Bir kadının da annelik kimliğinin altına butun kimliklerini yerleştirebiliriz. Anneliği duygusunu besleyen tukenmez enerjiyi, şefkati, anlayışı ve koşulsuz sevgiyi diğer kimliklerinize de taşıyabilirsiniz.

Ben Rusların oyuncak bebekleri Matruşka’ları, bir kadının ic ice gecmiş kimliklerine benzetiyorum. Sonra bir kadının sahip olabileceği butun kimlikleri duşunuyorum da bunlardan sanırım en kuvvetlisi anne kimliğidir. Tıpkı Matruşka’ların en buyuk olanının bir anne edasında butun diğer bebekleri icinde barındırması gibi…
Bir kadının da annelik kimliğinin altına butun kimliklerini yerleştirebiliriz…
Ben son zamanlarda ani bir atakla butun kimliklerimi kapsayan bu yeni kimliğimi, anneliği anlamaya calışıyorum. Anlayarak icimde onu besleyen tukenmez enerjiyi, şefkati, anlayışı ve koşulsuz sevgiyi diğer kimliklerime de taşıma niyetindeyim.
Her nedense annelik kimliğinde yol almak, farkındalıkla olanı yaşamak, anda kalmak ve arkasından olduğum zeminde ustalaşmak cok kolayken; diğer kimliklerimde aynı motivasyonu duyamıyorum.
İş kimliğimde cok rahat yapılması gerekenleri ertelediğimi, eş kimliğimde sevgimi koşullandırdığımı veya arkadaş kimliğimde kimi zaman anlayış gosteremediğimi fark ediyorum. Benzer durum geriye kalan kimliklerim icinde gecerli.
İlk defa bir kimliğimde bu kadar hızlı ve surekli bir şekilde oğrenme, gelişme motivasyonu icindeyim. Hatta bu alandaki motivasyonum oyle buyuk ki diğer kimliklerime de yansıyor. Nasıl mı?
Kişisel gelişim alanında kendimi daha ileri goturmek duşuncesinin yanında bir bakıyorum ki, 'acaba bu yeni bilgiyle cici kızıma ne katabilirim' diye de duşunuyorum. Eş kimliğimde ilk defa aile olmanın anlamını ve uyumu deneyimliyorum. Eşime kimi zaman kızdığımda kızımın babası olarak bakıp bir anda yumuşuyorum. Olana anlayış gosteriyorum.
Evlat kimliğimde annemin bana karşı hissettiği endişeli tavırlarını gulumseyerek dinleyebiliyorum. Hatta birkacını da not alıyorum. İlerde benimde cici kızımı benzer durumlarda uyarmam gerekebilir diye…
Bu niye boyle derken bir taraftan da anne olarak neler yaptığımı , nerelerden beslendiğimi inceliyorum.
Oncelikle fark ettiğim; sizi muthiş bir yaşam enerjisi ile dolduran bu kimlik, ihtiyaclarını yurekten karşılıyor. Yurek bebeğinizin minik ellerinden aldığı cesaret, sevgi ve sevincle her gun şarj oluyor. Aradaki bu muthiş bağ hic kopmadığı icin gun ve gun sizin yaptığınız işlerde ozguveniniz, ozdeğeriniz ve umudunuz artıyor. Bu sebeple dengenizi hic kaybetmediğiniz icin surekli ileriye yol alıyorsunuz. Yol almak size bir sure sonra bu alanda ustalığı getiriyor.
Oysaki diğer kimliklerimizde boyle mi?
Kimi zaman bir kimlik icinde yapılması gereken bir eyleme karşı bir korku sarıyor icimizi. Bu korku icindeki “ben” in sesi oyle guclu cıkıyor ki, sezgilerimiz duyamaz, duygularımızı fark edemez oluyoruz. Karanlıkta bu sefer eski tecrubeler, deneyimler yol gostermeye başlıyor. Boylece gene eski cıkmaz sokaklara sapıyoruz, don baba don donuyoruz. Bir bakıyoruz ki aynı deneyimleri tekrar tekrar yaşamışız.
