KADINA YONELİK ŞİDDETTE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR KADINLAR NEDEN ŞİDDETE MARUZ KALIR?




Şiddet gosteren erkeğin her şeyden bağımsız ozellikleri olduğunu belirten Psikolog Ozge Altan Aytun, kadına şiddetin sebeplerini anlattı...


İlişkideki şiddet madde ve alkol kullanımından kaynaklanır

Alkol ve madde kullanımı olduğunda ilişkide daha fazla şiddet olduğuna dair calışmalar bulunmaktadır. Ancak bu calışmaların hic biri alkol ya da maddenin şiddetin nedeni olduğunu kanıtlayamamıştır. Şiddet uygulayanların alkol ve madde kullanımına eğilimi olduğu da soylenebilir. Pek cok kadın eşinin alkol ve madde bağımlılığı tedavisi ile şiddetin ortadan kalkacağını hayal eder. Belki bu eşlerin birazı icin tedaviden sonra şiddete son vermeleri gercekleşebilir. Ama bunu genelleyemeyiz. Madde, alkol ve şiddet arasındaki ilişki oldukca karmaşıktır. Oncelikle şiddet uygulayan kişilerin bazıları madde veya alkol kullanırken bazıları kullanmaz. Şiddet gosterenlerin alkol ya da madde kullananları her zaman bu etki altında şiddet gostermez. Burada yoğun alkol ya da madde kullanımı nedeniyle zihin durumunda bir transformasyon ve saldırgana donuşme halinden soz edeceksek de bu bir azınlık icin gecerli olabilir. Alkol ve madde kullanımı şiddeti makul gostermek icin bir bahane de olabilir.

Şiddet uygulayan eş ofkesini kontrol edemez

Hepimiz yaptığımız davranışların bugun ya da gecmişte cevremizden kaynaklanan olayların neden olduğu gonullu davranışlar olduğunu duşunuruz. Gonullu bir davranış bir secim sonucu olur. Farklı secenekler olabilir birini secer ve oyle davranırız. Bazı şiddet vakalarında orneğin gecici lob epilepsisi rahatsızlığının şiddetli davranışı tetiklediği gorulmuştur. Ya da bazı vakalarda şiddetin başlangıcında bir durtu kontrol sorunu ve kontrol edilememe olabilir. Ancak vakaların buyuk coğunluğunda şiddet gonullu olarak secilen bir davranıştır. Psikolog Dutton saldırı anında saldırganın “disasosiye olduğunu” yani saldırı sırasında bilinc duzeyini değiştirdiğini ve coğunlukla saldırı anını hatırlamadığı belirtmiştir. Bu da yine cok az bir kitleye aittir. İlişki ici şiddet vakalarının coğunluğunda erkek şiddet anlarını hatırlamakta ancak ya onemini kucumsemekte ya da sorumluluğunu almaktan kacınmaktadırlar. Coğunluğu şiddeti gosterdiğini inkar etmekte ve yalan soylemektedir. Sonuc olarak şiddet vakalarının coğunda bunun secilen bir davranış olduğunu ve kontrol sorunu olmadığını soyleyebiliriz.

Şiddet kendiliğinden biter

Şiddet nadiren kendiliğinden biter. Gottman’ın yaptığı calışmada erkeklerin şiddet gosterme sıklığının zamanla duştuğu ancak hicbir zaman sonlanmadığı gorulmuştur. Seyrek olarak bittiği durumlarda ise duygusal istismar ozellikle tehdit etme, korkutma ve kontrol altına alma asla bitmez. Bu konu onemlidir. Cunku pek cok araştırmacı yalnızca fiziksel şiddeti dikkate alır. Ancak bir kere bile fiziksel şiddet yaşandı ise arkasından gelecek her turlu duygusal şiddet soylemi (tehdit, hakaret, korkutma) fiziksel şiddetle aynı etkiyi sağlar. Eşini korkutarak ve sindirerek kontrol altına alır ve onun boyun eğmesini sağlar. Duygusal şiddet bize fiziksel şiddet orada olmamasına rağmen oradaymışcasına bir etki yarattığını gosterir. Ceşitli vakalarda suc işleme riskine girmeden yani karısına fiziksel zarar vermeden ama duygusal şiddet ile aynı etki sağlandığı gorulur. Fiziksel şiddet kadar yaralayıcı ama onun kadar suc değildir?

