Elastin lifleri yapısal olarak değişiyor ve bozuluyor.
Bu iki lifi ureten cilt hucresi fibrobilastların sayısı azalıyor. Yetenekleri bozuluyor.
Ara madde uretimi ve destek dokusu bozuluyor.
Damarlar zayıflıyor ve gorunur hale geliyor.
Bağışıklık hucreleri azalıyor.
Renk ureten hucrelerin dengeleri bozuluyor.
Cilt yuzeyindeki olu tabaka incelip, gucsuzleşiyor.
CİLDİNİZ YAŞLANDIKCA…
Kuruyor, pullanıyor, kalınlaşıyor.
Ciller, siyah noktalar, kırmızı lekeler ortaya cıkıyor.
İleri yaşlarda yaşlılık lekeleri beliriyor.
Mimik cizgileri (alında, kaş catağında, yanaklarda) beliriyor.
İnce cizgiler ve kırışıklıklar meydana cıkıyor.
Goz cevresinde ince cizgiler, kaz ayakları ortaya cıkıyor.
Dudak uzerinde cizgiler, buruşmalar beliriyor.
Ben veya urlar ortaya cıkabiliyor.
Derin cukurlar ve sarkmalar meydana geliyor.
İnce damarsal yapılar ortaya cıkıyor.
Ciltte morarmalar ve kanamalar daha kolay oluşuyor.
UCUNCU NEDEN: RUHSAL YAŞLANMA
RUHUNUZ GENCSE CİLDİNİZ DE GENCTİR!
Cildiniz sadece genetik ve cevresel etkenlerle yaşlanmaz. Cildi yaşlandıran bir diğer faktor de ruhsal yaşlanmadır! Yani cildi yaşlandıran onemli bir faktor daha var ve ne yazık ki biz onun farkında bile değiliz: Ruhsal yapılanmamız, ic dunyamız! Ruhsal yaşamınızda olup bitenler cildinizi derinden etkiler. Cilt yaşlanması ile ilgilenen uzmanların ortak fikri cildi yaşlandıran şeylerin cildinizden cok daha derin bir yerde, beyinde gizlendiğidir. Gozlemler, stresi duşuk, uykusu iyi, olumlu yanı cok, kahkahası bol, korkusu endişesi az, umudu bol bir yaşam surenlerde cilt yaşlanmasının geciktiğini gosteriyor. Olumlu ve hoşgorulu insanlarda cilt yaşlanması yavaşlıyor. Cilt, stresten, hiddet ve ofkeden, mutsuzluktan, huzunden, korku ya da endişeden hic ama hic hoşlanmıyor. Ruhsal yonden aşırı gelgitler yaşayanlar, kendini ifade etmede zorlananlar, gerginlik ve kasılmalarını fazlaca abartanlar daha hızlı bir cilt yaşlanması ile karşı karşıya kalıyor.
__________________
Cildimiz nasıl ve neden yaşlanıyor..!!!
Kadınca0 Mesaj
●14 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Kadınca
- Cildimiz nasıl ve neden yaşlanıyor..!!!
-
13-09-2019, 18:51:57