Yeni alışkanlıklar edinememek, eskiye takılı kalmak boyle oluyor. Bu sefer yanlış tarafta ustalaşmaya başlıyoruz. Korku tarafında ustalaştıkca bu sefer gecmiş olumsuz deneyimlerimizi geleceğe taşımaya başlıyoruz. Bu davranışlar da bizi geliştirmiyor. Aynı noktalarda takılı kalmış buluyoruz kendimizi.
Sevgi her şeyin ilacı olduğu gibi korkunun da tek yok edicisidir. Sevginin olduğu yerde korku var olamıyor. Tıpkı ışığın başladığı yerde karanlığın yok olması gibi…
Ozetle, bir annenin icinde barındırdığı sevgi oyle buyuk ki, bu sevgi icinde oluşan butun duşunceler tepkisellikten, stratejik duşunmeden yani kişisel cıkarlar icin hareket etmekten beslenemiyor. Evlatları icin daha iyi bir gelecek yaratma arzusu onu sistemle uyumlu hale getiriyor. Buyuk resme odaklanan bir kadın artık davranışlarıyla, hayata verdiği anlamla butunun iyiliği icin calışıyor.
İşte annelik kimliği bu arzuların suzgecinden oluşuyor. Bu suzgecin altındaki butun diğer kimliklere de suzgecinin deliklerinden sadece “Birlik” duygusunu, koşulsuz sevgiyi, şefkati, anlayışı ve yaratma arzusunu geciyor.
Kimliklerinizin farkında olmanız, sevgiden beslenerek her kimliğinizde ustalaşmanız dileğiyle,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam kocu
(*: Matruşka, Rus yapımı bir oyuncak bebek turu... Ahşap el yapımı olan bebekler ortasından acıldığında başka bir bebek cıkar, onu actığınızda yine başka bir bebek cıkar. Tek anne figurunun icerisinde ic ice yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur.)
Kaynak 
Ben Rusların oyuncak bebekleri Matruşka’ları, bir kadının ic ice gecmiş kimliklerine benzetiyorum. Sonra bir kadının sahip olabileceği butun kimlikleri duşunuyorum da bunlardan sanırım en kuvvetlisi anne kimliğidir. Tıpkı Matruşka’ların en buyuk olanının bir anne edasında butun diğer bebekleri icinde barındırması gibi…
Bir kadının da annelik kimliğinin altına butun kimliklerini yerleştirebiliriz…
Ben son zamanlarda ani bir atakla butun kimliklerimi kapsayan bu yeni kimliğimi, anneliği anlamaya calışıyorum. Anlayarak icimde onu besleyen tukenmez enerjiyi, şefkati, anlayışı ve koşulsuz sevgiyi diğer kimliklerime de taşıma niyetindeyim.
Her nedense annelik kimliğinde yol almak, farkındalıkla olanı yaşamak, anda kalmak ve arkasından olduğum zeminde ustalaşmak cok kolayken; diğer kimliklerimde aynı motivasyonu duyamıyorum.
İş kimliğimde cok rahat yapılması gerekenleri ertelediğimi, eş kimliğimde sevgimi koşullandırdığımı veya arkadaş kimliğimde kimi zaman anlayış gosteremediğimi fark ediyorum. Benzer durum geriye kalan kimliklerim icinde gecerli.
İlk defa bir kimliğimde bu kadar hızlı ve surekli bir şekilde oğrenme, gelişme motivasyonu icindeyim. Hatta bu alandaki motivasyonum oyle buyuk ki diğer kimliklerime de yansıyor. Nasıl mı?
