Kucuk kadınlardan, buyuk hareketler geldiğinde manzara gercekten cirkinleşiyor. Oysa; ya buyuk insan niteliği taşımaya uğraşmalılar, bu amac doğrultusunda meziyetlerini geliştirmeye gayret etmeliler, ya da kendi kapasitelerini aşan davranışlara girmemeliler. Ozellikle gencken ve toyken, insanlar her zaman doğru olanı algılayamayabiliyor. Buyudukce insanın ciğeri de, algısı da, duşunce kapasitesi de artıyor olmalı ki; belli bir hayat tecrubesine sahip olanlar, onunde, sonunda doğru hareketleri tercih edebiliyor ve bunları pek ala layığıyla uygulayabiliyor.

Ozellikle kadınların dunyası cok daha karmaşık mesajlarla doludur. Erkek dunyası bir kenarda bu mesajları algılamaya uğraşa dursun, kadınlar da kendi aralarında oldukca tonajlı tavır alış verişleri yaşar. Sanmayın ki; sadece erkekler kadının bu karmaşık durumdan şikÂyetcidir. Kadınlar da kendi aralarında yaşananların hazımsızlığını ceker bazen. İnsanda sinir yapar bazı tavırlar.



Neden iki dakika once yuzune gulen kadının, iki dakika sonra kapris kupune donuştuğune şaşarsın. Karşındakinin yaptıklarına mantıklı bir acıklama bulmaya uğraşırken, icindeki şeytan kadın durter durur seni; karşı hamleleri duşunmeye başlarsın. Hic istemesen de, tarzın değilse de, bu kotu manzaraya bir de senin katkın olur. Kadınlık gururu gereği mi? Adrenalin sevdiğinden mi? Hayır, hic biri! Gerek gormuşsundur ve verilecek bir ders vardır. Hamle yapmak kadınların doğasında var! Belli ki daha fazla strateji ve satranc oyunlarına yoğunlaşmalılar. Bu kadar aksiyon hic yoksa cilde zarar.

Kadın rahat durmaz. O, nedenleri sorgulamak ister. Beğenmediği, yanlış gorduğu bir hareket karşısında hic uşenmez, cıkartıverir tırnaklarını. Ozetle; kaşınanı kaşır kadın. Hic uşenmez! Ancak kucuk kadınlarla buyuk kadınlar arasındaki fark tarzlarında yatar.

Kucuk kadınlar buyudukce, efendiliğin ne kadar onemli bir ozellik olduğunu anlar ama kafasına vurup, ağzındaki lokmayı alamazsınız asla. Onlar sadece luzumsuz vaziyetlere girmekten kacınmayı oğrenmiştir. Durup dururken, olmadık laflar soylemez kadın buyuduğunde. Boylece sessizliğin kıymetini keşfetmişcesine sakindir ama hakkını da yedirtmez. kıl ceker gibi hallederler işlerini. Cesaretleri duruyordur oysa ki. Gostere gostere vurmaz sadece kadın buyuduğunde.

Ağlamak en doğal hak! Ama kucuk kadınlar buyudukce daha az ağlar. Hayat sahnesinde şov yapmayı yeni yetmelere bırakmıştır. Buyuk kadınlar sakince tutar yasını ve yine sessizce yurutur gemisini. Onemli olanın yaşadığı zorluklara karşı direnmek olduğunu bilir ve yalnızca gemisini limana goturmekle ilgilenir. Fırtınaların ve dalgaların zorluklarında bazen murettebattan destek almak iyi gelir elbette. Yine de muhabbetin değil, varılan noktanın onemini taşır omuzlarında. Buyuk kadınlar laflarını gelişi guzel savurmaz ruzgara. Her bir kurşunu şimdi cok daha değerlidir onun icin.



O yuzden başkalarının ne yaptığına, ne dediğine pek bakmaz. Kendi oz değerlendirmelerine bakar. Umursadığı şeyler kendi başarıları veya kendi mutluluğudur. Boylece yaşamak icin ihtiyac duyduğu yakıtı kendi kendine uretir ve daha bir yıkılmaz hale gelir.
Buyuk kadınların tek korktuğu; bir gun cınar olmaktır.

Kaynak
__________________