Kadınlar erkekleri provoke eder ve şiddetle sonuclanır

Bu yanlış bilgi şiddet uygulayanların coğu tarafından, toplumun pek cok kesiminde hatta bazı uzmanlar tarafından kabul goren bir bilgidir. Bu araştırmalarla belli acılardan ters duşer. Orneğin, erkek genellikle kadının ne soylediğinden ya da ne yaptığından bağımsız olarak şiddet uygulamaktadır. Patronuyla iş yerinde bir sıkıntı yaşayan adam da gelip eve karısını dovebilmektedir. Bazı vakalarda erkeklerin eşi boyle dediği icin şiddet gosterdiğini soylediğini goruruz. Hatta boyle ilişkilerde kendilerini suclayan ve sorumluluk almaya calışan kadınlar da yaygındır. “Dayak yedim ama bende onu bayağı zorladım, daha iyi konuşmalıydım” gibi. Ne kadar dikkat ederlerse etsinler hicbir zaman bu daha iyi konuşma becerisine ulaşamazlar. Cunku şiddet kadının ne soylediğinden bağımsız bir şekilde oradadır. Provokasyon kelimesi ile ima edilen kadının kendi eliyle yaptığının sonucuna katlanmasıdır. Kadınlar kotu bir şey soylediğinde ve erkekler bundan tetiklendiğinde kendilerini istedikleri gibi savunabilirler; eşlerine durmalarını soyleyebilirler, ortamı terk edebilirler, bağırabilirler ama bunların hic birini değil de şiddeti seciyorlarsa bu kadından kaynaklı değil şiddeti gosteren erkeğin sorumluluğundadır.

Şiddete uğrayan kadınlar o ilişkide kaldıkları icin cılgın olmalılar

Bu yanlış belki de doğru cunku istatistikler normal ilişkilerin ilk 5 senede %50 sinin boşanma ile sonuclandığını gosterirken, şiddet iceren evliliklerin yalnızca %38’i boşanma ile sonuclanıyor. Bu kadınlar neden ayrılamıyorlar? Sebep sadece ekonomik mi yoksa şiddet gormekten hoşlanıyorlar mı? Hayır. İstismar olan bir evlilikten ya da ilişkiden kurtulmak sandığınız kadar kolay değildir. En buyuk korkusu terk edilmek olan ve şiddet gosteren erkeklerden ayrılmak risklidir. Bu ilişkilerde ayrılmakla ayrılmış sayılmayabilirsiniz. Bir diğer neden cocukları varsa ve ekonomik olarak eşlerine bağlı iseler, kadınların pek coğu ayrılmayı goze alamayabilir.

Diğer bir neden uzun bir sure fiziksel ve duygusal olarak kontrol altına alınmış ve sindirilmiş bir kadın yanlış bir inancla eşine ihtiyac duyduğunu ve ondan kopamayacağını duşunebilir. Bir diğer nedeni pek cok istismar, şiddet, savaş mağduru gibi şiddet goren kadında travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor olabilir. Belirtileri, depresyon, kaygı, kabus gormek, dunyaya karşı duyarsız olmak vb. gibi olan bu rahatsızlık ile ilişkiden cıkıvermek kolay değildir. Bir diğer neden ise kadınların eşlerini sevmeleri ve eşlerinin gunun birinde duzelecekleri hayali ile yaşamalarıdır. Onların eşleri de başkalarının eşleri gibi olacak.

Sonuc olarak kadına yonelik şiddetin sebebi nedir?

Herkes bu sorunun yanıtını arıyor. Şuphesiz tek bir cevabı yok. Belki de cevabını hicbir zaman bulamayacağız. Belki tarihi, politik ve sosyoekonomik dinamikler kadına yonelik şiddeti bu kadar yaygın kıldı. Yoksulluk, ataerkillik, kadın-erkek ilişkisi ne dersek diyelim yine de butun erkekler şiddet gostermiyor ve şiddet olan ilişkilerde şiddet gosteren erkeğin ve bu durumun her şeyden bağımsız ozellikleri var.

Psikolog Ozge Altan Aytun
__________________