Kişisel gelişim alanında kendimi daha ileri goturmek duşuncesinin yanında bir bakıyorum ki, 'acaba bu yeni bilgiyle cici kızıma ne katabilirim' diye de duşunuyorum. Eş kimliğimde ilk defa aile olmanın anlamını ve uyumu deneyimliyorum. Eşime kimi zaman kızdığımda kızımın babası olarak bakıp bir anda yumuşuyorum. Olana anlayış gosteriyorum.
Evlat kimliğimde annemin bana karşı hissettiği endişeli tavırlarını gulumseyerek dinleyebiliyorum. Hatta birkacını da not alıyorum. İlerde benimde cici kızımı benzer durumlarda uyarmam gerekebilir diye…
Bu niye boyle derken bir taraftan da anne olarak neler yaptığımı , nerelerden beslendiğimi inceliyorum.
Oncelikle fark ettiğim; sizi muthiş bir yaşam enerjisi ile dolduran bu kimlik, ihtiyaclarını yurekten karşılıyor. Yurek bebeğinizin minik ellerinden aldığı cesaret, sevgi ve sevincle her gun şarj oluyor. Aradaki bu muthiş bağ hic kopmadığı icin gun ve gun sizin yaptığınız işlerde ozguveniniz, ozdeğeriniz ve umudunuz artıyor. Bu sebeple dengenizi hic kaybetmediğiniz icin surekli ileriye yol alıyorsunuz. Yol almak size bir sure sonra bu alanda ustalığı getiriyor.
Oysaki diğer kimliklerimizde boyle mi?
Kimi zaman bir kimlik icinde yapılması gereken bir eyleme karşı bir korku sarıyor icimizi. Bu korku icindeki “ben” in sesi oyle guclu cıkıyor ki, sezgilerimiz duyamaz, duygularımızı fark edemez oluyoruz. Karanlıkta bu sefer eski tecrubeler, deneyimler yol gostermeye başlıyor. Boylece gene eski cıkmaz sokaklara sapıyoruz, don baba don donuyoruz. Bir bakıyoruz ki aynı deneyimleri tekrar tekrar yaşamışız.
Yeni alışkanlıklar edinememek, eskiye takılı kalmak boyle oluyor. Bu sefer yanlış tarafta ustalaşmaya başlıyoruz. Korku tarafında ustalaştıkca bu sefer gecmiş olumsuz deneyimlerimizi geleceğe taşımaya başlıyoruz. Bu davranışlar da bizi geliştirmiyor. Aynı noktalarda takılı kalmış buluyoruz kendimizi.
Sevgi her şeyin ilacı olduğu gibi korkunun da tek yok edicisidir. Sevginin olduğu yerde korku var olamıyor. Tıpkı ışığın başladığı yerde karanlığın yok olması gibi…
Ozetle, bir annenin icinde barındırdığı sevgi oyle buyuk ki, bu sevgi icinde oluşan butun duşunceler tepkisellikten, stratejik duşunmeden yani kişisel cıkarlar icin hareket etmekten beslenemiyor. Evlatları icin daha iyi bir gelecek yaratma arzusu onu sistemle uyumlu hale getiriyor. Buyuk resme odaklanan bir kadın artık davranışlarıyla, hayata verdiği anlamla butunun iyiliği icin calışıyor.
İşte annelik kimliği bu arzuların suzgecinden oluşuyor. Bu suzgecin altındaki butun diğer kimliklere de suzgecinin deliklerinden sadece “Birlik” duygusunu, koşulsuz sevgiyi, şefkati, anlayışı ve yaratma arzusunu geciyor.
Kimliklerinizin farkında olmanız, sevgiden beslenerek her kimliğinizde ustalaşmanız dileğiyle,
Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam kocu
(*: Matruşka, Rus yapımı bir oyuncak bebek turu... Ahşap el yapımı olan bebekler ortasından acıldığında başka bir bebek cıkar, onu actığınızda yine başka bir bebek cıkar. Tek anne figurunun icerisinde ic ice yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur.)
__________________